BOLD – Türkiye’de 15 Temmuz sonrası AKP iktidarı tarafından Gülen Hareketi’ne yönelik uygulanan hukuksuzluklarla ilgili önemli tespit ve değerlendirmeler içeren ve “kitlesel zulüm” değerlendirmesi yapılan önemli bir rapor, bu hafta Almanya Federal Meclisi’nde görüşülecek.
Alman Meclisi’nde görüşelecek rapor, ABD Kongresi’nde insan hakları komisyonunda benzer bir konunun ele alınmasının ardından, AKP rejiminin Gülen Hareketi’ne yönelik baskılar konusunda uluslararası kamuoyunda endişeleri artırdığını göstermesi açısından önem taşıyor.
AKP hükümeti, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana Gülen Hareketi’nin takipçilerine karşı acımasız bir tutum sergilemeye devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda ABD Kongresi’nin İnsan Hakları Komisyonu’nda özellikle hasta ve yaşlı tutuklulara yönelik yapılanların Enes Kanter ve Abdülhamit Bilici tarafından anlatılmasından sonra, önümüzdeki hafta Çarşamba günü 15 Temmuz sonrası AKP rejimi tarafından Hizmet Hareketi’ne yönelik uygulanan hukuksuzluklarla ilgili önemli tespit ve değerlendirmer de içeren bir rapor Alman Federal Meclisinde gündeme getirilecek.
Alman hükümetinin ‘‘Din ve Dünya Görüşü Özgürlüğü‘‘ raporu kamuya açık masaya yatırılacak. Türkiye bölümünde, Gülen Hareketi’ne yönelik acımasız bir zulüm politikasının izlendiği vurgulanan raporda, zulmün kitlesel olduğu, sadece hakkında darbeci olduğu şüphesi olanlar değil, hareketin tüm destekçilerinin bu zulmün hedefi haline geldiği vurgulanıyor.
Rapor, Türk hükümeti tarafından Gülen Hareketi’ne atfedilen darbe girişimi sonrası yüz binlerce kişinin tutuklanması, hüküm giymesi, işlerinden çıkarılması, ülke dışına çıkmalarının ve çalışmalarının yasaklanması ve sosyal haklardan mahrum bırakılması gibi acımasız yaptırımlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor.
Türk iktidarının Gülen Hareketi‘ni terör örgütü iddiasının dünyada kabul görmediğini aktaran rapor, AKP hükümetinin Gülen Hareketi’ne ve yakın kurumlarına karşı baskıyı sadece ülke içinde değil, aynı zamanda yurtdışına da taşıdığını ifade ediyor. Türkite devletinin hareketin kilit isimleri olarak nitelendirdiği Hareket mensuplarını yurtdışından kaçırmaktan çekinmediğine dikkat çekiliyor.
Raporda, sivil toplum örgütlerinin, Gülen Hareketi’nin maruz kaldığı kötü muamele ve işkenceleri raporladığını, Türk iktidarının ise bu suçlamaları red ettiğini ve ‘‘ülke güvenliği‘‘ gerekçesini öne sürdüğü belirtiliyor. Raporda, “Dine hareket” gerekçesiyle sanatçı Gülşen ve Celal Şengör’e açılan davalara da dikkat çekiliyor.
Raporu bu linkten ulaşılabilir.