BOLD – Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanması talebiyle İstanbul-Beyoğlu’nda 1995’ten bu yana eylem yapan Cumartesi Anneleri, bu hafta Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakarak açıklamalarını okudu.
80 DARBESİNİN ARDINDAN GÖZALTINA ALINDI
Cumartesi Anneleri bu hafta Veysel Güney için adalet istedi. “43 yıldır soruyoruz: Veysel Güney nerede?” diyen Cumartesi Anneleri’nin açıklaması şöyle:
1002. haftamızda, evlatlarının mezarına ulaşamadan aramızdan ayrılan Zeynep ve Ali Güney’in bıraktığı yerden soruyoruz: Veysel Güney nerede? 24 yaşındaki Veysel Güney, 12 Eylül askeri darbesinin ardından, 28 Aralık 1980’de Gaziantep’te bir ev baskınında yaralı olarak gözaltına alındı.
MECLİS KARARI OLMAKSIZIN İDAM EDİLDİ
Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Avukat talebi reddedildı, savunma hakkı yok sayıldı. İlk duruşma 6 Şubat 1981’de yapıldı ve 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmada, kendine yönelik suçlamaları ispat edecek deliller olmaksızın idama mahkûm edildi. Meclis kararı olmadan, özel kanun çıkarılarak, 10 Haziran 1981’de Gaziantep E Tipi Cezaevi’nde idam edildi.
CANSIZ BEDENİ KAYBEDİLDİ
Veysel idam edildikten sonra üzerinde bulunan kalemi, sigarası ve çakmağı tutanakla babası Ali Güney’e teslim edildi. 10.06.1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla babasına verilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim edilen cansız bedeni ise kaybedildi.
MEZAR YERİ HALEN ÖĞRENİLEMEDİ
Ailesi ve arkadaşları yıllarca Veysel’in mezarını bulmak için mücadele etti. Bütün mercilere başvurular yapıldı, kampanyalar yürütüldü ve hukuk mücadelesi verildi. Milletvekilleri soru önergeleri ile konuyu defalarca Meclis’in gündemine taşıdı. Ancak Veysel’in mezar yeri hâlâ öğrenilemedi.
İDAMI VE BEDENİNİN KAYBEDİLMESİ İNSANLIĞA KARŞI İŞLENMİŞ BİR SUÇ
Kaybedilişinin 43. yılında bir kez daha tekrarlıyoruz: Veysel Güney’in idamı ve bedeninin kaybedilmesi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zamanaşımına tabi değildir. Adli makamları Veysel Güney’in idamı ve kaybedilmesi ile ilgili etkin bir hukuki süreç başlatmaya çağırıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin Veysel Güney için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”