BOLD – Eski Anayasa Mahkemesi raportörü, AKP eski milletvekili Osman Can, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin kaleme aldığı yazısında, “Anayasa ile değil, üç yasada çok da zor olmayan değişiklikler yaparsak/yaptırırsak, ölümlüler olarak bir şeyleri harekete geçirebiliriz” tespitinde bulundu. İktidarın sınırlandırılması, rasyonelleştirilmesi ve temel hakların korunması hedefinin esas alınması gerektiğini belirten Can’ın önerileri arasında parti içi demokrasinin tesisi, parlamentonun işleyişinin müzakereci hale getirilmesi ve ön seçimin zorunlu olması yer alıyor.
TOPLUM KENDİ SÖZLEŞMESİNİ ÖZGÜRCE YAPABİLMELİ
Toplumun kendi sözleşmesini özgürce yapamadığı bir vasatta anayasa yapılamayacağını belirten Can, “Siyasal manipülasyonla toplumsal sinir uçlarıyla sürekli oynanan, tarihiyle yüzleşmeye bir türlü fırsat bulamamış, kendine yabancılaşmış, ait olmadığı bir tiyatronun oyuncusu/seyircisi haline gelmiş bir toplum özgür irade ortaya koyabilir mi? Özgür irade için öncelikle kendiyle yüzleşmek gerekmez mi? Bu durumdan en fazla çıkar elde eden aktörler buna izin verir mi?” sorularını yöneltti.
PARTİLER AŞAĞIDAN YUKARIYA DOĞRU ÖRGÜTLENMELİ
Osman Can’ın kişisel blogunda yer alan yazısı şöyle:
“Toplumun örgütlü özgür iradesinin esas alınmadığı, siyasi partilerin aşağıdan yukarıya doğru demokratik bir şekilde örgütlenmediği, toplum temsilcisi iddiasındaki Parlamento’nun parti liderlerinin kişisel, nevrotik, ekonomik vs çıkarlarının eli sopalı, yumruklu, tekmeli yahut yağma esasına göre paylaşımın icra aracına indirgendiği bir vasatta bu mümkün mü?
Toplumun kendi sözleşmesini özgürce yapamadığı bir vasatta anayasa yapılabilir mi? Yapılacak anayasa, anayasacılığın amacına hizmet eder mi? Elbette hayır!
SİNİR UÇLARIYLA OYNANAN BİR TOPLUM ÖZGÜR İRADE ORTAYA KOYABİLİR Mİ?
Siyasal manipülasyonla toplumsal sinir uçlarıyla sürekli oynanan, tarihiyle yüzleşmeye bir türlü fırsat bulamamış, kendine yabancılaşmış, ait olmadığı bir tiyatronun oyuncusu/seyircisi haline gelmiş bir toplum özgür irade ortaya koyabilir mi? Özgür irade için öncelikle kendiyle yüzleşmek gerekmez mi? Bu durumdan en fazla çıkar elde eden aktörler buna izin verir mi?
İKTİDARI SINIRLAYAN TEMEL HAKLARI KORUYAN BİR YAKLAŞIM
Böyle bir “yeni anayasa” tartışmasının neresinde duracağız? Dahil olabilecek miyiz?
Dışında mı? Kaderimiz hakkında aynı aktörler mi karar versin?
İçinde mi? Peki oyun içinde kaybolup gitmez miyiz?
Zor soru.
Sisifos’un sorumluluğu kadar ağır ve zor.
Hadi gelin tanrıların kavgasına dahil olmayalım.
“Bir anayasa iktidarı sınırlandıracak, rasyonelleştirecek, temel hakları koruyacak” hedefini esas alırsak, yöntem olarak da ilk önce parti içi demokrasinin tesisini, parlamentonun işleyişinin müzakereci hale getirilmesini ve ön seçimi zorunlu hale getirirsek/getirtirsek, yani anayasa ile değil, üç yasada çok da zor olmayan değişiklikler yaparsak/yaptırırsak, ölümlüler olarak bir şeyleri harekete geçirebiliriz.
Anayasa tartışmasına buradan dahil olabiliriz sanki…”