TBMM’nde yargı bağımsızlığı tartışması yaşandı. CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, yargıda tehlike çanları çaldığını vurguladı. Bağımsızlığının sağlanamaması halinde yargının yürütmenin sopası konumundan kurtulamayacağına dikkat çekti. HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ise, yargının iki yıldır yürütmeden buyruk bekleyerek karar verir hale geldiğini ifade etti.
YARGIYA GÜVEN SORUNU YAŞANIYOR
HDP Grup Başkan Vekili Ayhan Bilgen tarafından, ‘bağımsız yargının önündeki engellerin araştırılması’ amacıyla TBMM’ne verilen Meclis araştırma önergesi tartışmalara neden oldu. Öneri üzerine konuşan CHP Adıyaman milletvekili Abdurrahman Tutdere, Anayasa’nın yine 138’inci maddesinde yer alan “Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar, Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmünü hatırlattı. Yargıya güven konusunda ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekti.
CUMHURBAKANI ALEYHİNE KARAR ÇIKMIYOR
Tutdere, CHP’nin Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara, adaletsizliklere dikkatleri çekmek adına Ankara’dan İstanbul’a kadar yaptığı yürüyüşü hatırlattı. Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu’nun yasama faaliyeti kapsamında grup toplantısında söylemiş olduğu sözlerin tamamının ya fezleke olarak Meclise geldiğini ya da maddi, manevi tazminat dava dilekçeleriyle mahkemelere gittiğini vurguladı. “Sayın Cumhurbaşkanının taraf olduğu hiçbir davada hiçbir mahkeme aleyhe karar veremiyor. Cumhurbaşkanına hakaret davalarında, Sayın Cumhurbaşkanının müşteki olduğu hiçbir davada beraat kararının çıktığına ben hiç şahit olmadım. Ülkemizde yargıda tehlike çanları çalıyor. Demokrasinin, hukuk devletinin teminatı olan yargı bağımsızlığı konusunda acilen birtakım reformların yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde, yargı yürütmenin sopası konumundan kurtulamayacak ve ülkemizin demokrasisi zarar görecektir”
YARGIYA TALİMAT HUKUK DEVLETİNDEN SAPMADIR
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, yargının iki yıldır yürütmeden buyruk bekleyerek karar verir hale geldiğini ifade etti. “Muktedirler aksini iddia etse de bizler, temsiliyette bizi destekleyenler ve hatta AKP’ye oy verenler dahi yargının bağımsız ve tarafsız olmadığına inanmaktadır. Türkiye’de hukuk devleti olma standartlarında çok ciddi bir eksiklik, aksaklık, yetersizlik ve sapma olduğu tartışması ulusal ve uluslararası düzeyde hâlâ günceldir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile yürütmenin, özellikle de yürütmenin başının yargıya talimat vermesi hukuk devletinden sapmanın, uzaklaşmanın somut görünümüdür.
ERDOĞAN’IN İSTEDİĞİ HAMLE YAPILDI
Ertan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM’in Demirtaş’la ilgili kararıyla ilgili olarak “AİHM kararı bizi bağlamaz, gerekli hamlemizi yapar işi bitiririz.” şeklindeki sözlerinin açıkça yargıya talimat olduğunu vurguladı. “Bu laftan sonra pratik de aynen lafa uygun şekilde cereyan etti. Demirtaş ve Önder’in dosyası, bekleyen bütün dosyaların önüne alınarak ceza onandı. Yürütmenin başının istediği oldu, hamle yapıldı ve iş bitirildi” dedi.
HUKUK DEVLETİNİ KAYBEDİYORUZ
Ertan şunları söyledi: “Hukuk devletini kaybediyoruz, ondan uzaklaşıyoruz. Yargıya olan güven ve saygıyı kendi ellerimizle, kendi kararlarımızla yok ediyoruz. 20 Kasımdan bugüne kadar geçen süre zarfında Sayın Demirtaş’ın tahliye edilmediği her saniye ve 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu olan tüm vekillerimizin tutuklulukta geçirdiği her saniye ihlaldir. 18’inci maddeden verilen ihlal, işte, tam da bu anlattığım tabloyla ilgilidir. 4 Kasım darbesinden bugüne kadar geçen iki yıl boyunca yargı makamları yürütme ne derse ne yazık ki onu yapmıştır, tam bir buyruk bekler hâle gelmiştir.”
SÜREÇ DEVAM EDİYOR
AKP İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ise, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurucu Selahattin Demirtaş’ın mevcut, şu andaki tutukluluğuyla ilgili elde bulunan kanaatlerin ve delillerin yeterli olduğuna karar vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin meşru olarak verdiği bu kararı 7 madde kapsamı içeresinde haklı görmüş, sadece 3 husus içerisinde de mevcut yükümlülükleri açısından bazı hatırlatmalarda bulunmuştur. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği bu karar 7 üyeli daire tarafından verilmiştir ve henüz şu anda da yasal süreç devam etmektedir; üç aylık itiraz süresi vardır” ifadelerini kullandı.