Cumhurbaşkanlığı koltuğundan indiği günden beri Abdullah Gül ismi, her seçim öncesi tartışma konusu. Yeni oluşum hazırlıkları veya muhalefetin ortak adayı olacağı gibi kulis bilgilerle gündeme gelen Gül, kurucusu olduğu AKP cenahından en fazla okları üzerine çeken isim.
İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLDİ
Gül’ü yakından tanıyanlar, altın bir tepsi içerisinde önüne sunulmadıkça, AKP’ ye karşı hiçbir siyasi mücadeleye giremeyeceğini sıklıkla dile getiriyorlar. Ancak yine de muhalefetle yaptığı görüşmeler ve zaman zaman temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesi karşısında çıkardığı cılız sesler bile, istenmeyen adam ilan edilmesine yetiyor. Gül, partisinin içerisinden hakarete varan sözlere bile muhatap oluyor.
TEK ADAM REJİMİNE GİDEN YOLU AÇTI
Abdullah Gül’ün siyasi olarak itibarsızlaşmasının en önemli nedenlerinden biri, Cumhurbaşankanlığı koltuğunda otururken, demoratik hukuk devletini yok eden, insan haklarını hiçe sayan yasalar karşısındaki tavrı oldu. İç güvenlik yasası, Mit kanunu, HSYK’yı hükümete bağlayan yasa, dersaneler kanunu gibi yasalar önüne geldiğinde parti ile ters düşmemek uğrana yanlış olduğunu bile bile onayladı. Böylece tek adam rejimine giden yolu da açmış oldu.
TAM BİAT ETMEMENİN BEDELİ
Erdoğan ve AKP için bu yeterli olmadı. Sorgusuz sualsiz tam biat noktasında olmadığı için eleştirilere maruz kaldı. İtibarsızlaştırma operasyonlarına muhatap oldu. Bir alternatif olabilme ihtimaline karşı sürekli baskı ve tehditlere maruz kaldı. Gelinen noktada yerel seçim öncesi Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi de yine ağır eleştiri konusu oldu.
KİMDEN NE KAÇIRIYORSUNUZ ABDULLAH BEY?
Star yazarı Ahmet Kekeç, bu görüşmeye dair ağır yorumlar yaptı. Kekeç, “Kimden ne kaçırıyorsunuz Abdullah Bey?” başlığıyla yayımlanan yazısında “Başlıktaki ifadeyi, ‘Abdullah Bey, siz kimsiniz? Ne adına muhalefet liderleriyle gizli kapaklı görüşmeler yapıyorsunuz?’ sorusuyla da değiştirebilirsiniz” ifadesini kullandı.
PARTİSİYLE ARASINA MESAFE KOYDU
Gül’ün partiler arası mutabakat sağlanmadığı için 24 Haziran’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmadığını hatırlatan Kekeç, şöyle devam etti: “Gül’ün, mensubu ve kurucusu olduğu AK Parti’yle arasına mesafe koyduğunu biliyoruz. Bu tavrını (artık) gizlemiyor. Mesafesini (ve gayrı memnun pozisyonunu) bugüne kadar tavırlarına yansıtarak açıklamayı tercih etti ve bir tür ‘işaret diliyle’ konuştu; Toplantılara icabet etmemek, çağrılı olduğu davetlere gitmemek, zor duruma düşen arkadaşlarının yanında yer almamak, aynı fotoğraf karesinde görünmemek gibi. Mesafesini, ‘parti meselesi’ olmaktan çıkıp ‘Türkiye meselesine’ dönüşmüş konularda da (mesela 17/25 Aralık ve 15 Temmuz’da da) korudu. Sustu. Hep sustu. Konuşma gereği duyduğunda da, ‘dava arkadaşlarını’ töhmet altında bırakacak açıklamalar yaptı. Bununla da yetinmedi, ‘İçişlerinizi düzenlemezseniz, darbe ve dış müdahale kaçınılmaz hale gelir’ diyerek, olası bir darbeye ve dış müdahaleye meşruiyet atfetti. Sürekli dava arkadaşlarını refüze eden (refüze eden ve hiç de hak etmediği halde ‘gadredilmiş küskün adam’ rolü oynayan) Gül, muhalefet partilerinin davetlerine ‘koşa koşa’ gidiyor. Hadi gitsin. Niçin bunu gizliyor? Bizden (yani kamuoyundan) ne kaçırıyor?”
24 HAZİRAN’DA DA HEDEFTEYDİ
Gül’ün muhalefetin ortak adayı olma ihtimali kamuoyuna yansıyınca yine eleştirilere maruz kalmıştı. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Gül’ün 24 Haziran’da aday olacağı iddiasıyla ilgili olarak “Proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız” ifadelerini kullandı. Yıldırım, muhalefetin çatı aday arayışı için de 2014’ü örnek göstererek “Zorlamayla siyaset inşa edilemez” yorumunu yapmıştı.
E MUHTIRACILARIN SAFINDA
AK Parti’nin önemli isimlerinden Mehmet Ali Şahin ise, Gül’ün referandumda “Hayır” oyu verdiğinin gündeme geldiğini hatırlatarak, “Abdullah Bey’i yanımızda göremiyoruz; e-muhtıracıların safında görünen bir Abdullah Gül görüntüsü var” demişti.
ARINÇ BİLE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Gül ile birlikte hareket ettiği bilinen Bülent Arınç bile, Gül’ün adının cumhurbaşkanı adaylığı için geçtiği süreçte kendisine danışmaması konusunda serzenişte bulunmuştu. “Aramızda bu kadar hukuk varken, böyle önemli bir konuda ‘Ağabey ne diyorsun’ demesini şahsen beklerdim. Olmadı…” ifadelerini kullanmıştı.
BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Abdullah Gül’ün 24 Haziran seçimlerinde aday gösterilmesi önerilerine tepki göstererek, Twitter hesabından, “Daha fazla Gül ismini tartışmaya gerek yok. Bizim ve tabanımız için YOK hükmündedir. Yaşanan her hukuksuzluk ve haksızlıkta doğrudan payı ve sorumluluğu vardır” yazdı. İrgil daha sonra da “CB adaylığı için Gül’e söyleyeceğimiz tek cümle, ‘Güle güle’ olacaktır” mesajını paylaşmıştı.
Gül’ HDP kanadı da tepkiliydi. Eş Genel Başkanı Sezai Temelli “Gül aday olmayacağını açıklamış. Neden? Çünkü herkes bir araya gelmemiş. Oldu beyim, sen buyuracaksın, biz bir araya geleceğiz, irademizi sana ipotek edeceğiz. Senin cesaretin yok mu? Çık aday ol” demişti.
Karşı kanatta yeralan Bahçeli ise aday olması halinde Gül’ün kendisini sıfırlayacağını belirmişti.