ABD eski Başkanı George W. Bush döneminde Beyaz Saray’a ve Pentagon’a danışmanlık yapan Michael Rubin, muhafazakâr eğilimli Washington Examiner haber sitesine yazdığı makalede, “Türkiye’yi ‘terör destekçisi’ bir devlet olarak tanımlamanın zamanı geldi.” dedi.
RUBİN: TÜRKİYE, EŞ-ŞEBAB’A 600 BİN DOLAR AKTARDI
El-Kaide bağlantılı El-Şebab Kenya’nın başkenti Nairobi’de salı günü bir otele saldırı düzenlemiş ve 21 kişi hayatını kaybetmişti.
Michael Rubin, Türkiye ile El-Kaide bağlantılı El-Şebab arasında bağlantılar bulunduğunu iddia etti.
“It’s time to designate Turkey as a sponsor of terrorism” (my latest in @dcexaminer): https://t.co/xJZZSMAVBW @AEIfdp #Somalia #Nairobi #Daesh #ISIS #Hamas #BokoHaram #Libya
— Michael Rubin (@mrubin1971) January 18, 2019
Çoğu ülke için El-Kaide bağlantılı El-Şebab terör örgütüne yardım etmeyi düşünmenin imkansız olduğunu ifade eden Michael Rubin, “Ancak Türkiye istisna.” dedi.
Kapatılan Today’s Zaman gazetesinin Ankara Temsilcisi Abdullah Bozkurt’un bir yazısından alıntılar yapan Michael Rubin, Türkiye’nin İbrahim Şen aracılığıyla El-Şebab’a 2012 yılında 600 bin dolar aktardığını belirtti.
RUBİN: İNSANİ YARDIM GÖRÜNTÜSÜ ALTINDA SURİYE’DEKİ RADİKAL GRUPLARA MALZEME GÖNDERİLDİ
Pakistan’da El-Kaide ile bağlantılı olduğu iddiasıyla yakalanan İbrahim Şen’in, bir dönem Türk istihbaratı için Suriye’deki gruplarla ‘irtibat elemanı’ olarak çalıştığını iddia etti.
Rubin, İbrahim Şen ve bağlantılarını ortaya çıkaran polisler ve yargılayan hakim ve savcıların 2014 yılında hükümet tarafından tasfiye edildiğini ifade etti. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerde Şen’in Türk istihbaratı ile bağlantılarının ortaya çıktığını kaydetti.
Mahkeme kayıtlarında, İbrahim Şen’in İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (IHH) ve diğer bazı yardım kuruluşları aracılığıyla insani yardım görüntüsü altında Suriye’deki radikal gruplara yardım gönderdiği ortaya çıkmıştı.
Polis, İbrahim Şen ile bağlantılı 3 kişi tespit etmiş ve bu 3 kişinin de IHH’nın çeşitli illerdeki şube yöneticileri olduğu görülmüştü.
Şen ile bu 3 kişi arasındaki ses kayıtlarında, sınırdaki valilerin Suriye’ye giden kamyonları engellediği için ambulans içerisinde gruplara mal gönderdiği ortaya çıkmıştı.
Michael Rubin, Türkiye’nin El-Kaide’yi aktif şekilde ve İŞİD’i en azından pasif şekilde desteklemesinin ABD’yi Kürtlerle işbirliğine gitmesine neden olduğunu vurguladı.
Ankara’nın Suriye’deki radikal gruplarla işbirliğinin aynı zamanda Türkiye’nin sınır bölgelerine ve kendisine zarar verdiğini kaydetti.
AMERİKALI YETKİLİLERE PAKİSTAN UYARISI
Rubin, Amerikalı yetkililere daha önce Pakistan’ın terör desteğini görmemezlikten geldiğini hatırlatarak “ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffery ve Başkan Trump tıpkı Clinton ve Bush yönetiminin Pakistan’ın terör sponsorluğunu görmezden geldiği gibi Türkiye’nin eylemlerini görmezden gelmeği uygun buluyorlar.”değerlendirmesinde bulundu.
RUBİN: TÜRKİYE LİBYA’DAKİ RADİKAL GRUPLARA SİLAH GÖNDERDİ
Rubin, Libya’ya yönelik Birleşmiş Milletler’in silah ambargosu olmasına rağmen son haftalarda Libya’daki radikal gruplara Türkiye’den gönderilen silahların Libyalı yetkililer tarafından yakalandığını hatırlattı.
Türkiye’nin Nijerya’daki radikal gruplara ve Hamas’a yönelik silah gönderdiğini de ifade eden Michael Rubin, Eş-Şebab’a yardımın bu resmin sadece bir parçası olduğunu yazdı.
Rubin, Amerikan yönetimini bu konuda adım atmaya çağırdı.