Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Saadet Partisi’nin HDP ile iş tutmasının izahı mümkün değil’ sözlerine yanıt verdi. Karamollaoğlu, “Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın “PKK, HDP, YPG”yi aynı göstermesiyle ilgili sözlerine bir tepki de HDP’den geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, muhalefeti suçlayıcı ve ötekileştirici üslubundan Saadet Partisi de nasibini aldı. CHP ve İyi Parti’yi HDP ile aynı safta göstermeye çalışan açıklamalar yapan Erdoğan, bu kez Saadet Partisini de hedef aldı.
SP’NİN HDP İLE İŞ TUTMASININ İZAHI YOK
Erdoğan TRT canlı yayınında, “CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin HDP ile birlikte hareket ettiği gerekçesiyle eleştirmişti. Erdoğan, “HDP eşittir PKK. CHP’nin bunlarla beraber olması zaten anlatılır gibi değil. Hele hele İYİ Parti’nin Saadet Partisi’nin bunlarla iş tutmasının izahı mümkün değildir” dedi.
MESNETSİZ İDDİALARLA KAMUOYUNU YANSITILIYOR
Erdoğan’ın sözlerine partisinin sosyal medya hesaplarından yanıt veren SP lideri Karamollaoğlu, Yerel seçime hiçbir parti ile ittifak yapmadan katılacaklarının hatırlattı. Karamollaoğlu, “Saadet Partisi’nin gündeme getirdiği konulara cevap veremeyen Sayın Cumhurbaşkanı, ne yazık ki mesnetsiz iddialarda bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor” açıklamasında bulundu.
UCUZ İFTİRALARA BAŞVURMASI YAKIŞIKSIZ
Karamollaoğlu, “Ülkemizin ve insanımızın dertleri ile uğraşmayı ve çözüm yolları arayıp bulmayı kendimize görev biliyoruz. Ülkeyi getirdikleri hal ortadayken ve metal yorgunluğunun varlığını kendileri de kabullenmişken, böyle ucuz iftiralara başvurmaları, artık çözüm üretemediklerinin en açık itirafıdır. Biz yine de üslubumuzu bozmayacağız. Sadece ‘Yazıklar olsun’ demekle yetineceğiz. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI YETKİ VE SORUMLULUKLARINI AŞIYOR
Erdoğan’a bir tepki de HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’den geldi. “Artık geldiğimiz aşamada Cumhurbaşkanı, yetkilerini ve sorumluluğunu da aşarak Meclis’in 3’üncü büyük partisi, yasal partisi, demokratik partisi ve 7 milyona yakın oy almış partisini fütursuzca suçlayabiliyor” dedi.
Temelli şöyle konuştu: “Şimdi bunun altında yatan neden aslında tüm topluma bir algı yönetimi ile yaklaşmak, adeta bir psikolojik savaş taktiği uygulamaktır. Bunu çok iyi biliyoruz. Bu güne kadar defalarca düşmanlaştırıcı, ötekileştirici söylemlerde bulundu. Nefret söylemiyle yaklaştı. Ama giderek düştüğü acizlik ve çaresizlik içinde artık HDP’yi doğrudan bu şekilde suçlayarak kamuoyunda böyle bir özdeşlik kurmaya çalışıyor.”
PKK İLE ZERRE KADAR İLİŞKİMİZ YOK
Temelli, HDP’nin demokratik siyaset içinde bir parti olduğunu belirtti. “Bizim böyle bir eşitlikte gösterilebilecek zerre kadar bir ilişkimiz yok. Bu güne kadar suçladıkları bütün arkadaşlarımızın, yargılanan bütün arkadaşlarımızın fezlekelerinde, yargılandıkları süreçlerde bir tane delil yok. Dolayısıyla bu suçlayıcı dilin altında yatan şey, bu gün sürüklenmiş oldukları acziyettir” dedi.
SEÇİMİ KAYBEDECEKLERİNİ ANLADILAR
Temelli sözlerini şöyle noktaladı: “Çünkü seçimi kaybedeceklerini anladılar. Ve bu tür yöntemlerle kamuoyunda yine algı yaratmaya devam etmek istiyorlar. Kimse artık ciddiye almıyor. Ciddiye alınmayacak bir durumdalar. Dün İçişleri Bakanı bu gün Cumhurbaşkanı bu tür söylemlerle aslında Türkiye’nin siyaseten geldiği noktayı çok iyi izah ettiler bir tarafıyla.
Evet acıdır Türkiye’deki siyaset bu tekçi anlayışla, bu saray iktidarıyla içinden çıkılmaz bir yere sürüklenmiştir. Türkiye’de siyasetin çözmesi gereken bunca sorun varken Cumhurbaşkanı kendi iktidarını kurtarabilmek açısından, 31 mart seçimlerini kotarabilmek adına akla hayale gelmeyecek her türlü suçlamayı yapmaya devam ediyor.”