İmralı tecridine karşı cezaevinde yaşamına son veren Zülküf Gezen’in mezarına gitmek isteyen HDP, HDK ve DBP Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve vatandaşlara polis gaz ve tazyikli suyla müdahale etti. Eş genel başkanlar ablukaya ve polis müdahalesine tepki gösterdi.
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde İmralı tecridine karşı yaşamına son veren tutuklu Zülküf Gezen’in cenazesi gece polislerce alıkonularak defnedildi. Aralarında HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DBP Eş Genel Başkanı Memet Arslan ile çok sayıda milletvekilinin bulunduğu grup, Gezen’in Yeniköy Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret etmek istedi.
KANUNSUZ EYLEM YAPTILAR SULADIK
MA’nın haberine göre, polis ablukasına alınan Yeniköy Mezarlığı’na gelen HDP’lilerin geçişine izin verilmedi. TOMA ve kalkanlarla partililerin yolunu kesen polisler, mezarlık girişinde açıklama yapmasına izin vermedi. Polislerin “Kitle burada olduğu için açıklamaya izin vermeyiz” demesi üzerine HDP Milletvekili Musa Farisoğulları, nedenini sordu. Polis, “Burada kanunsuz eylem yaptılar, biz de suladık” dedi.
Polis ile siyasetçiler arasında bir süre tartışma yaşandı. HDP’li Ayşe Acar Başaran’ın “Siz cenazeyi kaçırdınız” sözleri üzerine polis, “Ben devletin polisiyim” dedi. Başaran da “Siz devletin kanlı elisiniz” diyerek polise tepki gösterdi.
TEMELLİ: TALEPLERİ KARŞILAYIN
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Bugün burada çifte hukuksuzluğu ve adaletsizliği bir arada yaşıyoruz. Leyla Güven 131 gündür bedenini açlığa yatırmış durumda. Cezaevlerinde ve dünyanın bir çok yerinde insanlar bedenini açlığa yatırmış durumda. En başından Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunduk. Bu yasal ve hukuki talepleri karşılayın dedik. Biz cezaevlerinde kimse yaşamını yitirsin istemiyoruz. Ama maalesef dün bir arkadaşımız cezaevinde yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı.
İNSAN CANI ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYIN
Temelli, “Eğer, Adalet Bakanlığı üzerine düşen görevi yerine getirseydi, bugün yaşamını yitiren arkadaşımız yaşamaya devam ederdi. Bir an önce Adalet Bakanlığı üzerine düşeni yapmak zorundadır. Artık bahane üretilmesin, artık bir başka insanı daha cezaevinde yitirmek istemiyoruz. Leyla Güven’i kaybetmek istemiyoruz. İnsan canından daha kıymetli bir şey yoktur. İnsan canı üzerinden siyasi hesap yapmayın. Adalet ve hukuka ses verin ve tecridin kalkması için ne gerekiyorsa onu yapın” şeklinde konuştu.
GİDİN ŞU MEZARLIĞIN HALİNE BAKIN
Ailenin acısını paylaştıklarını belirten Temelli, şöyle devam etti: “İnsanlar birini yitirdiği zaman dini ve inançlarına göre defin etmek isterler. Bugün, bu hak, burada herkesin gözü önünde gasp edilmiştir. Sürekli dini istismar edenler bir kez daha dini istismar etmiştir. İnsanların dini duyguları ile oynamışlardır. Gidin şu mezarlığın haline bakın, fotoğrafını çekin. Nerde görülmüştür bir mezarlığın TOMA’larla, polislerle kuşatıldığı, tecritleştirildiğidir. İnsanları tecrit ettiniz, yetmedi şimdi mezarlıkları tecrit ediyorsunuz. Bu reva mıdır, bu nasıl bir nefret suçudur.”
İKTİDAR ŞİRAZESİNDEN ÇIKMIŞ
“Artık bu şirazesinden çıkmış iktidara dur demenin zamanıdır” diyen Temelli, “Bugün yüzlerce, binlerce insanın yolu kesiliyor, taciz ediliyor. Neden? İnsanlar tabi ki acılarını paylaşacak. Hak vaki olmuş, cenaze kalkmış. Cenazeyi kaldırmaktan daha doğal ne olabilir” diye konuştu.
HDP’den Erdoğan’a yanıt: Biz Türkiyeliyiz, hiçbir yere gitmiyoruz