TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, yılbaşından bu yana başta kamu bankaları olmak üzere ciddi bir kredi genişlemesi olduğuna dikkati çekerek, “Kredi genişlemesi likiditeyi artırır, ekonomiye geçici bir rahatlama verir ancak ülkemizin net tasarruf düzeyi yükselmedikçe kredi genişlemeleri net borçluluk düzeyini artırmakta, ekonomiyi kırılgan hale getirmektedir” dedi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan Kaslowski, Türkiye’nin rekabete dayalı piyasa ekonomisi tercihi yapmış bir ülke olduğunu belirterek, “serbest piyasa ekonomisinden vazgeçildiği” veya yeni bir model arayışı içinde olunduğu yönünde izlenimlere izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Kaslowski ayrıca, bu değerleri koruyan güçlü kurumlar ile tutarlı ve somut bir planın da olması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin dış politikada zorlu süreçlerin eşiğinde olduğunu belirten Kaslowski, bu sorunların ekonomiye giderek artan bir oranda olumsuz yansıdığını kaydederek, “Bu riskleri, başta banka ve finans sektörü olmak kaydıyla, ekonomik reformları hemen gündeme alarak ve etkili şekilde uygulayarak en aza indirebiliriz” dedi.
Yılbaşından bu yana kamu bankaları ağırlıklı, ciddi bir kredi genişlemesi gerçekleştiğine dikkati çeken Kaslowski, “Kredi genişlemesi likiditeyi artırır, ekonomiye geçici bir rahatlama verir ancak ülkemizin net tasarruf düzeyi yükselmedikçe kredi genişlemeleri net borçluluk düzeyini artırmakta, ekonomiyi kırılgan hale getirmektedir” diye konuştu.
Dış borcun hala yüksek, enflasyonun istenen seviyede olmadığını ve rezervlerin düşük olduğunu belirten Kaslowski, yeni şoklarla karşılaşmamak için hız, kapsam, içerik ve güven unsurlarına yönelik bütüncül bir program içine girilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kaslowski ayrıca, Avrupa Birliği üyelik perspektifinin de Türkiye’ye duyulan güveni ve yatırımcı ilgisini güçlü ve kalıcı olarak artıracak unsur olduğunu belirtti.