Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi (İHM), Şanlurfa’nın Halfeti ilçesindeki işkence iddialarını araştırıp rapor yayınladı. Rapora göre gözaltına alınan kadınların cinsel organlarından elektrik verildi.
BOLD- Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Bülent Duran, Halfeti’de yaşanan işkence olaylarını anlatırken, “Durum sanıldığından daha vahim. Kadın ve erkeklere kaba dayak atılmış, onur kırıcı hakaretlerin yanı sıra cinsel organlarına elektrik verilmiş. İşkence ile ilgili şikayetler dikkate alınmamış” dedi.
18 Mayıs tarihinde Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi, Dergili (Dêrto) mahallesinde Şanlıurfa TEM Şube ekipleri, özel harekât polisi ve Jandarma özel harekât birimleri ile PKK arasında çatışma çıktı. Çatışmada 1 kolluk görevlisi ve 2 PKK’lı ise hayatını kaybetti. Yaşanan bu olaydan sonra bölgede gözaltı dalgası başladı. Ardından bahçede yere yatırılmış elleri ters kelepçeli çok sayıda sivile ait fotoğraf ve işkence iddiaları gündeme geldi.
Av. Bülent Duran, “Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Merkezi’ne çok sayıda başvuru yapılması, kendisini özel harekât polisi olarak tanımlayan çeşitli sosyal medya hesaplarında Halfeti Jandarma karakolunun bahçesi olduğu düşünülen yerde elleri kelepçeli yere yüzü gelecek şekilde yatırılmış onlarca insanın olduğu fotoğrafların paylaşılması ve Şanlıurfa Barosu tarafından işkencenin ve avukat kısıtlamalarının basın açıklamasıyla teyit edilmesi üzerine Gaziantep Barosu’nca bölgeye bir heyetle gidilip tespit ve raporlama yaptık” dedi.
YEDİ AVUKAT ARAŞTIRDI
Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi üyesi yedi avukat ile 24 Mayıs 2019 tarihinde Şanlıurfa’ya gidildiğini ve bazı şüpheli müdafileri ile görüşüldüğünü kaydeden Av. Duran raporla ilgili bilgi verdi:
“Gözaltındaki kişilerden bilgisine ulaşabildiğimiz 6 kişi ile görüşmek üzere Şanlıurfa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gittik ve burada kimi şüphelilerle görüştük. Gözaltına alınan kişiler, gözaltına alınma sırasında yüzükoyun yere yatırılıp ters kelepçe edildikten sonra uzun süre işkenceye maruz kalmışlar. Bu durum ele geçirilen fotoğraftan ve şahıslardaki yara izleri ile dikiş izlerinden açıkça anlaşılıyor ve şahısların beyanları ile örtüşüyor.
Gözaltına alınan kişilerden 6 kişi ile görüşme talep edilmiş ancak 2’sinin parmak izi işlemine götürüldüğü bildirildiğinden 2 kişi ile görüşme sağlanamamıştır. Ortalama 2 saat geçtikten sonra bu kişilerin henüz parmak izi işleminden getirilmediği tarafımıza beyan edilmiştir. (aradan 6 gün geçmesine rağmen bazı kişilerin parmak izi işlemlerinin yeni yapılıyor oluşu bu kişilerin yeni olan yara izlerinin parmak izi işlemi sırasında çekilecek fotoğrafla açığa çıkacak olmasından kaynaklandığı izlenimine varılmıştır.) Görüşülen şahısların tamamında şiddet gördüklerine dair öyküleriyle uyumlu iz ve emare görülmüştür. Görüşülen şahıslardan biri gözaltına alınırken işkenceye maruz kaldığını ve ayrıca gözaltı sırasında da işkence yapıldığını beyan etmiştir. Gözaltı süresince elektrik verilmek suretiyle ve hayalarının sıkılması suretiyle işkenceye maruz kaldığını beyan etmiştir. Şahsın kaşlarının yarılmış olduğu ve kafasında yaklaşık 8 adet zımba (tel) dikiş olduğu yine vücudunun muhtelif yerlerinde morluklar olduğu tespit edilmiştir. Şahıs son iki gündür kendisine yönelik işkencenin durduğunu ifade etmiştir.
“KADINLARIN CİNSEL BÖLGELERİNE ELEKTRİK VERİLDİ”
Gözaltına alınan (50 yaşında kadın) şahıs, gece saat 2’ye yakın saatte evlerine gelindiğini, evdeki 5 kişinin bahçede yüzükoyun yere yatırıldığını sabah 7’ye kadar o şekilde tutulduklarını bu süre zarfında oğluna ve kocasına sürekli şiddet uyguladıklarını beyan etmiştir. Kendisi neden dövdüklerini sorduğunda ise kendisine de şiddet uyguladıklarını ifade etmiştir. Ancak gözaltında çok daha ağır işkenceye maruz kaldığını bildirmektedir. -Görüşmecilerin erkek olmasından dolayı- utandığı için işkence tipini anlatamayacağını ancak elektrik verildiğini ciddi şekilde dövüldüğünü ve ağır hakaretlere maruz kaldığını ifade etmiştir. Daha ağır ve detaylı boyutlarını kadın avukata anlattığını ondan bilgi alabileceğimizi, tarafımıza sadece kolunu gösterebileceğini ifade etmiştir. Şahsın kollarında aşırı şişlik ve morluk gözlemlenmiştir. (Haricen şüpheli avukatlarından edinilen bilgide kadınların da cinsel bölgelerine elektrik verildiği öğrenilmiştir) Şahıslardan biri (yaklaşık 60 yaşlarında erkek) yürümekte ve oturup kalkmakta zorluk çekecek duruma gelmiş, sol şakağından kaşlarına ve alnının yukarısına doğru devam eden yeni dikişler mevcut, her iki gözünde ve altlarında yoğun geniş halka şeklinde morluklar mevcut. Ayrıca vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar bulunmakta. Atleti ve gömleği yırtılmış halde üzerinde kan lekeleri mevcut. Şahıs gözaltına alınırken bu hale getirildiğini tarafımıza beyan etmiştir. Kişinin, hala yoğun korku içinde olduğu, konuştuğu kişilere güvenmekte problem yaşadığı gözlemlenmiştir.Bir diğer şahıs da beyanında gece 2’den sabah tahmini saat 6-7’ye kadar darp edildiğini ambulansın içinde ve hastane içerisinde de darp edildiğini beyan etmiştir. Kişi yine beyanında gözaltı sırasında karanlık bir odada hayalarının sıkıldığını, cinsel organından elektrik verildiğini belirtmiştir. Bu işkencelerin soruşturma savcısının bilgisi dahilinde yapıldığına ilişkin emarelere rastlanılmıştır:
-
- Şahıslardan biri savcılık ifadesi sırasında işkenceye maruz kaldığını beyan etmesi üzerine ifade alma işlemi yapılmayacağı teşhis vs gibi eksikliklerin olduğu belirtilmiş, şahıs kolluk tarafından tehdide maruz kaldıktan sonra işkenceye yönelik beyanından vazgeçmesi üzerine ifadesi alınmıştır.
- Şahısların bir kısmının savcılık ifadesi alındıktan sonra sevk edilmesi gerekirken (sevki için zorunlu olmayan ve ne kadar süreceği de belli olmayan dijital materyal incelemesi gibi) eksiklikler olduğu ileri sürülerek şahısların gözaltı sürelerinin uzatılması talep edilmiştir. Şahısların gözaltı süreleri uzatılmış ve gözaltı süresi uzatılan bir kısım şahıslar yeniden işkence görmüşlerdir.
- Şahıslar gözaltında işkenceye maruz kaldıklarını sulh ceza hakimliğinde beyan etmiş, müdafilerince işkence izleri tutanağa geçirtilmiş ve şahısların en azından başka bir birimde tutulması talep edilmiştir. Sulh Ceza Hakimliğince bu hususun Savcılığın takdirinde olduğu bu sebeple reddine karar verilmiştir.
- Cumhuriyet Savcısı tarafından işkence iddiasına ve şahıslarda açık görülen ağır şiddet izlerine rağmen kanun ve yönetmelikte savcılığa verilen sorumluluk yerine getirilmemiştir. Zira 5271 sayılı CMK madde 92 “Cumhuriyet başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adlî görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri denetler…” hükmü amirdir.
- Soruşturma savcısı işkence beyanlarını tutanağa geçirmekte isteksiz davranmıştır. Durum tespiti yapılması için girişimde bulunmamış, olası bir işkence vakıasının önüne geçilmesi yönünde Cumhuriyet Başsavcılığı ile durumu paylaşmadığı gibi talepleri de değerlendirmemiştir.
ACİL ÖNERİLER VE TALEPLER
Netice olarak Şanlıurfa ilinde adli birimlerin bilgisi dâhilinde yoğun ciddi işkence vakıalarının olduğu kanaatine varılmıştır. Bu olayın öncesinde de işkence vakıalarının olduğu Şanlıurfa Barosuna kayıtlı avukatlarca gözlemlenmiştir. İşkence suçuna karşı mücadele etmek hususunda Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle idareye yükümlülükler yüklenmiştir. Kişilerin maddi ve manevi bütünlüğüne saldırı teşkil eden ve bir insanlık suçu olan işkence, olağanüstü hal ve sıkıyönetim ile savaş hali sırasında dahi yasaktır. Anayasal haklar ve güvenceler hiçe sayılmaktadır. Şanlıurfa ilinde hukuka ve insanlığa aykırı işkence suçuna karşı mücadele için acil eylemlikler gerekmektedir. Yaşanılan durum karşısında öne çıkan acil öneri ve talepler şunlardır:
-
- Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesinde işkence ile gözaltına alınmış ve gözaltındayken işkence yapılmaya devam eden kadın ve erkek şahıslar bulunduğundan, gözaltındaki kişilerin tamamının derhal adli tıpa sevki sağlanmalıdır.
- Gözaltındaki şahıslar derhal başka birimlere aktarılmalı ve bu kişilerin durumları ile ilgili gerekli denetimlerin yapılması sağlanmalıdır. Bu yönde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Şanlıurfa Valiliği, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile görüşmeler yapılmalıdır.
- Soruşturma savcısının dosyadan alınması hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması yönünde HSK ve Adalet Bakanlığına başvuru yapılması gerekmektedir.
- Baromuz ve TBB’nin Şanlıurfa ilinde olağanüstü toplantı çağrısı yaparak Şanlıurfa Valiliği ve başsavcılığı ile işkence konusunun önlenmesi hususunda kesin kararlılık ve fikri takip yapılması gerekmektedir.
- Adana Mersin Hatay Adıyaman Kilis Osmaniye başta olmak üzere bölgemizdeki barolarla ortak bir heyet veya oluşturup buradaki durumun tüm sürecini Şanlıurfa barosuyla birlikte koordinasyon kurarak takip etmek gerekmektedir.
- Türk Tabipler Birliğine çağrı yapılarak bu şahısların işlemlerinde görev alan sağlık çalışanlarının varsa kusurları veya ihmallerinin tespiti, ayrıca uzun vadede Şanlıurfa ilinde sağlık çalışanlarına yönelik bilinçlendirme çalışması yapılması gerekmektedir.”
FLAŞ! Ankara Barosu Avukatları “Diplomatlara İşkence”yi kanıtlayan rapor yayınladı