Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan tarafından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a gönderilen ve Türkiye’ye askeri ve ekonomik tehditlerde bulunan 6 Haziran tarihli mektubu değerlendirdi.
Yetkin, kişisel blogunda yayımlanan yazısında, ABD’de eğitim gören Türk F-35 pilotlarının Türkiye’ye geri gönderileceği ve yeni pilotların eğitime alınmayacağını bildiren mektubun aynı zamanda Ankara’ya, Rusya’dan S-400 alımını durdurmadığı takdirde ‘askeri ve ekonomik tehditler’ içerdiğini vurguladı.
Foreign Policy dergisinde yer alan mektubu değerlendiren Yetkin, Patrick Shanahan’ın mevkidaşı Hulusi Akar’ı Türkiye’nin S-400 alma kararına karşı ekonomik ve askeri yaptırım uyarılarıyla ‘Biz mi Rusya mı?’ ikileminde bıraktığını belirtti.
BENİMLE MİSİN RUSYA İLE Mİ?
“İşte Türkiye’ye askeri ve ekonomik tehditlerde bulunan Amerikan mektubunun tam metni” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
” Shanahan’ın mektubu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 29 Mayıs’ta yaptığı telefon görüşmesi ardından, Türkiye’nin S-400 ve F-35’lerin birlikte çalışmasının NATO savunmasına zarar verip vermediğini araştırmak için “çalışma grubu” kurulması teklifini kabul ettiği haberlerinden bir hafta sonra gönderildi.
Bu durum iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi, Beyaz Saray ile Pentagon’un Beştepe ile “iyi polis – kötü polis” oynadığı yorumu olabilir. Malum, Trump ile Erdoğan’ın 28-29 Haziran’da Japonya’nın Osaka şehrinde toplanacak G20 liderler zirvesi çerçevesinde görüşme ihtimali var.
İkinci yorum ise, Pentagon’un, yani Amerikan askeriyesinin Başkan Trump’a bu işin kendisi ve Erdoğan arasında hep sözü edilen “şahsi bağların” ötesinde, ABD’nin küresel egemenlik oyununun parçası olduğu ve bu konuda (her iki partinin ortak tavır aldığı) Kongre ve askeriyenin iradesine karşı karar alamayacağını hatırlatması olarak da yorumlanabilir. Bu durumda mektup hem Savunma Bakanı Akar üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, hem de dolaylı olarak Başkan Trump’a hitap ediyor olabilir.
Shanahan’ın Akar’a mektubu aynı zamanda Türkiye’yi “Benimle misin Rusya ile mi?” sorusuyla da muhatap bırakıyor ve ağır ekonomik yaptırım tehdidi savuruyor”