15 Temmuz’un ardından yüzbinlerce insanın haksız şekilde tutuklanmasına gerekçe yapılan Bylock hukuksuzluğu kitap oldu.
BOLD – Eski Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Sekreteri Dr. Ufuk Yeşil, on binlerce insanın tutuklanmasına neden olan Bylock iletişim uygulamasıyla yapılan hukuksuzluklar konusunda kitap yazdı.
Kitabında Yeşil, 15 Temmuz sonrası OHAL dönemindeki yargı kararlarını kapsamlı biçimde ele aldı. Kitapta, Bylock’ın delil olarak elde edilme yöntemi ve içeriklerinin hukuka aykırı olduğu ve yargılamaya esas teşkil edilemeyeceğine dikkat çekildi.
Dr. Ufuk Yeşil’in Alternatif Düşünce ve Medya Yayıncılık tarafından yayınlanan “Hukuk ve insan hakları bağlamında Bylock bilgilerinin delil değeri” isimli kitabında Bylock’un hukukdışılığı tek tek anlatıldı.
Kitapta Bylock haberleşme programının 15 Temmuz’un ardından yargılamaların en önemli delili kabul edildiği, ancak Bylock bilgilerinin hukuka aykırı şekilde elde edildiği konusu detaylarıyla inceleniyor.
Yeşil, kitabın önsözünde, “Bylock programı bilgisayar sunucusu üzerinden iletişime imkân tanısa da, Bylock bilgi ve verileri tamamıyla haberleşmeye ilişkindir ve bunların yargılamada kullanılabilmesi, CMK’nın 135. maddesine uygun şekilde elde edilmelerine bağlıdır. Ancak Yargıtay 16. Ceza Dairesi ve Ceza Genel Kurulu konuyla ilgili incelemeyi, Bylock bilgilerinin bir sunucu bilgisayar üzerinde kayıtlı olması nedeniyle, CMK’nın 134. maddesine göre yapmıştır.
Bu yöntemin doğru olmadığı düşünülse de, çalışmada da konu Yargıtay’ın kabulünden hareketle 134. madde kapsamında yapılmış ve uygulanma şartları oluşmayan bu maddeye göre Bylock bilgilerinin elde edilişinin hukuka uygunluğu üzerinde durulmuştur.” tespiti yapıyor.
BYLOCK SUNUCULARI CMK’YA GÖRE ELDE EDİLMEDİ
Kitapta, Bylock’un sunucularının CMK’ya göre elde edilmediği detaylarıyla anlatıldı. CMK’nın 134. maddesi gereğince, bilgisayar, programları ve kütükleri üzerinde arama, kopyalama ve el koyma işlemi yapılabilmesi için adli bir soruşturmanın varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi nedeniyle dijital materyal üzerinde yapılacak işlemlerin (arama, kopyalama ve el koyma) için verilmiş hâkim kararının bulunması gerektiği kaydedildi.
Kitapta ayrıca Bylock sunucusunun başka bir ülkede bulunması nedeniyle yapılacak işlemlerin, 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu ile tarafı olunan uluslararası sözleşmelere ve uygulamanın internet ortamında haberleşmeye olanak tanıması nedeniyle de elde edilecek delillerin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na uygun olması gerektiği ifade ediliyor.
KONU TÜM YÖNLERİYLE ELE ALINDI
Dört bölümden oluşan kitapta, Bylock programı ve özellikleri ile bilişim sistemleri üzerinden delil elde etme yöntemine, Bylock sunucusunun ele geçirilmesinin CMK’ya, 5809 ve 6706 sayılı Kanunlar ile 2937 sayılı MİT Kanununa ve tarafı olunan Siber Suçlar Sözleşmesi ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesine uygunluğuna, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Anayasa Mahkemesi kararları bağlamında Bylock bilgilerinin delil niteliği ile bu merciler tarafından Bylock’la ilgili verilen kararlara ilişkin değerlendirmelere ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı ve 8. maddesinde düzenlenen özel yaşam ve haberleşmeye saygı hakkı açısından Bylock bilgilerinin incelenmesine ve bu bağlamda Bylock ile ilgili mahkemelerce tespiti gereken hususlara yer veriliyor.
Yeşil’in kitabı Türk yargısının başucu delili yapıp binlerce kişiye mahkumiyet kararı verdiği Bylock uygulamasının elde edilişi itibarıyla hukuka aykırı olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermesi bakımından önemli bir belge.