Dünya
Kriz bahane savaş ticareti şahane!


Ankara ile Washington arasındaki S-400 krizi devam ederken Türkiye, ABD’den Boeing’in ürettiği 4 adet Chinook helikopterini teslim aldı. Haberi, ABD Büyükelçiliği duyurdu.
BOLD – Ankara’nın Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini almasının ardından ABD, Türkiye’yi F-35 programından çıkardı ve bu uçakları Türkiye’ye satmayacağını duyurdu. Amerikan yönetiminin şimdi Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye yaptırım uygulayıp uygulamayacağı tartışılıyor. Krizin zirveye çıktığı bu dönemde Türkiye, ABD’den Boeing’in ürettiği 4 adet Chinook helikopteri aldı.
AMERİKAN BÜYÜKELÇİLİĞİ TWİTTER’DAN DUYURDU
ABD Türkiye Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada 4 adet CH-47F model Chinook helikopterinin İzmir limanında Türkiye’ye teslim edildiği belirtildi.
Today, Turkish Land Forces took delivery of four more U.S. Boeing CH-47F Chinook helicopters at the port of Izmir. Turkey now has eleven of the newest and most advanced heavy lift rotary wing aircraft available. @US_EUCOM @USArmy @USArmyEurope pic.twitter.com/H7vkdxTRhE
— US Embassy Turkey (@USEmbassyTurkey) July 31, 2019
ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından teslimatın ve helikopterlerin görüntüleri de paylaşıldı. Twitter mesajında “Bugün Türk Kara Kuvvetleri İzmir limanında 4 adet daha Boeing CH-47F Chinook helikopterlerini teslim aldı. Türkiye artık 11 adet en yeni ve en gelişmiş çift pervaneli ağır nakliye helikopterine sahip” ifadeleri kullanıldı.
BOEING CH-47F CHINOOK HELİKOPTERLERİ
Ağır yük helikopteri CH-47 Chinook, Boeing firması tarafından üretiliyor. Çift motorlu ve diğer helikopter türlerinden farklı olarak pervaneli. Saatteki maksimum hızı 315 kilometreye çıkabiliyor. Askeri birlik, topçu ünitesi ve mühimmat taşıyor. 16 ülke tarafından kullanılıyor.
Yakın zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine de katıldı. Bu helikopter aynı anda 60 personel taşıyabiliyor ve bir F-16 savaş uçağını kaldırıp çekebiliyor.
Ordunun harekât ihtiyacını karşılamak amacıyla Türkiye, ABD’den 12 adet Chinook helikopteri almayı planlıyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine katılan heikopterler Kara Havacılık Komutanlığı tarafından kullanılıyor. Bu son teslimatla birlikte Türkiye’ye şu ana kadar 11 adet Chinook helikopteri teslim edildi. Türkiye’ye bu kapsamda ilk teslimat 2016 yılında yapıldı.
Türkiye’nin çıkarıldığı F-35 programına Japonya ortak olmak istiyor
Bunlar da ilgini çekebilir
Pekin’in Uygurlara soykırım yaptığına dair kanıtlara ulaşıldı
Hulusi Akar’dan ABD’ye S-400’ler konusunda diyalog çağrısı
ABD Başkanı Trump’ın oğlu Donald Trump Jr ifadeye çağrıldı
ABD’de tarihi kare: Azil oturumu öncesi yüzlerce asker Kongre Binasında böyle uyudu
Türk pasaportu 2020’de 2 sıra geriledi: En güçlüsü Japonya
ABD’de dün son anda durdurulan idam cezası bugün infaz edildi


Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) yeni başkanı Armin Laschet seçildi. Laschet, NATO üyesi ve AB’nin komşusu olduğuna vurgu yaptığı Türkiye’nin Almanya için önem taşıdığını savunan bir isim olarak biliniyor.
BOLD – Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi ve iktidarın büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) 33. kongresinde bugün genel başkanlık seçimi yapıldı. Seçimin galibi Armin Laschet oldu.
Sözcü’nün haberine göre delegelerin en fazla desteğini alan iki aday Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet ile Friedrich Merz arasında yapılan ikinci tur seçimden zaferle çıkan isim 521 oyla Armin Laschet oldu. Rakibi Merz ise 466 delegenin oyunu aldı. Seçimde, 1001 delegenin 992’si oy kullandı.
Seçim sonrası konuşan Laschet, partisi CDU’yu yaklaşan eyalet seçimlerine hazırlamak ve Eylül ayındaki federal meclis seçimlerinde de “başbakanı çıkartan parti” yapmak için elinden gelen çabayı göstereceğini söyledi. Resmi sonucun cuma günü kamuoyuna açıklanması beklenirken Laschet görevi, şubat ayında parti liderliğinden istifa eden Annegret Kramp-Karrenbauer’den devralacak.
ARMİN LASCHET KİMDİR?
Almanya’nın en yüksek nüfuslu eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya’nın Başbakanı Armin Laschet, Merkel’in partisini merkez sağda konumlandıran, diğer parti seçmenlerine de hitap eden ılımlı politikalarına yakınlığı ile tanınıyor. 2015 yılındaki mülteci krizi sonrasında Merkel’in izlediği “açık kapı” politikasına destek veren 59 yaşındaki Laschet, Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin uyum bakanı olarak da görev yaptı. Göçmen kuruluşları ve temsilcileri ile yakın ilişki içerisinde olan Laschet, liberal görüşleri nedeniyle sağcı kesimlerin eleştiri oklarının hedefindeki bir siyasetçi.
Laschet, Alman basını ve kimi siyasetçiler tarafından “Türklerin Armin’i” olarak da adlandırılıyor. Yeşiller Partili Cem Özdemir, bir televizyon programında, sunucunun Laschet’ten söz ederken bu takma adı kullanması üzerine, “Ben bu tanımlamanızı reddediyorum” sözleriyle tepki göstermiş, sağcılar tarafından kötü amaçla takılan bu tür lakapların demokratlar tarafından kullanılmaması gerektiğini savunmuştu.
DW Türkçe’nin aktardığına göre Armin Laschet, geçmiş yıllarda Türkiye iç siyasetinde yaşanan gerilimin, Almanya’daki Türk toplumuna yansımalarını frenlemeye çalışan, bu gerilimin Almanya topraklarına taşınmaması çağrısı yapan siyasetçilerden.
DİYALOG TARAFTARI
Laschet, Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilim ve krizler sırasında “şantaj ve tehditlere boyun eğilmemesi” gerektiğini savunmakla birlikte, NATO üyesi ve AB’nin komşusu olduğuna vurgu yaptığı Türkiye’nin ülke olarak Almanya için önem taşıdığına dikkat çekerek, iki ülke arasındaki tüm görüş ayrılıklarına rağmen diyalogun muhafaza edilmesini, sorunların bu yolla çözümlenmesi gerektiğini savunmuştu.
Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı olan ama daha önceki federal hükümetlerin verdiği sözlere bağlı kalınması gerektiğini savunan Laschet, Türkiye’nin AB üyelik sürecine son verilmesine de karşı çıkıyor.
Geçen yıl AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kapıyı açtık” sözleri üzerine Yunanistan sınırında yaşanan göçmen akınının yol açtığı kriz sırasında, “Şantaja boyun eğmemeliyiz” diyerek tepki gösteren Laschet, bununla birlikte Türkiye’ye ağırladığı Suriyeli mülteciler için daha fazla mali yardım yapılması gerektiğini savunuyor.


Avrupa ülkelerinde Kovid-19 aşısı sonrası yaşanan ölümlerle ilgili soruşturma başlatıldı. Almanya, Norveç ve Belçika’da aşı yapıldıktan sonra ölen insanlar olduğu bildirildi. Ölümlerin aşıyla ilgili olup olmadığı inceleniyor.
BOLD – Avrupa ülkelerinde Kovid-19 aşısıyla, aşı olduktan sonra yaşanan ölümler arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılıyor.
Avrupa’da bir yandan aşılama çalışmaları devam ederken, Belçika’da ABD’li ilaç şirketi Pfizer ile Alman şirketi BioNTech’in koronavirüs aşısından olan 82 yaşındaki bir kişi 5 gün sonra hayatını kaybetti. Norveç’te ise aşı uygulamasından sonra 23 kişi yaşamını yitirdi. Ölüm haberleri üzerine soruşturma başlatıldı
Independent Türkçe’nin aktardığı habere göre, Belçika’da Federal İlaç ve Sağlık Ürünleri Ajansı (FAMHP) tarafından yapılan açıklamada, aşının uygulandığı 82 yaşındaki bir kişinin 5 gün sonra hayatını kaybettiği bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Açıklamada, “Aşılama ile bireyin ölümü arasında bir bağlantı olup olmadığını belirlemek için durum daha ayrıntılı bir şekilde araştırılacaktır” denildi.
NORVEÇ’TE AŞI OLAN 23 KİŞİ ÖLDÜ
Norveç İlaç Ajansı tarafından yapılan açıklamada ise, Pfizer/BioNTech’in geliştirdiği aşıyı yaptıran 23 kişinin hayatını kaybettiği, soruşturmanın devam ettiği aktarıldı. Norveç’te 23 kişinin ölümünün ardından, Almanya’da da can kaybı yaşandı. Ülkede salgına ilişkin durumu takip eden Paul Ehrlich Enstitüsü gerçek sayıyı açıklamadı.
PFİZER: SONUÇLAR BEKLENTİLERLE UYUMLU
Pfizer’dan bir yetkili, Norveç’te yaşanan ölümlerle ilgili inceleme yaptıklarını ve Norveç İlaç Ajansı ile birlikte bilgi topladıklarını açıkladı. Bununla birlikte yetkililer tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Norveç yetkilileri, huzurevlerinde yaşayanların aşılanmasına öncelik verdi. Öncelik verilenler arasında çok yaşlı ve ağır hastalar da var. Norveç İlaç Ajansı şu ana kadar yaşanan ölüm sayısının endişe verici olmadığını ve beklentilerle uyumlu olduğunu onayladı.
Bildirilen tüm ölümler, bu olayların aşı ile ilgili olup olmadığını belirlemek için Norveç tarafından yürütülen incelemeyle birlikte değerlendirilecek. Norveç hükumeti ayrıca hastaların sağlığını daha fazla dikkate almak için aşılama talimatını değiştirecek.”
AŞI SONRASI YAŞANAN ÖLÜMLER
Pfizer-BioNTech aşının sağlık görevlilerine yapıldığı ABD’de, aşı olan Gregory Michael adlı doktor aşıdan 2 hafta sonra hayatını kaybetmişti. Michael, ilk dozu vurulduktan 3 gün sonra ellerinde ve ayaklarında küçük lekeler ortaya çıktığı ardından da öldüğü belirtilmişti.
Portekiz’de Onkoloji Enstitüsü Pediatri Bölümü’nde (OPI) çalışan 41 yaşındaki hemşire Sonia Acevedo, koronavirüs aşısı olduktan 2 gün sonra hayatını kaybetmişti.


Hollanda’da bir süredir gündemi meşgul eden çocuk bakım yardımlarının hatalı yönetilmesi krizi büyüyor. Göçmen ailelerin “dolandırıcı” olarak suçlanması nedeniyle hedef olan hükumet, seçimlere iki ay kala istifa etti.
BOLD – Hollanda’da çifte vatandaşlığa sahip ebeveynlerin kasıtlı bir şekilde dolandırıcılıkla suçlanarak, mağdur edildiğini ortaya çıkaran çocuk bakımı ödeneği skandalı sonrası hükumet istifa etti. Seçimlere 2 ay kala görevi bırakan hükumet, seçimlere kadar salgınla mücadele konusundaki programı uygulamaya devam edecek.
ÖZÜR VE TAZMİNAT YETERLİ OLMADI
BBC Türkçe’de yer alan habere göre Hollanda Meclis Soruşturma Komisyonu, Aralık ayı ortalarında yayımladığı raporda, 2. Mark Rutte Hükumeti (2012-2017) döneminde çifte pasaportlu yaklaşık 30 bin ebeveyne, “eşi görülmemiş adaletsizlik” yapıldığını belirtti. Başbakan Rutte, raporun ardından aileler ve kamuoyundan özür dileyerek mağdur edilen ailelere tazminat ödeneceğini açıkladı. Ancak koalisyon ortağı siyasi partiler, skandalın ekonomik sonuçlarının yanı sıra siyasi sorumluluğunun da üstlenilmesi gerektiğine işaret ederek istifa konusunu gündeme getirdi.
TOPLANTI SONRASI İSTİFA GELDİ
Hükumeti oluşturan 4 siyasi partinin lideri, bir araya gelerek istifa kararını görüştü. Liderler skandalla ilgili siyasi sorumluluğun üstlenilmesini benimsedi. Cuma günkü bakanlar kurulu toplantısı, 2017’den beri görevde olan 3. Rutte hükumetinin son kabine toplantısı oldu.
AİLELER DOLANDIRICI OLARAK SUÇLANDI
Hollanda’da misafir işçi anlaşması kapsamında Türkiye ve Fas kökenli göçmenlerin çifte vatandaşlık hakkı bulunuyor. Ülkede çocuk yardımı alan yabancı kökenli aileler, 2012 yılından itibaren vergi makamları tarafından sıkı bir şekilde araştırmaya tabi tutuldu. Ek başvurularını eksik dolduran ya da az miktarda kişisel katkı ödeyen aileler, vergi dairesi tarafından dolandırıcı olarak suçlandı ve herhangi bir neden göstermeden birçok göçmen ailenin ödeneği kesildi.


Milyonluk makam odası tefrişatına “itibar” savunması



Ümit Nağmeleri ‘Best of Şiir Albümü’ olarak Youtube’de yayında


Ankara’da demokrasi ve laikliği ‘küfür’ olarak nitelendirilen bildiriler dağıtıldı
Popular
- Gündem1 gün önce
Kerime öğretmenin çığlığı: Ruhen ve bedenen iflasın eşiğine geldim
- Gündem2 gün önce
Teşkilata 30 bin Pfizer gelmiş diyorlar ne iş
- Gündem1 gün önce
3 gündür Emniyet’te tutulan hamile kadının gözaltı süresi 4 gün uzatıldı
- Gündem1 gün önce
Bedelli Tuğgeneral Gültekin Yıldız: Askerliğimi fazlasıyla yaptım!
- Analiz1 gün önce
Erdoğan, Hulusi Akar’a ihtiyacı kalmayacak bir zemin oluşturuyor
- BOLD ÖZEL1 gün önce
20 yıllık AKP iktidarının utancı: Yoksulluk intiharları!
- Gündem2 gün önce
Tutuklulara cezaevlerinde hijyen malzemesi verilmiyor: Su bile yok!
- Ekonomi2 gün önce
Merkez Bankası’nın kara günleri: Son 7 yılda sadece 2 kere artıda kalabildi