Gündem
“Ahlaksız, edepsiz; senin ağzını burnunu dağıtmak bana düşer!”


AKP’li Burhan Kuzu, Kaz Dağları’ndaki doğa katliamıyla ilgili konuşurken Necip Hablemitoğlu’nun çalışmalarını hatırlattı. Şengül Hablemitoğlu’nun cevabı çok sert oldu.
BOLD – AKP’li Burhan Kuzu, resmi Twitter hesabından Kaz Dağları’nda altın arayan Kanadalı Alamos Gold ile ilgili açıklama yaptı. Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası kitabına atıf yaptı. Kitapta, “Bergama’da altın aramasına direnen köylüler ve onlara destek çıkan sözde çevreciler aslında bir Alman komplosunun parçasıdır. Almanya rekabet kaygısıyla Türkiye’nin altın çıkarmasını istemiyor” dediğini ve öldürüldüğünü söyledi.
“BURHANCIM NE AHLAKSIZSIN…”
Necip Habelmitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu, Kuzu’nun açıklamasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi. “Burhancım” diyerek söze başlayan Hablemitoğlu, şunları söyledi:
“Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 yılında Ankara’da öldürüldü. Senin partinin ilk iktidar döneminde. Ne ahlaksızsınız ki katilleri 17 yılda bulmak için zerre uğraşmadınız. Şimdi ağzına alırsan adını; senin o ağzını burnunu dağıtmak da bana düşer! Edepsiz çirkef… Ne ucuz, basit, avam bir döneme düştük be… Ahlaksızlar, edepsizler. 15 Temmuz olmasaydı Necip Hablemitoğlu soruşturma dosyasına ulaşamıyorduk. 14 yıl sonra ilk defa savcı gördük, dosyanın içi boşaltılmıştı. Bir de utanmadan altın diyor vırt diyor zırt diyor. Allah belanı versin…”
Burhancım, #NecipHablemitoğlu 18 Aralık 2002 yılında Ankara’da ödürüldü. Senin partinin ilk iktidar döneminde. Ne ahlaksızsınız ki katilleri 17 yılda bulmak için zerre uğraşmadınız. Şimdi ağzına alırsan adını senin o ağzını burnunu dağıtmak da bana düşer. Edepsiz çirkef… pic.twitter.com/vy6BLZWcbf
— şengül hablemitoğlu (@s_hablemitoglu) August 9, 2019
Reyhanlı’da bir depoda 5 saat boyunca patlama: Gizli istihbarata mı ait?
Bunlar da ilgini çekebilir
-
Zindaşti’yi tahliye eden hâkime 3,5 milyon dolarlık rüşvet davası
-
Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Burhan Kuzu’nun ölümündeki sır
-
19’uncu yılında Hablemitoğlu suikastının merak edilenleri
-
Örgüt lideri Zindaşti, eşinin yeğenini öldürtüp, canlı yayında izleyecekti
-
Cumhurbaşkanı başdanışmanı Yiğit Bulut koronavirüse yakalandı
-
Burhan Kuzu vefat etti


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ahmet Altan’ın açtığı davada kararını açıkladı. Mahkeme, Altan’ın hükumeti devirmek istediğine dair hiçbir kanıt bulunmadığına hükmetti. Bu arada mahkeme gazeteci Murat Aksoy’un da haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
BOLD – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1500 gündür tutuklu olan yazar Ahmet Altan’ın yaptığı başvuruda Türkiye’yi mahkum etti. AİHM, Ahmet Altan’ın suçlanması ve mahkum edilmesine temel oluşturan ifade ve yazıların makul şüphe oluşturamayacağı sonucuna vardı.
Yüksek mahkeme, Altan’ın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış, “emniyet ve güvenlik”, “adil yargılanma” ve “ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme buna karşılık, Altan’ın siyasi bir nedenle yargılanıp mahkum edildiği tezini kabul etmedi.
Ankara Altan’a manevi tazminat olarak 16 bin euro ödeyecek.
Mahkeme, 2016 darbe girişimi sonrasında tutuklanan Altan’ın, darbe girişimi ve yasa dışı örgüt ile bağlantısına dair makul şüphe olmaksızın suçlandığına ve yargılama öncesinde hukuksuz bir şekilde tutuklandığına hükmetti.
AİHM’in kararında “Başvurucunun (Ahmet Altan) hiçbir eylemi Türk hükümetini devirmeye yönelik bir planın parçası olduğuna işaret etmiyor.” denildi. Mahkeme, Altan’ın suç işlediğine dair makul şüphenin bulunmadığı hükmüne vardı.
HAK İHLALİ KARARLARI
AİHM’den yapılan açıklamaya göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ‘Hürriyet ve Güvenlik Hakkı’ başlıklı 5’inci maddesinin 1’inci fıkrası ile ‘İfade Özgürlüğü’ başlıklı 10’uncu maddenin ihlal edildiğine 1’e karşı 6 oyla hükmedildi. Hürriyet ve Güvenlik Hakkı başlıklı 5’inci maddenin 4’üncü ile 5’inci fıkralarının ihlal edildiği hükmüne ise oy birliği ile varıldı. Heyet, aynı maddenin 4’üncü fıkrasında yer alan “yargı sürecinin hızı” ile ilgili hususta bir ihlal olmadığına oy birliği ile hükmetti. ‘Hakların Kısıtlanmasının Sınırları’ başlıklı 18’inci maddenin ihlal edilmediğine ise 1’e karşı 6 oyla karar verildi.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TOPLUMUN TEMEL TAŞIDIR”
AİHM kararında, basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğünün demokratik toplumun temel taşlarından biri olduğunun altını çizdi.
Mahkeme açıklamasında, Altan’a yöneltilen suçlamaların makul şüpheye dayanmadığından, dolayısıyla aldığı cezanın kanunda yeri bulunmadığından gazetecinin ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir” ifadesine yer verdi.
Altan’ın yargılanma sürecinde dosyasına erişiminin kısıtlandığına dikkat çeken AİHM, davayla ilgili kanıtların ancak iddianame tamamlandıktan sonra sanığa sunulmasının, Altan’ın kendini etkili bir şekilde savunmasını engellediğini vurguladı.
“YARGI SÜRECİ OLAĞANÜSTÜ HALDEN DOLAYI KABUL EDİLEBİLİR”
Mahkeme, tüm yargılama sürecinin 15 ay 8 gün sürmesinin normal şartlarda ‘hızlı’ olarak nitelenemeyeceğini ancak darbe girişiminden sonra mahkemelerdeki dava dosyalarının artışı ile ülkedeki olağanüstü hal durumu değerlendirildiğinde bu sürenin kabul edilebilir olduğunu açıkladı.
2016 yılındaki darbe girişiminin ardından silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Altan, 2017’de AİHM’e, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5.maddesinin, ifade özgürlüğünün 10. maddesi, haklarının kullanımını kötü kullanılmasıyla ilgili 17 maddesi ile hakların kısıtlanmasının sınırlanmasıyla ilgili 18. maddelerinin Türkiye tarafından ihlal edildiği şikayetinde bulunmuştu.
GAZETECİ MURAT AKSOY HAKKINDA KARAR
AİHM, 2016 yılında ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle tutuklanan gazeteci Murat Aksoy hakkındaki kararını da açıkladı. Mahkeme, Aksoy’un tutukluluğunun özgürlük ve güvenlik hakkı ile ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.
Aksoy’un siyasi amaçlarla tutuklandığı iddiası incelemeye gerek görülmedi. Karara Türkiye’nin AİHM’deki yargıcı Saadet Yüksel şerh koydu.
Halkbank’ın temyiz başvurusu görüşüldü: Karar daha sonra açıklanacak


Geçen hafta TBMM’de tartışmalı bir şekilde geçen kamuya girecek kişilerden güvenlik soruşturması talep edilmesi kanunu daha uygulamaya girmeden Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından uygulanmaya başlandı. İşe alınacak 3 engelli işçiden güvenlik soruşturması istendi.
BOLD – Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üç engelli işçi alımı için ilan verdi. İşçilerden adli sicil kaydı isteyen HSK, ayrıca adaylardan fotoğraflı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu doldurmalarını talep etti.
MALVARLIKLARINI SAKLAYANLAR DA BAŞVURAMIYOR
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği, İŞKUR aracılığıyla temizlik görevlisi olarak üç engelli sürekli işçi alımı için ilan verdi. Şartları tutan adayların, 16 Nisan’a kadar başvurularını İŞKUR Ankara İl Müdürlüğüne yapmaları istendi. İşçilerde 18 yaşını tamamlamış olmaları ve 36 yaşından gün almamış olmaları, Türk vatandaşı olmaları, kamu haklarından mahrum bulunmamaları, TCK 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamaları şartları aranacak.
ENGELLİLERDEN ASKERLİK BELGESİ TALEP EDİLDİ
İlanda ayrıca engelli bireylerden askerlikle ilişkileri olmadığına dair belge talep edildi. Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmaması istenen ilanda ayrıca adayların herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almamış olmaları gerektiği vurgulandı. Adayların en az ilköğretim, en fazla ortaöğretim mezunu olması istendi. Önlisans ve daha üst öğrenime sahip başvurucuların başvuruları kabul edilmeyecek.
İKİ AY DENENECEKLER, YAPAMAYANLAR TAZMİNATSIZ ATILACAK
Adaylar kura çekimi ile belirlenecek. Kura sonucu isimleri belirlenen asıl adaylar sözlü sınava alınacak. Sözlü sınav, adayların başvurdukları hizmet alanına ilişkin meslekî bilgi ve becerilerden, yürütmekle yükümlü olacakları vazifelerdeki yetkinliklerini ölçmeye yönelik ve eğitim düzeylerine uygun olarak yapılacak. Sözlü sınava girmeye hak kazandığı halde ilan edilen sınav tarihlerinde sınava katılmayan adaylar, sınav hakkını kaybetmiş sayılacak. Ataması yapılan kadro ve pozisyonlar için iki aylık deneme süresi uygulanacak. İş sözleşmesi Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekterliği tarafından deneme süresi içinde bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedilebilecek. Atanma hakkı kazanan işçilere işe başlatılması planlanan 2021 yılı için günlük ücret temizlik görevlisi pozisyonunda istihdam edileceklere brüt 124,02 TL olarak ödenecek.
ATANACAKLARDAN GÜVENLİK SORUŞTURMASI BELGESİ İSTENİYOR
Atamaya hak kazananlardan öğrenim belgesi, nüfus cüzdanı fotokopisi, adli sicil kaydı, askerlik durum belgesi, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu, Sağlık Bakanlığına bağlı tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak engellilik durumunu belirtir ve işçi olarak çalışmasına engel bir durumunun olmadığına dair sağlık kurulu raporu istenecek.


Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü, canlı yayınlarda kullanılmak üzere kamera ve 30 ayrı malzeme için bu ay başında 897 bin lira harcadı. Sahur ve iftar programları için Ankara’dan İstanbul’a ekip gönderen Diyanet, bunların otel, yol, yemek gibi masraflar için 500 bin TL harcayacak.
BOLD – Diyanet İşleri Başkanlığı’nın pandemi sürecinde gerçekleştirdiği yüksek harcamalara bir yenisi daha eklendi. Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü, kamera ve 30 ayrı malzeme satın alımı için 897 bin TL parayı gözden çıkardı. Diyanet ayrıca sahur ve iftarları Ankara yerine İstanbul’da yaparak 500 bin lira fazladan harcama yapacak.
SALGIN BAHANESİYLE İHALE PAZARLIKLA YAPILDI
BirGün’den Mustafa M. Bildircin’in haberine göre Kovid-19 salgınında giderek derinleşen ekonomik darboğaz nedeniyle bazı kamu idareleri acil olmayan ihtiyaçlarını ertelerken Diyanet’in, “İvedi” diyerek kamera ve canlı yayın malzemesi satın aldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre idare, 27 Kasım 2020 tarihinde Radyo ve Televizyon Daire Başkanlığı hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında acil ihtiyaç duyulan malzemeler için ihale açtı. İhale ise salgın gerekçe gösterilip, Kamu İhale Kanunu’nun, “Öngörülemeyen olaylarda” kullanılmasına izin verilen pazarlık yöntemiyle yapıldı.
İSTANBUL’DAKİ PROGRAMLARA ANKARA’DAN EKİP
İhaleye iki şirket teklif verdi. Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü, ihaleye verilen iki teklifi 1 Nisan’da karara bağladı. İhale, Teratek isimli şirketin üzerine bırakıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı ile şirket arasında 897 bin 670 TL’lik sözleşme imzalandı. İstanbul’da gerçekleştirilen iftar ve sahur programının canlı yayınları için Ankara’dan götürülen ekip ve ekipmanlar için ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 500 bin liranın üzerinde para harcanacak.



Bitcoin’de Erdoğan etkisi: Vergi yolda


Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı anlatıyor: Koltuğu uğruna yapmayacağı ve satmayacağı hiçbir şey yoktur!


AKP sayesinde Türkiye orucunu İsrail hurmasıyla açıyor
Popular
-
Dünya20 saat önce
Yunanistan’dan tatilcilere karantina uyarısı
-
Gündem16 saat önce
Cumhuriyet savcısı kendisini muayene etmeyen doktoru gözaltına aldırdı
-
Videohaber2 gün önce
Putin’den Erdoğan’a Montrö ayarı
-
Ekonomi2 gün önce
Vatandaşa soğan patates, Erdoğan’a 5 milyonluk 2. Mercedes
-
Gündem2 gün önce
Borçlarını ödeyemeyen çiftçi kendini astı
-
Ekonomi2 gün önce
10. büyük ekonomi hayalinden domatesi taneyle satış dönemine
-
Dünya2 gün önce
Çinlilerden aşı itirafı: Koruyuculuk seviyeleri düşük
-
BOLD ÖZEL22 saat önce
“Bu kararın hukuki dayanağı bulunmamaktadır, yok hükmündedir”