Yargıtay 16. Ceza Dairesi, son günlerde aldığı emsal kararlarla Hizmet Hareketi mensuplarına açılan davalarda Bank Asya, Zaman aboneliği, himmet gibi iddiaları suç kapsamından çıkarttı. Bu iddialar nedeniyle binlerce kişiye soruşturma ve dava açıldığını belirten Avukat Ömer Turanlı, “Çok geç oldu. Yargı girdiği bataklıktan çıkmaya çalışıyor. Bunlar suç değildi zaten” dedi.
BOLD – Habertürk’ün haberine göre Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Bank Asya’da hesabın bulunması, Zaman Gazetesi aboneliği, Digiturk aboneliğinden ayrılma, cemaatlere himmette bulunma ve cemaat okullarında çocuğunu okutmak gibi iddiaları örgüt üyeliğinden mahkumiyet için yeterli delil olamayacağına hükmetti. Yargıtay daha önce bu kriterleri 15 Temmuz’un hemen ardından açılan davalarda verilen kararlarda örgüt üyeliği olarak kabul ederken, daha sonraki kararlarında örgüte yardım kriteri olarak hükme esas alıyordu.
Yargıtay söz konusu kararıyla içtihadını değiştirdi ancak hapse girip özgürlüğünden mahrum bırakılan, sırf Bank Asya’ya para yatırdığı, Zaman Gazetesi’ne abone olduğu ya da himmette bulunduğu gerekçesiyle memuriyetlerinden ihraç edilen ya da mal varlıklarına el konulan binlerce kişinin mağduriyetleri orta yerde duruyor.
Yargıtayın yıllar sonra verdiği bu kararın Bylock hakkında da verip vermeyeceği merak ediliyor. Çünkü Bylock suçlaması nedeniyle aylarca tutuklu kalan ve mahkemelerin verdiği 6 yıl 3 ay, 7 yıl 6 ay gibi hükümler nedeniyle halen cezaevlerinde bulunan binlerce kişi bulunuyor. Hukukçuların dillerinden düşmeyen ‘geç gelen adalet, adalet değildir’ sözü bir kez daha gerçekliğini koruyor.
MAĞDURİYETLERİ NASIL KALDIRACAKSINIZ?
Yargıtayın söz konusu içtihat kararı 15 Temmuz’un ardından haklarında soruşturma ya da dava açılan binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Avukat Ömer Turanlı, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararını “Yargı girdiği bataklıktan çıkmaya çalışıyor. Bunlar suç değildi zaten” sözleriyle değerlendirdi. Avukat Turanlı, Gazeteci Erkam Tufan’ın Youtube yayınında yaptığı açıklamada, Yargıtayın terör konusunda verdiği önceki içtihatlarına dönmesi gerektiğini belirtti. Turanlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Para benimse yatırırım çekerim. Bu dünyanın hiçbir yerinde suç değil. Yargı mensupları verdikleri kararların altında kalıyor. Artık bu kararların bir şekilde yüksek mahkemelerden döneceğini biliyorlar. Bu kararların sorumluluğu var. Hakimler bunu çok net gördüler. Gidilen yolun yol olmadığını gördüler. Siz bu kararlarla insanların özgürlüklerini, mallarını ellerinden gasp ediyorsunuz. Çok geç oldu. Yaklaşık 500 bin kişi Bank Asya ve Digiturk aboneliğinden soruşturma geçirdi. 16. Ceza dairesinin verdiği bu karar 400 bin kişiyi ilgilendiriyor ama binlerce kişinin mağduriyetini nasıl ortadan kaldıracaksınız?”
BUNLARIN HİÇBİRİ SUÇ DEĞİL
Yargının aynı şekilde Bylock’la ilgili de karar vermesi gerektiğini söyleyen Turanlı, “Bunların hiçbiri suç değildir. Aslolan fiil ve eylemdir. İnsanların fiil ve eylemleri suça konu bir netice doğuruyorsa bu örgüt kapsamında değerlendirebilir. Binlerce insan bu kararlardan istifade edip takipsizlik kararı alabilir. Yerel mahkemeler tarafından bağlayıcıdır. Bu karar bütün mahkemeleri ve hakimleri bağlar. Cemaat soruşturmalarından mağdur olan insanların da bu kararları mahkemelere sunup haklarını savunmaları gerekir. Soruşturma geçirenler takipsizlik, tutuklu olanlar tahliye talep etmeli, dosyalarında karar verilmiş olanlar da Yargıtay’da bozulmasını talep etmeli. Bu kararların olumlu yansımaları olacaktır. Arkası gelecektir” dedi.
YARGI MENSUPLARI BAĞIMSIZ DAVRANMALI
Ceza indirimi ve af tartışmalarının yapıldığını belirten Avukat Turanlı, “Siyasiler yargı erkiyle ortamı yumuşatmaya çalışıyorlar. Yargı mensuplarının siyasilerden bağımsız olarak kanuna yasaya içtihada dönmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
67 yaşındaki tutuklu kalp krizi geçirdi tahliye edilmedi şimdi kalp ameliyatı olacak