Gezi olaylarına ilişkin davada Mahkeme Başkanı, 707 gündür tutuklu Osman Kavala’ya ilginç sorular yöneltti. Başkan, Mehmet Ali Alabora’nun oynadığı Mi Minör adlı oyunu hakkında Kavala’ya, “Ülkenin başkanına karşı ayaklanmaya teşvik eden bu oyunu biliyor musunuz, gittiniz mi” diye sordu.
BOLD – 707 gündür tutuklu olan iş adamı Osman Kavala, savunmasında “Yeni delil bulunacak diye 16 ay cezaevinde tutulmam hak ihlalidir” dedi. Gezi Parkı eylemlerine açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin Silivri’deki salonunda görülüyor. Duruşmaya tek tutuklu sanık Osman Kavala ile tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşma salonunda jandarma geniş güvenlik önlemi alırken, 50’den fazla jandarma sanık sıralarına dizildi.
Gezi Parkı eylemleri sırasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünde Ekipler Amiri olarak görev yapan ve sonrasında ihraç edilen Başkomiser Ercan Orhan Aydın’ın tanık olarak dinlenmesi SEGBİS arızası nedeniyle gerçekleşmedi.
ÇİZERLERE YASAK
Mahkeme başkanı Gezi Parkı Davası’nı çizgileriyle yansıtan Tarık Tolunay ve Murat Başol’u mahkeme salonundan çıkartarak çizim yapılmasını yasakladığını söyledi.
KAVALA: MADDİ DESTEK SAĞLAMADIM
Duruşma Osman Kavala’nın savunmasıyla devam etti. Duruşmada Mahkeme Başkanı’nın Kavala’ya yönelik taraflı sorular sorması dikkat çekti. Taksim Platformu’nun kuruluşu ile ilgili ne bildiğine ilişkin sorusu üzerine Kavala, Taksim Platformu’nun kuruluşunda yer almadığını ancak iki toplantısına katıldığını ifade etti. Gezi ile ilk temasının Haziran 2013’te bir telefon konuşmasıyla olayların başlamış olduğunu öğrenmesiyle gerçekleştiğini kaydeden Osman Kavala, Gezi Parkı protestoları başlamadan önceki faaliyetlerle alakası olmadığını ve hiçbir maddi destek sağlamadığını belirtti.
Mİ MİNÖR’E GİTTİN Mİ?
Mahkeme Başkanı, davanın sanıklarından Mehmet Ali Alabora’nun yönetmeni ve oyuncusu olduğu Mi Minör oyunu hakkında, “Ülkenin başkanına karşı ayaklanmaya teşvik eden bir oyun oynandığı iddia edilmiş. Bu oyunu biliyor musunuz, gittiniz mi?” diye sordu. Kavala ise mahkeme başkanına soruyu sorduğu için teşekkür ederek oyunla ilgili bir bilgisi olmadığını ve gitmediğini söyledi. Kavala, Alabora ile Gezi Parkı protestolarından sonra Haziran 2013’de ilk defa görüştüğünü kaydetti.
GEZİ’YE GİTTİNİZ Mİ?
Mahkeme Başkanı’nın, “Ağaçları kesiyorlar” diye çağrılar yapıldığında gittiniz mi?” sorusuna; Osman Kavala, “Çağrı nedeniyle gitmedim. Ofisim zaten Gezi parkının oradaydı. Birkaç defa Gezi’ye gittim ama çağrıdan ötürü değil” yanıtını verdi.
BAŞKAN, KAVALA’DAN YAZILI BEYAN İSTEDİ
Mahkeme Başkanı’nın, “Alabora’nın “Mesele sadece üç-beş ağaç değil, anlamadın mı” diye tweet’i var. Sizin “Bizim derdimiz sadece Gezi parkıdır. Çevre duyarlılığıyla hareket ettik. Bu beyanlara katılmıyoruz” diye yazılı, ispatlayabileceğiniz bir beyanınız oldu mu” sorusuna ise Kavala, ispatın iddia makamının yükümlülüğü olduğu cevabını verdi. Mahkeme Başkanı’nın, kendisi lehine beyan olup olmadığı sorusu karşısında Kavala, “Ben TEMA üyesiyim. Meselenin sadece ağaç olmadığını, parkın park olarak kalması gerektiğini birçok defa söyledim” dedi.
GEZİ’YE ANLAM YÜKLEME ÇABANIZ OLDU MU?
Mahkeme Başkanı’nın, “Gezi olayları sırasında çekim yaparak, videolar yaparak bu vandallığa anlam yükleme çabanız oldu mu? Böyle düşünüyor musunuz? Gezi olaylarının ülkenin önünü açacak hareket ettiği, çevre duyarlılığının ötesinde bir çalışma içine girdiğiniz iddia edilmiş. Buna ne diyeceksiniz?” sorusuna Kavala şu cevabı verdi: “İddianamede bir film projesinden bahsediliyor. Anadolu Kültür’deki arkadaşlarımızın üzerinde çalıştığı bu film gerçekleşmiş değil. Olsaydı bugün sanat ürünü olacaktı. Biz toplumsal olaylara ilişkin sanat ürünlerini destekliyoruz. Ama propaganda faaliyetimiz olmadı. Sanatın propaganda aracı olarak kullanılması zaten bizim kuruluş amacımıza uymuyor.”
TEK KURUŞ ÖDEMEDİK
Mahkeme başkanının, eylemcilere gaz maskesi temin edilmesine destek verip vermediğine ilişkin sorusu üzerine Kavala , Açık Toplum Vakfı üzerinden böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Kavala şöyle devam etti: “Mine Özerden telefonda bana gaz maskesine ihtiyaç var dediğinde bunun için bir hesap açılmasını, açılacak hesaba benim de destek mahiyetinde para göndereceğimi söyledim. Gaz maskelerinin parktaki gençler için barışçıl amaçlarla kullanılabileceğini düşünüyordum. Fakat daha önemlisi, böyle bir hesap açılmadı. Dolayısıyla böyle bir şey söz konusu değil. İddianamede bir ihbar mektubu var. Bu mektupta benim Gezi olayları başlamadan gaz maskesi tedariği yaptığım iddia ediliyor. Bu tipik bir Gülen’ci hareket uygulamasıdır. Gezi eylemleri ile ilgili kimseye tek kuruş ödeme yapmadık.
BİBER GAZI KURALLARA AYKIRI KULLANILIYORDU
Mahkeme başkanının, Yiğit Ali Ekmekçi ile yapılan bir telefon görüşmesinde konuşulanları sorması üzerine Kavala, Gezi’de biber gazının usulüne uygun kullanılmadığının bir raporla da tespit edildiğini, bu konuşmanın buna dair bir tepki olduğunu ifade etti. Kavala, “Bahsi geçen raporda, biber gazının yürürlükteki kurallara uygun olmayan şekilde yaralamalara neden olduğu, protestoların bu nedenle uzayıp şiddetlendiği belirtiliyor.Bu konuşmam buna yönelik tepkidir. Kamuoyunda bu konuda duyarlılık yaratmak, biber gazının kurallara uygun kullanılmasını sağlamak içindir” dedi.
ARI POPÜLASYONUYLA İLGİLİ HARİTA
Mahkeme başkanının, Kavala’nın telefonundaki bir “bölünmüş” Türkiye haritası ile ilgili sorusu üzerine, Kavala, “Bu fotoğraf, Türkiye’deki arı popülasyonunun hangi bölgelerde olduğuyla ilgili bir harita. Bu haritanın siyasi bir içerikle ilgisi yok” dedi.
BU SORULAR EMNİYETTE SORULMADI
Doğu ve güneydoğu illerinde kurduğu bir temsilcilik olup olmadığı yönündeki soru üzerine Osman Kavala, genç sanatçıları ve İstanbul ile Diyarbakır arasında ortak kültürel faaliyeti desteklemek amacıyla Diyarbakır’da sanat merkezi açtıklarını ifade etti. Kavala şunları söyledi: “Benim sorgum emniyette yapıldı. Sizin şu an sorduğunuz hiçbir soru bana yöneltilmedi. Savcıyla görüşemedik, mahkemede de sorulmadı. Bu sorular bana sorulmadan hakkımda iddianame hazırlandı.”
KAVALA: TUTUKLU OLMAM HAK İHLALİ
Beyanını okuyan Osman Kavala şunları söyledi: “Hakkımdaki suçlamalar kanaat ve varsayımlara dayanıyor. İddianamede Gezi olaylarını finanse ettiğime dair hiçbir bulgu yok. Gezi olaylarını hükumete kalkışma olarak gördüğüme dair de hiçbir bulgu yok. Faaliyetlerim ve telefon görüşmelerim Anayasamızla güvence altına alınan faaliyetler arasındadır. AYM Başkanının da dediği gibi suç bulgusu olmadan tutuklanmam hak ihlalidir. Yeni delil bulunacak diye 16 ay cezaevinde tutulmam da ve en önemlisi tutukluluğumun devamı da hak ihlalidir. Bu cezaya dönüşen hukuksuz ve ayrımcı bir uygulamadır. Sayın mahkemenizin bu hukuksuz ve ayrımcı uygulamaya son vermesini talep ediyorum.”
Verilen kısa aranın arasından duruşma sanıklardan Mücella Yapıcı’nın sorgusu ile devam etti.
İNSAN HAKLARI GÖZLEMCİLERİ DE TAKİP ETTİ
Gezi davasının duruşma öncesi Alman hükumetinin İnsan Hakları Sorumlusu Bärbel Kofler ve Fransa Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Sorumlusu François Croquette ortak bir açıklama yaparak, Türkiye’ye hukuk devleti standartlarına uyma çağrısında bulundu.
Ortak açıklamada, “Türkiye’de sivil toplum ve insan hakları aktivistlerinin durumunu büyük bir endişe ile takip ediyoruz” ifadesi kullanıldı. Bu nedenle de iş insanı Osman Kavala ve diğer 15 sanığın yargılandığı duruşmanın dikkatle izlendiği belirtildi. Açıklamada, “Almanya ve Fransa, Türkiye’nin yükümlü olduğu hukuk devleti standartlarına uymasını bekliyor” denildi.