Çanakkale Üniversite Hastanesinde yatan Türkçe bilmeyen eşiyle Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğrayan Ekrem Yaşlı olayında savcılık, dosyayı somut delil bulunamadığı gerekçesiyle kapattı.
BOLD- Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesinde 15 Ekim günü yaşanan olayda; Ekrem Yaşlı (74), hasta eşiyle Kürtçe konuştuğu için başka bir refakatçinin saldırısına maruz kaldı. Olay sonrası Ekrem Yaşlı’nın polise verdiği ifadede, Kürtçe konuştuğu için kendisine soda şişesiyle saldırıda bulunulduğunu belirtti.
KURUMLAR BİR OLDU; YAŞLI’NIN İFADESİ YALANLANDI
Yaşlı’nın ısrarlı ifadesine rağmen, daha soruşturma bile yapılmadan, hastaneden yapılan açıklamada olayın Kürtçe konuşmadan kaynaklanmadığı öne sürüldü. Çanakkale Valiliğinden de hastanenin açıklamasına paralel açıklama geldi. Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı da Ekrem Yaşlı’nın ifadesinin aksine “Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğramadı” denildi.
AKP’Lİ VEKİL DE YALANLADI
AKP Çanakkale Milletvekili Bülent Turan da olayla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Turan Ekrem Yaşlı dahil tüm taraflarla görüştüğünü söyleyerek olayın yanlış anlamadan kaynaklandığını iddia etmişti.
ÇKalede Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğradığı iddia edilen Ekrem Amca dahil tüm taraflarla görüştüm.Konu psikolojik sorunları için tedavi de gören bir gencin,aynı odada kendisi gibi refakatçi olan Ekrem Amcaya ilgisiz bir konuyla ilgili başlayan bir tartışma sonucu saldırması+
— Bülent TURAN (@turanbulent) October 17, 2019
APAR TOPAR TABURCU EDİLDİLER
Yaşlı ailesinin başvurusu üzerine olaya müdahil olduğunu açıklayan İHD Çanakkale Şubesi yaşananlara ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, “15.10.2019 tarihinde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma Hastanesinde yaşanan Ekrem Yaşlı’ya yönelik fiziki saldırı ve yaralama vakasıyla ilgili, Derneğimize yapılan başvuru sonucunda sürece tarafımızca dahil olunmuştur. Başvurucunun talebi üzerine, Emniyet’teki ifade işlemine de katıldık. Başvurucu 74 yaşındaki Ekrem Yaşlı ile 71 yaşındaki eşi Bedriye Yaşlı’nın söz konusu saldırıya ilişkin başından beri ısrarlı ve birbiriyle tutarlı ifadelerinde, kendi aralarında anadilleri olan Kürtçe dilinde konuşmaları üzerine saldırganın kendilerine sözlü olarak sataşmaya başladığı ve bu sözlü sataşmanın fiziki saldırıya döndüğü yönünde olmuştur. Yine mağdurlar, müşahedenin devam etmesi gerekmesine rağmen, güvenliklerini sağlayamayan hastane tarafından, saldırı sonrası apar topar hastaneden taburcu edildikleri ve kendilerine ‘herhangi bir komplikasyon olması ihtimaline karşı Çanakkale Merkez ilçeden ayrılmamalarının’ söylendiğini belirtmişlerdir” denildi.
ADETE YALANCI İLAN EDİLDİLER
İHD açıklamasında, avukatın dosyaya erişiminin engellendiği ifade edilerek, “17.10.2019 tarihinde tarafımıza ulaştırılan vekâletname ile dosyada inceleme yapmak ve delil toplanması taleplerimizi sunmak üzere tarafımızca yapılan başvuruda, dosyanın tamamlanmamış olması gerekçe gösterilerek dosyaya avukat erişimi engellenmiş ancak her nasılsa aynı gün Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı tarafından, saldırganın cezai ehliyetinin olmaması gerekçe gösterilerek dosya takipsizlikle sonuçlandırılmıştır” denildi.
Açıklamada, soruşturmanın selametine gölge düşürüldüğü de ifade edilerek, “Defalarca beyan ve demeçlerinde anadillerinde konuştukları için saldırıya uğradıklarını iddia eden 74 ve 71 yaşlarındaki iki insan, bu iddiaların araştırılması ve gerçeğin ortaya çıkarılması için seferber olması gereken kurumlar tarafından adeta yalancı ilan edilmiş ve yine soruşturma henüz yeni başlamışken, başvurucuların iddialarını örtbas etmeye, hatta bağımsız yargıyı etkilemeye yönelik açıklamalar yapılmış, soruşturma dosyası adeta mağdurlardan kaçırılarak ne yazık ki soruşturmanın selametine gölge düşürmüştür” denildi.
Sürecin takipçisi olacaklarını ifade eden İHD açıklaması devamında şu ifadelere yer verdi, “İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi olarak belirtmek isteriz ki; toplumumuzdaki etnik farklılıklar nedeniyle yaşanan fiziki saldırıların gittikçe artıyor olması endişe vericidir. Bu sürecin önüne geçilmesinin yolu, bu yöndeki iddia ve şikâyetleri örtbas etmeye çalışmak değil, toplumsal barışı önceleyen politikaların ön plana çıkarılması; nefret ve ayrımcılık dilinin terk edilerek, kutuplaştırıcı politikalara bir son verilmesidir. Konuyla ilgili hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız”
AKP’li Bülent Turan’dan çelişkili ‘Ekrem Amca’ açıklaması… https://t.co/PKREzDfMZv
— BOLD (@BOLDmedya) October 18, 2019