Zaman Gazetesi’nin 3 yıldır tutuklu çalışanı Yakup Şimşek, “merhamet değil adalet istiyorum” dediği savunmasında Zaman’da çalıştığı için gurur duyduğunu söyledi.
BOLD – İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gazetecilerin yargılandığı davada Zaman Gazetesi Reklam Müdürü Yakup Şimşek “Evet Zaman’da çalıştım bununla gurur duyuyorum” dedi.
Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı gibi çok sayıda gazetecinin yargılandığı davada verilen müebbete varan cezalar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Davada Hizmet Hareketi’ne yakınlığı gerekçesiyle kapatılan medya organlarından Zaman Gazetesi’nin çalışanları da yargılanıyor.
Yeniden yargılamada gazeteciler savunmalarını yaptılar. El konularak kapatılan Zaman Gazetesi Reklam Müdürü Yakup Şimşek de duruşmada savunmasını yaptı.
Sözlerine “Bu savunmamın son sözlerim olacağını bilmiyordum. Süre talep edecektim fakat süre vermeyecekmişsiniz. Yine de beyanda bulunacağım.” diye başlayan Şimşek, savcının mütalaasındaki iddialarına tek tek cevap verdi:
“Ahmet Altan’ı burada tanıdım. Kitaplarını burada okudum. Onunla aynı dosyada yargılanmaktan gurur duyuyorum. Onun gibi dünya çapında bir yazarın bu dosyada olması büyük haksızlık.
Savcının mütalaası bana Cuma günü tebliğ edildi. Mütalaanın 3 yıl önceki iddianameden tek bir farkı var: İddianameyi hazırlayan savcı darbecilikten, mütalaayı hazırlayan savcı silahlı terör örgütü üyeliğinden cezalandırılmamı istiyor.
Hakkımda suçlamaya alet edilen beş sözde delil var. İlki Zaman Gazetesi’nde çalışmış olmam. Ben Zaman’da çalıştım ve bundan gurur duyuyorum.
Zaman Gazetesi’nin hisseleri 17-25 Aralık’tan sonra alındı. Bu kişilerin değil tutuklanması, yargılanması bile söz konusu olmadı.
İkinci delil Bank Asya’da hesap. Bank Asya’nın kuruluşunu, açılışını ben mi yaptım? Bunu devlet yaptı.
Üçüncü delil HTS kayıtları. Örgüt üyesi olduğu söylenen 7 kişi ile telefon kaydım varmış. İnsanlarla telefonda konuşmak ne zamandan beri suç? O 7 kişi ne zaman örgüt üyesi ilan edilmiş? Eğer bu suçsa ben bu insanlarla yalnız telefonda değil, yüz yüze de görüştüm.
Dördüncü delil sözde örgütsel döküman. Beni Trabzon’da babamın evide gözaltına aldılar. Beş tane Said Nursi’nin kitabına da el koydular gözaltına alırken. Bana ait değiller, ama zaten halen satılan kitaplar bunlar. Bu kitaplar şu an odamda. Hapishane yönetiminin izniyle içeri aldım.
Beşinci delil reklam filmi: Taleplerimizi yerine getirip bir kere izleseydiniz, reklam filminde suç unsuru olacak bir şey olmadığını görecektiniz. O bebeğin 9 aylık değil, iki yaşında olduğunu görürdünüz.
Örgüt suçlamasına karşı atfedilen paragraf beş satırdır. Bu çürük delilleri bir kez daha huzurunuzda reddediyorum.
Beraatime ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum. Sizlerden, merhamet değil adalet istiyoruz.
Üç günlük dünyada 3 yıl 3 ayım çalındı. Hür olabilmek için illa birilerinin damadı mı olmak lazım? Değil ağır, hafif suç şüphesi bile yoktur. Esaretime son verin.”
BİLİNÇALTI MESAJ DİYE BİR SUÇ YOK
Daha sonra söz alan Yakup Şimşek’in oğlu ve aynı zamanda avukatı olan Sinan Erkan Şimşek, Zaman Gazetesi reklam filminin darbeyi çağrıştırdığı iddiasına cevap verdi.
Avukat Şimşek “TCK’da ‘bilinçaltına mesaj verme’ gibi bir madde yok. Ayrıca bu reklam da bilirkişi incelemesine muhtaçtır. İspat yükümlülüğü savcıdan alınarak tarafımıza verilmiştir. Genç bir avukat olarak size karşı bu savunmayı yaparken hicap duruyorum.” dedi.
Aralarında çocukların da olduğu Furkan Gönüllülerine biber gazlı ve coplu müdahale