Erdoğan ile ortak basın toplantısı düzenleyen Trump’ın Sabah yazarı Hilal Kaplan’a yönelik, “Siz gazeteci olduğunuza emin misiniz?” cümlesi olay oldu.
BOLD – ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gerçekleştirdikleri zirvenin ardından Beyaz Saray’da ortak basın toplantısı düzenledi. ABD Başkanı Trump, sözlerine 15 Temmuz’dan sonra Antakya’daki ailesini ziyareti esnasında tutuklanan NASA çalışanı Serkan Gölge’nin serbest bırakılmasından dolayı Erdoğan’a teşekkür ederek başladı. Gölge’nin yakın zamanda ABD’ye geleceğini ifade eden Trump, “Kendisi tutukluydu, onun bırakılmış olması çok güzel bir jestti. Çok uzak olmayan bir gelecekte buraya geliyor olacak. Bu ABD için ve aynı zamanda Türkiye için çok önemli bir haber” dedi.
Basın açıklamasının devamında “Türkiye üzerine düşeni yapmaya devam edecek” diyen ABD Başkanı Trump, “Ben Cumhurbaşkanı’nı çok destekliyorum. Ateşkes sürüyor, bunun başarılı olmasını isteyen çok kişi var” ifadesini kullandı.
“Yakın zamanda Bağdadi öldürüldü, Türkiye belli alanlarda çok yardımcı oldu, bunu takdirle karşılıyoruz. Erdoğan’a ve Türk halkına destekleri için müteşekkiriz” diyen Trump, “Türkiye’nin S-400 alımı bizim için çok ciddi zorluklar çıkarıyor, Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız, umarım bunu çözmeyi başaracağız. Bakanlar görüşmeler yapmaya devam edecekler” dedi.
“Ticaret anlaşması için de görüştük, ciddi ilerlemeler yaptığımızı düşünüyorum. Ticaretimiz kat kat artabilir, yaklaşık 100 milyar dolar düzeyine getirmek istiyoruz. Hedefimiz iki ülke arasındaki ticareti artırmak” olduğunu belirten Trump, “Türkiye’nin de pazarını ABD’ye açmasını istiyoruz, bunu yapıyorlar zaten ciddi oranda” dedi.
ERDOĞAN MEKTUPLARI GERİ VERDİĞİNİ SÖYLEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Donald Trump’ın kendisine 9 Ekim’de gönderdiği mektupları ABD liderine geri verdiğini söyledi. “Ferhat Abdi Şahin denen teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım” diyen Erdoğan, “Apo’nun manevi oğlum dediği birisidir. Böyle birinin stratejik ortağımız tarafından böyle karşılanması bizi üzmüştür” şeklinde konuştu.
HİLAL KAPLAN’A SOĞUK DUŞ
ABD Başkanı Trump, Erdoğan soru alırken, Trump gazetecileri işaret ederek “birini seçmek ister misin?” dedi. Bunun üzerine Erdoğan, Sabah yazarı Hilal Kaplan’a hitaben “Hilal hanım buyurun” diyerek soru aldı. Tam bu sırada Trump, “Türkiye’den sadece dost canlısı gazeteciler sorsun lütfen. Dost canlısı gazetecileri görmek istiyoruz” sözüyle espri yaptı.
Kaplan ise Trump’a, “Selefi Barack Obama’nın hatalı dış politikasının üstesinden gelmek gibi bir yükü olduğunu, bu hatalardan birinin YPG olduğunu” söyledi ve Erdoğan’la görüşmesinin ardından halen YPG liderlerinden Mazlum Kobani’ye Beyaz Saray davetinin geçerli olup olmadığını sordu.
Trump ise Kaplan’a cevabında Kobani ile ‘iyi bir görüşme’ gerçekleştirdiklerini ifade etti ve ABD’nin hem onunla hem Erdoğan’la ‘çok yakın çalıştığını’ belirtti.
Kendisine yöneltilen sorunun ardından bir soru da Erdoğan’a sormasını isteyen Trump, Kaplan’ın duraklamasının ardından da şunları söyledi:
“Haber yaptığınıza emin misiniz? O soruyla Türkiye için çalışmıyor musunuz?”
After President Trump urges Erdogan to call on “a friendly reporter from Turkey”, Lindsey Graham turns to me and says, “There aren’t any others left.” pic.twitter.com/VgEpYyr2PR
— Jonathan Karl (@jonkarl) November 13, 2019
“ZATEN BAŞKA TÜRLÜSÜ KALMADI”
Öte yandan, Amerikan ABC News kanalının Beyaz Saray Baş Muhabiri Jonathan Karl, ABD lideri Trump’ın “sadece dost canlısı gazeteciler” ifadesini kullanarak soru almak için Erdoğan’dan bir gazeteci seçmesini istediği anlarda toplantı salonunda yaşanan bir gelişmeyi bildirdi.
US President @realDonaldTrump gets this right. He questions credentials of a Turkish propagandist Hilal Kaplan, embedded as reporter to #Erdogan's entourage. She & her husband run a troll farm called Pelikan Group in Istanbul, plant lies, manipulate and feed false stories. pic.twitter.com/eWSmStFWEp
— Abdullah Bozkurt (@abdbozkurt) November 13, 2019