Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. İsmail Alkış, gözaltı ve cezaevi süreçlerinde bir engelli olarak yaşadıklarını BOLD’a anlattı.
HALİT YAVUZ
BOLD – İsmail Alkış, 33 yaşında bir tarih öğretmeni. 15 Temmuz’dan sonra gözaltı ve tutuklama sürecini yaşayan yüz binlerce insandan biri. Onu diğerlerinden farklı kılan ise görme engeliyle bütün bu yaşananlara maruz kalması.
Balıkesir Cezaevi’nde 13 aylık tutukluk süreci yaşayan Alkış, yaşadığı sağlık problemleri nedeniyle tahliye edildi. Serbest kalmasının ardından hakkında tekrar çıkartılan yakalama kararı sonrası Türkiye’de daha fazla kalamayacağını düşündü. Alkış, eşini ve çocuğunu Türkiye’de bırakarak, Yunanistan’a sığınmak zorunda kaldı.
SADECE KURU EKMEK YEDİK
İsmail Alkış, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çıkan KHK ile devlet görevinden alınan görme engelli bir mağdur.
Yaşadığı zor günleri Bold Medya’ya anlatan Alkış, 15 Temmuz öncesi arayıp soranların, darbe girişimi sonrası bir daha kapısını çalmadığını söyledi. İsmail Alkış işinden atıldıktan sonra maddi sıkıntılar yaşadığını sadece kuru ekmek yemek zorunda kaldığını şöyle anlattı:
“Açığa alındıktan sonra maddi olarak sıkıntı yaşadık. Özellikle ihraç olduktan sonra bazen evde sadece kuru ekmek yediğimizi hatırlıyorum. İş bulmaya çalışıyorsunuz ama bulamıyorsunuz. Çevrede sevdiklerimizden herhangi bir vefa göremiyorsunuz 15 Temmuz’dan sonra sürekli arayan eş dost bir anda aramaz sormaz oldu. Kimse kapımızı açmadı.”
GÖZLERİ GÖRMEDİĞİ HALDE FOTOĞRAF TEŞHİSİNE ZORLANDI
İsmail Alkış’ın hayatındaki zorluk sadece memuriyetindeki görevinden atılmak olmadı, darbe girişiminden on ay sonra bir bankaya para yatırdığı gerekçesiyle hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bir sabah evine gelen polisler Bursa Emniyeti’ne götürdü. Alkış, 13 gün süreyle engelliler için hiçbir imkanı bulunmayan gözaltı merkezinde tutuldu. Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde ağır görme kusuruna rağmen bilgisayardan fotoğraf teşhisine zorlanan Alkış, şunları söyledi:
“Aile ile görüştürülmüyorsunuz, dışarıdan herhangi biri ile irtibat kuramıyorsunuz. Gözaltına alındığımda gözümle ilgili tedavi görüyordum, polislere söylememe rağmen herhangi bir kolaylık gösterilmedi. 13 gün orada kaldıktan sonra gözlerimde hafif hafif kararmalar başladı. Enfeksiyon kaptığını hissettim. Bunu ifade etmeme rağmen herhangi bir hastaneye götürülmedim.”
HAPİSTE GÖZ KAYBI TEDAVİ EDİLMEZ HALE GELDİ
İsmail Alkış, hem gözaltı sürecinde hem de tutuklu kaldığı Balıkesir cezaevinde büyük zorluklar yaşadı. Tutukluluk yaşadığı Balıkesir cezaevinde altı ay boyunca hastaneye gönderilmeyen İsmail Alkış, altı ay sonra hastaneye gittiğinde artık her şeyin çok geç olduğunu öğrendi. Tutuklanmadan önce yüzde yetmiş olan göz kusuru, cezaevine girdikten sonra yüzde doksana çıktı:
“Sekiz kişilik koğuşlarda yirmi – yirmi beş kişi kalıyorsunuz. Bir engelli için hakikaten zor şartlar çünkü başkasına bağlı hareket etmek zorunda yaşıyorsunuz. Oradaki arkadaşlar mümkün mertebe yardımcı olamaya çalışıyorlar. Tek başınıza kalkıp çayınızı bile alamıyorsunuz ama oradaki arkadaşlar sizi rahat hissettirmek için seferber oluyor. Onlar ne kadar ellerinden geleni yapsa da yine cezaevindesiniz. Şartlar zor imkânlar kısıtlı. En basitinden çay doldurmanız gerekiyor onu da tek başınıza yapamıyorsunuz. Hayatınızı başkasına mahkûm bir nevi başkasına bağlı yaşamak zorunda kalıyorsunuz. Cezaevindeki arkadaşlar ellerinden geleni yapıyor olsalar da bunun verdiği mahcubiyet duygusu var ister istemez eziliyorsunuz, üzülüyorsunuz. İmtihan içinde imtihan hani derler ya sağlıklı bir insanın orada hayatını idame ettirmesi zorken engelli bir insanın orada hayatı idame ettirmesi çok çok zor. Zindan içinde zindan hayatı yaşıyorsunuz.
BOLD ÖZEL
İsmail Alkış 33 yaşında bir öğretmen.
15 Temmuz sonrası 13 ay hapis yattı.
Ağır görme engeline rağmen fotoğraftan teşhise zorlandı.
Savcı ‘Bankaya para yatırmışsa gitsin hapis yatsın’ dedi.
Röportajın tamamı: https://t.co/YyPUyr5Xgw#3AralıkDünyaEngellilerGünü pic.twitter.com/eSzhA41rPg
— BOLD (@BOLDmedya) December 3, 2019
SAVCI: “GÖZLERİ GÖRMÜYOR AMA BANKAYA PARA YATIRMAYI BİLİYOR”
İsmail Alkış tutukluluk sürecinde birçok makama başvuru yaparak tek başına hapishanede yaşamın zor olduğunu bildirmesine rağmen hep olumsuz cevap aldı. Avukatının davanın savcısıyla yaşadığı bir diyalogu ise aklından çıkaramıyor. Alkış, Avukatının cezaevinde müvekkilinin çok zor şartlar altında hayatını sürdürdüğünü savcıya iletiyor. Davanın savcısının “ Gözleri görmüyor ama bankaya para yatırmayı biliyor, gitsin cezaevinde yatsın” cevabını verdiğini unutmadığını söyledi.
Birkaç arkadaşı ile birlikte Türkiye’den kaçmak zorunda kalan İsmail Alkış, şu an Yunanistan’da mülteci durumunda. İltica sırasında Yunan görevlinin görme engelli olduğunu belgeleyen raporlara rağmen gözaltı merkezinde tutulmasına ise çok şaşırdığını söyledi.
Türkiye cezaevlerinde kendisi gibi birçok bedensel engelli tutuklunun olduğunu söyleyen İsmail Alkış, cezaevi şartlarında engelli birinin yaşamasının çok zor olduğunu belirtti. Alkış, Birçok gazeteci ve siyasetçinin sustuğu bir ortamda kendisi gibi görme engelli gazeteci Cüneyt Arat’a hapishanedeki engellilere verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
Şimdi birkaç Türk arkadaşıyla beraber hayatına Yunanistan’da devam eden Alkış eşi ve çocuğuna kavuşacak günleri özlemle bekliyor.