103 kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı 10 Ekim Gar Katliamı davasında Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Demirel’in duruşmayı takip etmesine mahkeme heyeti izin vermedi.
BOLD – Ankara Tren Garı saldırısına ilişkin, 16 firari sanık ve “insanlığa karşı suç işlemek” ile yargılanan Erman Ekici hakkında devam eden davanın 4’üncü duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Yoğun güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmaya Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Demirel’in takip etmesine mahkeme heyeti izin vermedi.
İLHAMİ BALI’NIN EŞİ DİNLENDİ
Gazete Duvarr’ın haberine göre İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı, SEGBİS aracılığıyla ifade verdi. İlhami Balı’nın aniden 2014 yılında IŞİD’e katıldığını söyleyen Hülya Balı, “Suriye’ye gitti ve benim de gelmemi istedi” dedi. “Eşinle Suriye’ye gitmedin mi” diye soran mahkeme heyetine Hülya Balı, “Aradı beni tehdit etti. Çocuklarını alırım dedi. Çocuklarımdan ayrı kalmamak için ben de gittim. Suriye’ye kaçak yolla gittim. Ben dönmek istiyordum ama beni bırakmıyordu. Zorla tutuyordu” yanıtını verdi.
GAR KATLİAMINI DUYMADIM
Mahkeme heyetinin, “DEAŞ’ın oradaki evlerinde eğitim aldınız mı?” sorusuna, “Kadınlara böyle bir eğitim verilmiyordu orada” yanıtı veren Hülya Balı, 10 Ekim katliamına ilişkin ise “Duymadım herhangi bir bilgim yok. Türkiye’ye geldikten sonra öğrendim. Hiçbir şekilde de duymadım” dedi.
EŞİMDEN KAÇARAK GELDİM
Suriye’de bombalamalar yüzünden dayanamadığını söyleyen Hülya Balı, 2018 yılında Türkiye’ye geldiğini söyledi ve “İlhami 10 gündür yoktu” ifadelerini kullandı. Türkiye’ye geliş sürecini anlatan Balı, “Kaçakçıya para verdim. Türkiye’den giderken yanımda para vardı. 2 bin dolar verdim. Ben eşimden kaçarak Türkiye’ye geldim” dedi. Eşinin örgüt içerisindeki konumunun ne olduğunu bilmediğini söyleyen Hülya Balı, “Eşimin kod adı Ebubekir’di” dedi. Balı, “Eşim örgütle ilgili bir şey anlatmazdı. Ben sürekli gelmek isterdim. Suriye’de telefon kullanmıyorduk, çekmiyordu. Türkiye’ye gelince eşimden hiç haber almadım. Deniz Büyükçelebi’nin (firari sanık) öldüğünü orada duymuştum. Türkiye’ye gelince Suriye’den kimseyle temas kurmadım” dedi.
İLHAMİ BALI MENZİL TARİKATINA GİTMİŞ
Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt’un sorusu üzerine Balı, “Eşim Hayır ve Ensar Derneği’nde çalıştığını söylüyordu. Suriye’de beni aradı, ben de gittim” dedi. “Reyhanlı’da ev sohbetlerinde kimlerle sohbet ettiniz” sorusuna Balı, “Şu an aklıma hiçbir isim gelmiyor ama teşhis etmiştim. Bir kitap vardı onu okurduk çay falan içerdik. Erkekler siz oturun toplanın derdi. Ayda bir falan tesadüfen toplanmalar olurdu” yanıtını verdi. Eşi İlhami Balı’nın Adıyaman’a Menzil tarikatına gittiğini söyleyen Hülya Balı avukatların saydığı birçok ismi tanımadığını söyledi.
GAZİANTEP EMNİYETİ, TUTANAK GÖNDERDİ, SORULARA CEVAP VEREMEDİ
Öte yandan Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Ankara Tren Garı katliamdan 10 gün önce IŞİD üyesi Yakup Şahin’in Nizip’te patlayıcı madde yapımında kullanılan gübre temin etmeye çalıştığına ilişkin ihbar üzerine, o dönem yapılan işlemleri soran Ankara’daki mahkemeye yanıt veremedi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin Gaziantep Emniyetine gönderdiği yazıda, “davanın tutuklu sanıklarından Yakup Şahin’in katliamdan 10 gün önce bir gübre bayisinden 2 ton gübre almak istediği ve satıcı tarafından satış yapılmadığı” olayıyla ilgili gerekli araştırmanın yapılmasına ilişkin ihbar evraklarının akıbetinin ve Emniyet’in yaptığı işlemler konusunda bilgi verilmesi istendi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, mahkemeye gönderdiği yazıda, ihbardan sonra Yakup Şahin’in o dönem kimliğinin tespit edilmesine ilişkin mahkeme dosyasında da olan tutanakları göndermekle yetirdi. Yazıda, Şahin’in ihbardan sonra neden yakalanmadığı sorusuna yanıt verilmedi.
Adalet Bakanı özel sohbette “Bu mağduriyetleri biliyorum ama konuşursam fetöcü derler” demiş