Uluslararası Tehlikedeki Avukatlar Gözlemevi, infaz düzenlemesinde kapsam dışı bırakılmak istenen siyasi tutuklularla ilgili açıklama yaptı: “Tahliyede hiçbir şart koşulamaz”
BOLD – Fransa, İspanya, İtalya Ulusal Baro Konseyleri ve Paris Barosu’nun oluşturduğu OIAD-Uluslararası Tehlikedeki Avukatlar Gözlemevi (@ProtectLawyers) Türkiye’nin gündeminde olan infaz düzenlemesiyle ortaya çıkabilecek erken tahliye yasasına iliskin acıklama yaptı.
Açıklamada, düzenlemeyle; aslında darbeyle hiçbir ilişkisi bulunmadığı halde tutuklanan avukat, gazeteci, hakim ve akademisyen gibi sadece mesleğini icra ettiği için tutuklanan kişilerin kapsam dışı bırakılmak istendiği hatırladılarak, ‘hiçbir şart koşmadan’ bu tutukluların da serbest bırakılması istendi.
OİAD’nin açıklaması şöyle:
“Covid-19 salgının Türkiye’de bulunan 375 hapishanede yayılması neticesinde ortaya çıkabilecek yıkıcı bilançoya karşısında, 280 bin tutukludan 100 bin tutuklunun serbest bırakılmasına imkan tanıyacak af yasası hala hazırlık aşamasında bulunmaktadır. OIAD özellikle tutuklu Türk avukatlarının serbest bırakılması için yıllardır mücadelesini sürdürmektedir. OIAD Türkiye’deki hapishanelerde hamile kadınların, hasta tutukluların ve 743 çocuğun bulunduğunu büyük bir üzüntü ile bildirir. Türkiye’de birçok hapishanede 20-30 kişilik koğuşlarda tutukluların barındırıldığı bilinmektedir.Bununla birlikte Af Yasası, Türk hukukunca tam olarak tanımlanmamış ve tartışmalı olan terör örgütüne üye olma, propoganda yapma ve darbeye kalkışma gibi suçlamalarla tutuklu bulunan avukat, gazeteci, hakim ve akademisyen gibi -esasında mesleğini icra ettiği için hapishanede bulunan- kişileri kapsam dışı bırakmaktadır. Türk hükümeti esasında avukat, gazeteci veya politik muhalif olup olmadığına bakmadan bir baskı politikası yürütmektedir. OIAD, yüzelerce avukatın terör örgütü üyesi olmak veya ayaklanmaya kalkışmak gibi suçlamalarla yargılanan müvekkillerini temsil ettiği için tutuklu bulunmasından endişe duymaktadır. Bu noktada OIAD Türkiye’de bulunan avukatlar ile dayanışma için olduğunu ifade eder ve Türk hükümetine hiçbir şart koşmadan avukatların, politik tutukluların ve sağlık açısından risk taşıyan tutukluların serbest bırakılması için Türk hükümetine çağrıda bulunur..”