Fenerbahçe’nin eski çalıştırıcısı Ersun Yanal, genç oyuncularla yarışmanın zor olduğunu söyledi. Sivil toplum örgütü deyince tiye alındığını belirten Yanal, Milli Takımda ülkemizde yetişenlerin başarısına dikkat çekti.
BOLD – Teknik direktör Ersun Yanal merak edilen soruları canlı yayında yanıtladı. Instagram’da kliniksporpsikologu kanalına konuşan Yanal gündeme dair açıklamalarda bulundu. Tecrübeli teknik adam “Ülkemizdeki en büyük futbol başarılarını gözardı etmeden irdelediğimizde, kendi ülkemizde çıkan oyuncuların temsil ettiği takımlar başarılı oldu. Galatasaray’ın UEFA Kupası şampiyonluğu, 2002 Dünya Kupası. Oyuncularımızın birçoğu Avrupa’ya gitti. Çok az oyuncu Avrupa’da kaldı. Diğer oyuncular yapamadı. Kötü oldukları için değil. Profesyonel mentaliteleri, bu süreç için hazır değildi. ” dedi.
BUGÜNKÜ ŞARTLAR FARKLI, YETENEK BİR YERE KADAR GÖTÜRÜR
Ersun Yanal, bugün şartların farklı olduğunu hatırlatarak “Gördüğüm kadarıyla Çağlar, Merih, Cengiz, Ozan Kabak, Yusuf Yazıcı gibi oyuncular daha hazır olduklarını gösteriyor. Bir taraftan da şunu atlamayalım. O günkü şartlarla bugünkü şartlar farklı. Özellikle ekonomi anlamında. İyi bir altyapı eğitimi alanlar, profesyonel yaşamda sosyal psikolojik ortamda başarıyı hazmedecek güçlü bir karaktere sahip olma konusunda gelişmiş oluyor. Ekibin önemi bu noktada fark ediyor. Yetenek futbolcuyu bir yere kadar getirir. Karakteri ise sonrasını geleceğini belirler.” şeklinde konuştu.
İNSANLAR BENİ TİYE ALIYOR
Fenerbahçe’de çalıştığı dönemde çok sık kullandığı ifade olan “Sivil Toplum Örgütü deyince beni insanlar tiye alıyor.” diye konuşan Ersun Yanal, Sivil Toplum örgütü toplumun sağlıklı kalması için çalışmalar yapmaktır. Bütün kademelerde yer alan sivil toplum örgütlerinin çocuklarımıza yatırım yapması gerekiyor. Sivil toplum örgütü konusunda yeterli sayıya sahip değiliz. Çok daha fazla spor sivil toplum örgütüne sahip olmalıyız. Genç futbolcuların, sporcuların ve gelişim için bu önemli.” dedi.
GENÇ OYUNCUYLA AYNI ZAMANDA YARIŞMAK ZOR
Ersun Yanal genç oyuncular ile ilgili düşüncesini ise şöyle paylaştı: “Diyorsunuz ki ‘genç oyuncuyu oynatalım’ tamam oynatalım. Siz aynı anda yarışmak istiyorsunuz. Tamam oynatalım genç oyuncu tabi ki de önemli. Ama siz genç oyuncuyla kaybettiğinizde, o genç oyuncuyu da kaybedeceğinizi göz önünde bulundurmalısınız onu korumak için önlem almalısınız. Onun için kazanmalısın. O kadar çok tezat bir bireyle uyumsuz bir felsefe anlayışı ortaya çıkıyor ki o zaman genç oyuncunun kaybedileceği alanlar artıyor.”