ABD Dışişleri Bakanlığının yıllık terör raporunda AKP hükumetinin Gülen Hareketi mensuplarını yetersiz delillerle tutuklamaya devam ettiği vurgulandı. Türkiye’de terör tanımının geniş olduğuna dikkat çekildi.
Raporun Türkiye bölümünde hükumetin kapsamı geniş terörle mücadele yasası uyarınca bazı özgürlükleri ve ülkede hukukun üstünlüğü sisteminin unsurlarını kısıtlamayı sürdürdüğü kaydedildi.
Savcıların, terör ve ulusal güvenliğe yönelik tehdit kavramlarına ilişkin tanımı genişleterek aralarında gazeteciler, muhalif siyasetçiler, aktivistler ve hükumeti eleştirenlerin olduğu geniş yelpazeden kişileri haklarında açılan soruşturmalar kapsamında yargıladığı belirtildi.
YETERSİZ DELİLERLE GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR YAPILIYOR
Raporda 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükumetin Gülen Hareketi’ni ‘Fethullahçı Terör Örgütü’ olarak nitelediği, ancak hareketin ABD’nin terör örgütleri listesinde olmadığı belirtildi.
Hükumetin Gülen Hareketi ya da terör bağlantılı oldukları gerekçesiyle, çoğu zaman yetersiz delil sunarak ve asgari yargısal süreçler işletilerek hem Türk vatandaşlarını hem de ABD vatandaşlarıyla ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyonunda görevli Türk personel dahil olmak üzere Türkiye’de yaşayan yabancı ülke vatandaşlarını gözaltına almaya ve tutuklamaya devam ettiği de raporda yer aldı.
Raporda Türk hükumetinin yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını terör bağlantılı suçlar ya da Gülen Hareketi ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle yargılamak üzere bulundukları ülkelerden iadelerini talep ettiği belirtildi.
15 Temmuz 2016’dan bu yana hükumetin 130 binden fazla memur ve silahlı kuvvetler mensubunu ihraç ettiği, 80 binden fazla kişinin ya tutuklandığı ya da cezaevine konulduğu, bin 500’den fazla sivil toplum kuruluşunun da Gülen Hareketi bağlantılı oldukları gerekçesiyle kapatıldığı kaydedildi.
SOSYAL MEDYA SORUŞTURMALARI
Türkiye’de terörün geniş bir tanımı olduğu ve bu tanımın anayasal düzene ve devletin iç ve dış güvenliğine karşı suçları da kapsadığı belirtildi.
İçişleri Bakanlığı’na göre sadece yılın ilk çeyreğinde 10 binden fazla sosyal medya hesabının terör propagandası yapıldığı gerekçesiyle yargıya intikal ettirildiği belirtildi. 3 bin 600 kullanıcının sosyal medya faaliyetleri sebebiyle soruşturmayla karşı karşıya kaldığı kaydedildi.
RAPORUN TÜRKİYE BÖLÜMÜ
Raporun Türkiye bölümünde PKK ve YPG operasyonlarının yanı sıra, IŞİD’le mücadeleye katkılar ve terörün finansmanı konusundaki eksikliklere değinildi.
Türkiye bölümünde, ABD’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ve Türkiye’nin PKK’nın Suriye kolu olarak gördüğü YPG’nin yanı sıra; Türkiye’nin IŞİD’le mücadele sürecindeki katkıları, terörün finansmanı konusunda Türkiye’deki mekanizmaların etkinliği gibi konulara yer verildi.
ABD Dışişleri Bakanlığının 2019 yılı içinde terörizmle ilgili gelişmelerin değerlendirildiği raporda genel hatlarıyla IŞİD’le mücadele kapsamında Irak, Suriye, Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinin yanı sıra, Hizbullah, Hamas ve El Kaide örgütleri bağlamında İran öne çıktı.