5 yaşındaki Sami Karakoç, korona vaka sayısının çok yüksek olduğu Elazığ Cezaevinden 7 aydır çıkamıyor. Üç senedir 3 torununa bakan anneanne Safiye Öner, aynı cezaevinde tutuklu olan kızı, damadı ve torunu için yetkililerden yardım istedi.
SEVİNÇ ÖZARSLAN – BOLD ÖZEL
Cezaevlerindeki korona vakaları her geçen gün aileleri daha çok endişelendiriyor. Özellikle Elazığ Cezaevinde son zamanlarda çok fazla tutuklunun testi pozitif çıktı. Komple karantinaya alınan koğuşlar var. Üç yıldır Elazığ Cezaevinde bulunan astım hastası Mustafa Karakoç’un (40) kaldığı 23 kişilik B4 koğuşundaki herkesin korona olduğu ve testleri pozitif çıkan 3 mahpusun B5 koğuşuna alındığı iddia ediliyor. Aynı cezaevinde annesiyle birlikte kalan Sami’nin durumu ise Karakoç ailesini daha da panikletmiş durumda. Dışarı çıksa ayrı, kalsa ayrı dert.
HAPİSTE MAHSUR KALDI
Üç çocuk sahibi Nermin-Mustafa Karakoç çifti, 1 Şubat 2018’de tutuklanıp Elazığ Cezaevine gönderildi. Cemaat soruşturmaları kapsamında tutuklanan Karakoç çifti 10’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nermin Karakoç’un (37) dosyası Yargıtay tarafından onaylandı. Mustafa Karakoç’un cezasını ise İstinaf Mahkemesi bozdu. 16 Ekim 2020’de tekrar mahkemeye çıkacak. Marmara Üniversitesi moda tasarım mezunu olan Nermin Karakoç en son Kayseri’de yurt müdiresi olarak görev yaptığı için, edebiyat öğretmeni eşi Mustafa Karakoç ise dershanelerde görev çalıştığı için örgüt üyesi olmakla itham ediliyor. Nermin Karakoç, cezaevinde de Açıköğretim Fakültesi ilahiyat bölümünü bitirdi.
Annesi hapse girdiğinde 3 yaşında olan en küçük oğulları Sami, 7 ay öncesine kadar dönüşümlü olarak cezaevine girip çıkıyordu. 15 gün annesinin, 15 gün anneannesinin yanında kalıyordu. 7 aydır ise, Türkiye’de Mart 2020’de başlayan korona salgını nedeniyle hapiste mahsur kaldı.
BOLD ÖZEL | 5 yaşındaki Sami Karakoç, korona vaka sayısının çok yüksek olduğu Elazığ Cezaevinden 7 aydır çıkamıyor.
Üç senedir 3 torununa bakan anneanne Safiye Öner, aynı cezaevinde tutuklu olan kızı, damadı ve torunu için yetkililerden yardım istedi.https://t.co/FpI4PM8FLJ pic.twitter.com/2ChF2qXD1l
— BOLD (@BOLDmedya) September 26, 2020
“ANNEANNE BENİ BURADAN KURTAR”
Annesi ve dedesi defalarca dilekçe yazıp Sami’yi dışarı çıkartmak istediklerini söyleseler de taleplerine bugüne kadar olumlu cevap verilmedi. ‘Genelge gelmedi’ denilerek geçiştirildi. Her telefon görüşünde Sami’nin “Anneanne beni kurtar buradan” diye feryat ettiğini ifade eden 65 yaşındaki Safiye Öner, torununun ve astım hastası damadının başına bir şey gelirse bunun hesabını kim verecek diye soruyor.
İki arada bir derede kaldığını da ifade eden Öner, “Yanıma alsam çocuk burada dışarı çıkmak istiyor. Damadım sen evde onu zaptedemezsin diyor. Dışarıda salgın var. Ben çıkamıyorum. Cezaevinde kalsa orası da tehlikeli. Ne yapacağımızı şaşırdık.” dedi.
“BİRÇOK DEFA HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ”
Damadının sağlık durumunu 21 Eylül 2020 Pazartesi günü öğrendiğini söyleyen Safiye Öner, “Pazartesi günü kızımın telefon günüydü. Aradı konuştuk. Mustafa’nın koğuşu korona olmuş, dedi. Damadımla ben görüşmüyorum, karı-koca aynı yerde oldukları için onlar iç görüş yapıyorlar. O gün aynı zamanda damadımın kapalı görüşü vardı. Torunlarımı götürdüm. Sami’nin dışında 13 ve 11 yaşında iki torunum daha var. Dışarıda torunları beklerken o esnada kızım aradı. Damadım grip olmuş, ayrıca tat ve koku alamadığını söylemiş. Bu süreçte çok kilo kaybetti. Damadıma test yapıldığına dair e-Nabız’da henüz bir belge yok ama belirtileri var. Kızımın karşı koğuşundaki bir kadında da korona çıkmış.” ifadelerini kullandı.
“HUKUKA, ADALETE YAKIŞIYOR MU?”
Kızının koğuşunda Sami gibi başka çocukların da olduğunu vurgulayan anneanne, “O çocuklar korona olursa ne olacak? Bu riski kim göze alıyor? Hukuk nerede, bu adalet nerede? Öldüğü zaman haber veriyorlar, gelin ölünüzü alın diye, olur mu öyle bir şey. Hukuka, adalete, Türkiye’ye yakışıyor mu bu? Bu böyle nereye kadar sürecek?” diye konuştu.
5 yıl önce bel fıtığından ameliyat olan ve iyileşen Mustafa Karakoç’un hapis sürecinde ağrılarının tekrar başladığı belirtiliyor ve MR için birçok defa hastaneye götürüldüğü e-Nabız sitemindeki belgelerinde görülüyor.
“ÇOK DOLUYUM, KAÇ SENEDİR CEZAEVİ KAPILARINDA NELER ÇEKTİK”
Torunlarının anne-baba hasreti çektiğini belirten Safiye Öner çok dolmuş. Kaç senedir cezaevi kapılarında torunlarıyla birlikte ağlaştıklarını söylerken kendini tutamıyor. Kızının ve damadının haksız yere tutuklandığını ifade eden Öner “Suçları ne ki bu kadar ceza verdiler? Ne yapmış benim çocuklarım? Torunlarıma ben ne kadar iyi baksam da anne-babalarını istiyorlar. Onların her ihtiyaçlarına yetişemiyorum. Dışarı çıkamıyorum, yasaklar var.” dedi.
71 yaşındaki eşinin ve kendisinin hastalıklarından da bahseden anneanne şöyle devam etti:
“Ben şeker, kalp, tansiyon hastasıyım. Beyimde böbrek yetmezliği var. Parkinson da oldu. Bu üç yıl içinde üzüntüden biz neler çektik, çektik. Çok doluyum. Torunlarım da benimle birlikte çekti. Bu zaman onların gözyaşı dökecek zamanları mıdır, kalem tutacakları yerde, anne-baba yanlarında yok.”
https://www.boldmedya.com/2020/09/25/bir-akademisyen-42-aydir-7-metrekarelik-hucrede-yasiyor/