Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi hedef aldı. “Başörtüsü yasağını meşrulaştıran Eski Başbakan Yardımcısı Bahçeli, bugünkü iktidarın belirleyici ortağı” dedi.
BOLD – Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP’nin 2011 ve 2014 seçimlerinde verdiği “Eski Türkiye’ye karşı yeni Türkiye’yi kurma” vaadinin artık dile getirilmediğini söyledi. Bunun eski Türkiye’ye geri dönüşün göstergesi olduğunu vurguladı. T24’te Murat Sabuncu’ya konuşan Davutoğlu, iktidarın Asya’daki bazı otoriter rejimlere özendiğini belirtti. “Başörtüsü ve din düşmanı küçük bir parti Türkiye’yi ben yönetiyorum diyor” dedi.
Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları şunlar:
- Eski Türkiye bitti mi? Yeni Türkiye kuruldu mu? Eski Türkiye bittiyse niye bu 3Y (yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar) ile mücadelede başarıya ulaştık diyemiyor kimse. Diyemiyor çünkü eski Türkiye’nin en önemli unsurları ve zihniyeti şu anki iktidara hakim artık.
- 1990’lı yıllarda birçok alanda yasaklar vardı. Eski Türkiye’nin yasakları geri döndü. O Türkiye’de sayın Erdoğan rahatlıkla televizyonlara çıkıyordu ama biz şimdi çıkmıyorsak, sözlerimize ambargo geliyorsa, konferanslarımız iptal ediliyorsa bu eski Türkiye’nin unsurlarının geri döndüğünü gösterir.
- Şu anda yolsuzlukla mücadele yok. Yolsuzluk her yere sirayet etmiş.
- MHP Lideri Devlet Bahçeli, Çin’in Uygur Türklerine yönelik uygulamaları hakkında hiç açıklama yapmıyor. Başörtüsü yasağını meşrulaştıran Eski Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, bugünkü iktidarın belirleyici ortağıdır. Böyle bir tablo eski Türkiye’nin bütün unsurlarının geri döndüğü bir tablodur.
- Gelecek Partisi olarak akademisyen ve hukukçularla sistem değişikliği üzerine çalışmalar yaptık. Tam demokrasiye geçiş için ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ modeli geliştirdik.
- Söz konusu modelle ilgili bütün partilerden randevu isteyeceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da randevu talep edeceğiz. Bakalım ne tavır gösterecek. Hepimizin Cumhurbaşkanı ise ve bizim de geçmişte hukukumuz olduysa evet demesini bekleriz. Kabul etmiyorum diyebilir o da hakkı. Ama bütün diyalog kapılarını kapatarak Cumhurbaşkanı kendisini Beştepe’ye hapsediyor.