Cumhuriyet yazarı Terkoğlu, Berat Albayrak’ın referansıyla devlet kadrolarına atananlar için, “Meselenin kişi değil, bir düzen olduğunu anlama zamanı” ifadelerini kullandı.
BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak geçen pazar akşamı sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile görevini bıraktı. Erdoğan’ın, damadının istifasını 27 saat sonra kabul ettiği açıklandı.
1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde milletvekili olarak meclise giren Albayrak, 2015-2018 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev aldı. 10 Temmuz 2018’den 10 Kasım 2020 tarihine kadar da Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini yapan Albayrak’ın devletin çeşitli kadrolarına yerleşen tanıdıklarına referans olduğu basında ve sosyal medyada sık sık yer aldı. Şimdi merak edilen konulardan biri de Albayrak’ın referansı ile işe girenlere ne olacağı.
ALBAYRAK GÜCÜNÜ VE ETKİSİNİ BÜYÜTTÜ
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu da bugünkü yazısında ‘Berat Albayrak’ın adamlarını’ kaleme aldı.
Normal şartlarda bir ekonomi bakanının Türkiye’yi taşıması gerektiğini söyleyen Terkoğlu, Berat Albayrak’ın kendisini Türkiye’ye taşıttığı söyledi. Terkoğlu, Ülke yoksullaşırken, işsizleşirken, üretimsizleşirken, borçlanırken, parası değersizleşirken Albayrak’ın kadrolarını, gücünü, etkisini büyüttüğünü yazdı.
İşte o Terkoğlu’nun “Berat Bey’in adamları” yazısı: “Atina’da çalışan bir arkadaşım var. Büyükelçilikte işi gücü oluyor. Bir gün bana sordu: Basın müşaviri bana çok tanıdık geliyor, sürekli de “Berat Bey” diye konuşuyor, kim acaba? “Allah, Allah, Dışişleri’nde de mi” dedim haliyle. Merak edip baktım. “Yok artık” dedim. A Haber’de sürekli muhalefete, liderlerine, partilerine söven meşhur sunucu, devletin büyükelçiliğinde basın müşaviri olmuş. Üstelik neredeyse savaşa giden bir kriz yaşadığımız Yunanistan’da. Bir iş bulacağız diye yıllarca okul okuyan çocuklara acıyıp söyleniyorum: Devlet mi, Berat Bey’in telefon fihristi mi?
Başsavcıya bakıyorum onun, Varlık Fonu’na bakıyorum onun, medya imparatorluğuna bakıyorum onun.
21 Haziran’da “amiral gemisi” denilen gazeteyi okudunuz mu? Ne Cumhurbaşkanı ne Meclis Başkanı… Babalar günü vesilesiyle “Berat Bey’in babası”yla özel röportaj yapılıyor. Oysa yıllardır yazdıkları, çizdikleriyle İslamcı kesimin saygı duyduğu Sadık Albayrak’ın buna ihtiyacı yok. Yapanların derdi belli, “Berat Bey” sevinsin.
Cumhuriyetten bile daha eski Hazinenin çalışanlarıyla konuşuyorum. Artık devletin bürokratları yok, “Berat Bey’in danışmanları, Berat Bey’in yardımcıları, bir de Berat Bey’in danışmanlık aldığı şirketler var” diyerek isim isim sıralıyorlar.
Futbol kavgalarına bakıyorum. Tribünlerden hakem tartışmalarına kadar “Berat Bey” işin içinde.
İktisatçı olmak gerekmez. Ekonomiyi genel kültür düzeyinde bilen biri bile enerjisiyle, ara mallarıyla ithalata bağlı bir ekonomide döviz artışının halkın cebine yansıyacağını bilir. Simit fiyatı dahi dövizle bağlantılıdır. Albayrak gülerek “size ne döviz artışından” diyerek ekonomiyle bağlarının koptuğunu da gösterdi.
Cumhurbaşkanı’nın dünkü açıklamaları Berat Albayrak döneminin en azından bir süre bittiğini gösteriyor. Asıl konuşacağımız ise yeni başlıyor. Cumhuriyet döneminin belki de en başarısız Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, Cumhurbaşkanı’nın damadı olma avantajını da kullanarak medyadan diplomasiye, adliyeden bürokrasiye kadar yarattığı yönetim şeklini nasıl bitireceğiz? Devlet bürokratı yerine “Albayrak’ın adamı” olarak ülkeye saçılmış unsurlardan devleti nasıl arındıracağız?
Dersler bitti. Karneler dağıtıldı. ‘Okul benim’ diyen cüsseli çocuk sınıfta kaldı. Onun gidecek yeri çok. Geride kalanlar için ise meselenin bir kişi değil, bir düzen olduğunu anlama zamanı.”