Dördüncü yaşına hem annesiz hem de babasız giren minik Hifa, annesini görmeye gittiği cezaevindeki ilk görüş gününde gözyaşlarına boğuldu. “Anneme sarılmak istiyorum” çığlıklarına gardiyanlar bile dayanamadı.
SEVİNÇ ÖZARSLAN – BOLD ÖZEL
Annesi babası tutuklu çocukların yaşadıkları dramlar bitmiyor. 13 Nisan 2018’den bu yana hapiste bulunan Adnan Aydın’ın eşi Ayten Aydın 29 Ağustos 2020’de tutuklandı. 30 aydır babasından mahrum olan 4 yaşındaki Hifa böylece annesinden de koparıldı.
KIZINI YANINA ALMASINA İZİN VERİLMEDİ
Dayısının ve amcasının yanında dönüşümlü olarak kalan Hifa’nın annesini görmeye gittiği ağustos ayındaki ilk kapalı görüşte yaşanan drama cezaevindeki memurlar da kayıtsız kalamadı. Cam arkasındaki annesini görünce “Anneme sarılmak istiyorum, anneme dokunmak istiyorum” diye çığlıklar atan Hifa’nın isteği yönetime iletildi, ancak yine de olumlu bir sonuç alınamadı. Korona salgını gerekçe gösterilerek Hifa’nın annesiyle buluşmasına izin verilmedi. Kızını yanına alabilmek için defalarca dilekçe veren Ayten Aydın’ın talepleri de yine korona salgını nedeniyle reddedildi.
30 aydır Ordu Cezaevinde tutuklu bulunan muhasebeci Adnan Aydın (31) ve matematik öğretmeni eşi Ayten Aydın (33), Cemaat soruşturmaları kapsamında 13 Nisan 2018’de gözaltına alındılar. Ayten Aydın, o dönemde Hifa çok küçük olduğu için serbest bırakıldı. Bylock kullandıkları iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Aydın çiftinin cezası iyi hal nedeniyle 4 yıla düşürüldü.
Karar Yargıtay tarafından onaylanınca Ayten Aydın 29 Temmuz 2020’de tutuklandı. Bayram ziyareti nedeniyle Bursa’da bulunan Ayten Aydın Bursa Yenişehir Cezaevine gönderildi, eşi Ordu’da kaldı. Hifa ise Gaziantep ve Bursa arasında gidip gelerek yaşamak zorunda. 3 ay içinde annesini sadece bir kez görebilen Hifa babasını ise 5 aydır göremedi.
“NEDEN AĞLIYOR BU ÇOCUK?”
Bold Medya’ya konuşan Hifa’nın yengesi, “Annesi tutuklandıktan sonra geceleri kalkıp anne anne diye ağladığına çok şahit oldum. Birlikte ağladığımız çok oldu. Tuvalet ihtiyacını söylerken şimdi söylemiyor. Çok kibar, sakin bir çocuktu. Şimdi her şeyi savuruyor atıyor, bir nevi acısını onlardan çıkarıyor. Apartmanda kaç kere kapımıza geldiler, ‘neden ağlıyor bu çocuk, bir şey mi yapıyorsunuz’ diye sordular. Cevap veremiyorsunuz” dedi.