ABD’de başkanlık görevini saatler içinde devralacak Joe Biden Türkiye’yi yakından tanıyan bir isim. 2000’lerin başından bu yana iki ülke ilişkilerinin bazı dönüm noktalarında kritik roller üstlenmiş bir siyasetçi. Son dönemde Türkiye’ye ilişkin ilginç açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalar…
BOLD – ABD’nin 46. başkanı seçilen Joe Biden bugün yemin ederek görevi Donald Trump’tan devralacak. Biden dış politika konusunda oldukça tecrübeli bir isim ve üstelik Türkiye’yi de yakından tanıyor.
DIŞ POLİTİKADA DENEYİMLİ İSİM
36 yıl boyunca aralıksız senatörlük yapan Biden, Senato Adalet Komisyonu ve Dış İlişkiler Komisyonu üyeliklerinde bulundu ve bir dönem Dış İlişkiler Komisyonu’nun başkanlığını yürüttü. Bu görevleri sırasında Türkiye’yi yakından ilgilendiren birçok konunun içinde yer aldı.
Son 20 yıl içerisinde ise iki ülke ilişkilerinin bazı dönüm noktalarında kritik roller üstlendi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın, Demokrat Parti’nin başkan adayı olduğunda, kendisine yönelik dış politikada deneyimsiz olduğu eleştirilerini gidermek için Biden’ı Başkan Yardımcısı adayı olarak seçtiği yorumları yapılmıştı.
ERDOĞAN’I OTOKRAT OLARAK TANIMLADI
2019 yılı Aralık ayında New York Times’a verdiği bir mülakatın, Türkiye ile ilgili kısımlarının Ağustos ortasında sosyal medyada paylaşılması sonrasında mülakat sırasında sarf ettiği sözler Ankara’da rahatsızlık uyandırdı.
Biden, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “otokrat” olarak tanımladığı söyleşide, Türkiye’deki durumdan büyük endişe duyduğunu aktardı.
Biden, “Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan’a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli…. Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle” dedi.
“ERMENİ SOYKIRIMI”
Joe Biden, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerindeki bir diğer sıkıntılı konu olan 1915 olaylarıyla ilgili de bunun “Ermeni Soykırımı” olarak tanınması gerektiğini savunan bir siyasetçi.
Gerek Senato’daki görevleri sırasında gerekse de Başkan Yardımcılığı döneminde bu konuyu zaman zaman gündeme getiren Biden, bu yıl da seçilmesi halinde soykırımı tanıyacağını vaat etmişti.
Biden 24 Nisan 2020’de, 1915 olaylarının 105. yılında yaptığı yazılı açıklamada da Senato’daki çalışmalarını hatırlatarak, “soykırımın tanınması için yürütülen çabalara liderlik etmekten gurur duyduğunu” söyledi. Biden, “Ermeni Soykırımı tanıyan bir karara destek vereceğime ve evrensel insan haklarını yönetiminin bir numaralı önceliği yapacağıma söz veriyorum” dedi.
TÜRKİYE’Yİ 4 KEZ ZİYARET ETTİ
Senato’da görev yaptığı dönemlerde sıkıntılı konularda Türkiye karşıtı bir tutum takınan Biden’ın, Başkan Yardımcılığı sırasında daha dengeli bir role büründüğü görülüyor.
Biden, ABD Başkan Yardımcısı olarak dört kez Türkiye’yi ziyaret etti ve bu ziyaretlerin her biri ikili ilişkiler açısından kritik dönemlerde yapıldı.
Türkiye’ye ilk ziyaretini Aralık 2011’de yaptı. Biden, ana gündemini Arap Baharı nedeniyle Orta Doğu’daki yaşanan gelişmelerin oluşturduğu ziyaret kapsamında, Fener Rum Patrikhanesi’ni de ziyaret etti ve burayı ziyaret eden ilk ABD Başkan Yardımcısı oldu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ
Biden’ın ikinci ziyaretinin tarihi ise Kasım 2014. Bu ziyaret de IŞİD’in Kobani’ye yönelik operasyonu ve ABD’nin de örgüte karşı başlattığı hava bombardımanlarının hemen ardından geldi. Aynı dönemde ABD, Türkiye’nin PKK ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle “terör örgütü” kabul ettiği YPG’ye silah desteği vermeye başlamıştı.
Biden, ziyaret kapsamında İstanbul’da bazı sivil toplum kuruluşlarıyla da bir araya geldi. ABD basınında, Biden’ın bu toplantılardan birinde güçler ayrılığının önemine ve başkanlık sistemlerinin risklerine vurgu yapmasının, Ağustos 2014’te Türkiye’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Erdoğan’ın galip çıkmasına ve başkanlık sistemi tartışmalarına bir gönderme olduğu yorumları yapılmıştı.
Biden’ın üçüncü ziyareti Ocak 2016’da oldu. Bu ziyaret de Türkiye’nin IŞİD’le mücadele koalisyonuna dahil olması ve ABD’nin bu örgüte yönelik operasyonlarında Türkiye’deki üslerini kullanmasına izin vermesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti.
SON ZİYARET 15 TEMMUZ ERTESİNDE GERÇEKLEŞTİ
Biden, ABD Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’yi dördüncü ve son kez 2016’da ziyaret etti. 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir ay sonra yapılan bu ziyaretin ana gündemini de Fethullah Gülen’in iadesi konusu oluşturdu.
Biden’in AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde Türkiye’nin iade taleplerine ve baskısına ret cevabı verdiği basına yansımıştı.
Gülen’in iadesi için Amerikan mahkemelerinin suç işlediğine ilişkin kanıtlar istediğini ifade eden Biden, “Bunu yalnızca federal bir mahkeme yapabilir. Başka kimse yapamaz. Başkan bu duruma müdahale ederse, güçler ayrılığını ihlal ettiği gerekçesiyle azledilir” sözlerini sarf etmişti.
TÜRKİYE’YE SURİYE POLİTİKASI KONUSUNDA ELEŞTİRİ
Biden, Ekim 2014’te Harvard Kennedy School’da yaptığı bir konuşmada, Orta Doğu’daki en büyük sorunlarını müttefikleri olarak tanımladı.
Biden, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Suriye Devlet Bakanı Beşar Esad’ı devirmek adına çok ciddi paralar ve silahlar aktardığını söyledi.
Biden, “Bu ülkeler, Esad’la savaşan herkese yüzlerce milyon dolar para ve onlarca, binlerce ton silah verdi. Bu politikalar El Kaide bağlantılı grupların ve en sonunda da IŞİD’in işine geldi” dedi.
Biden ayrıca, Türkiye’nin Suriye’ye giden çok sayıda yabancı savaşçının sınırı geçmesine izin verdiğini kabul ettiğini de söyledi.
HALKBANK DAVASINA MÜDAHALE ETMEKTEN HEP KAÇINDI
Barack Obama yönetimi döneminde başkan yardımcısı olan Joe Biden’ın ilgilenmek zorunda kaldığı konulardan birisi de Rıza Zarrab konusu ve Halkbank soruşturması oldu.
Trump Yönetimi’nin, Erdoğan’ın isteği üzerine, Halkbank davasının düşürülmesi için Amerikan yargısına müdahale etmeye çalıştığı ancak sonuç alamadığı yönünde Amerikan basınında çok sayıda haber yer aldı.
Şimdi dikkatler Halkbank’ın ABD’nin İran’a yaptırımlarını delmek suçlamasıyla New York’ta yargılandığı davanın 1 Mart 2021 tarihinde yapılacak duruşmasına çevrildi.
Biden’ın yargılama sürecine siyasi müdahalede bulunmasına ihtimal verilmiyor. Banka dolandırıcılığı, komplo ve kara para aklama dahil altı suçlamanın yöneltildiği Halkbank’ın mahkumiyetinin kaçınılmaz göründüğüne dikkat çekiliyor.
19 Mart 2016’da ABD’nin Miami kentinde gözaltına alınan Rıza Zarrab’ı Erdoğan yönetiminin Obama ve Biden’den defalarca istediği ortaya çıkmıştı. Obama-Biden yönetiminin o dönem hukuki süreçlere karışmaktan hep kaçındığı ifade edilmişti.
Türkiye’ye kimler için gizlice 25 bin doz BionTech aşısı getirildi?