Erdoğan’ı insan hakları ve demokratik normları rafa kaldırmakla suçlayan İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türkiye ile pozitif gündem hazırlığındaki AB liderlerine insan haklarını şart koşma çağrısı yaptı.
BOLD – New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirecek olan Avrupalı liderlere insan hakları konusunda gözlemlenen keskin gerileme hakkında ses çıkartılması çağrısı yaptı.
HRW bugün yayımladığı açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, kadınların, Kürtlerin, LGBT’lilerin demokratik güvencelerini hedef almakla suçladı.
AKP Hükümeti’ni, Türkiye’de insan haklarını koruyan mekanizmaları ve demokratik normları, eşi benzeri görüşmemiş bir ölçekte alaşağı etmekle eleştiren HRW, Erdoğan’ın insan haklarına ve demokrasiye saldırdığını, AB’nin de bu yaşananlar karşısında sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
“ÖLÇÜLEBİLİR İLERLEME ŞARTI”
Türkiye’de insan hakları konusunda gözlemlenen keskin gerilemeye işaret edilen açıklamada, şu çağrıya yer verildi:
“AB liderleri, Türkiye ile ilişkilerinden önerdiği pozitif gündemi, muhalif isimlere yönelik saldırıların durdurulması ve insan haklarına riayet edilmesi konusunda ölçülebilir bir ilerleme sağlanması koşullarına bağlamalıdır.”
Açıklamada, Erdoğan’ın aniden yayınladığı bir kararla, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğine dikkat çekilirken, bu kararından iki gün önce de Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında kapatma davası açıldığı ve HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin de ‘usulsüz’ olarak düşürüldüğü hatırlatıldı.
HRW açıklamasında Türkiye’de her sene yüzlerce kadının eşleri veya eski eşleri tarafından öldürüldüğü gerçeğini göz ardı ederek sözleşmeden çekilen Erdoğan’ın, ‘sözleşmeyi siyasi saiklerle bir silaha dönüştürdüğü’ belirtildi, “Cumhurbaşkanının, kadınların inanılmaz ölçüde ihtiyaç duydukları koruma mekanizmalarını hiçe sayması, şoke edici” ifadelerine yer verildi.
“ERDOĞAN İKTİDARINI ELDE TUTMAYA ÇABALIYOR”
HRW’nin Genel Direktörü Kenneth Roth, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye toplumunu yeniden şekillendirme çabası içerisinde olduğunu işaret ederken, bunun önünde duran tüm kurum ve toplumsal kesimleri hedef aldığını belirtti.
Turkey’s Pres Erdoğan is targeting any institution or part of society that stands in the way of his effort to maintain power, including parliamentary opposition, the Kurds, and women. Human rights and democratic safeguards are being flouted left and right. https://t.co/5xp57CoMeE pic.twitter.com/9i2y65hEa8
— Kenneth Roth (@KenRoth) March 24, 2021
Roth, “Meclisteki muhalefet partilerini, Kürtleri ve kadınları hedef alan bu son gelişmeler, cumhurbaşkanının insan haklarını ve demokratik güvenceleri ihlal ederek iktidarını elde tutma çabasından başka bir şey değil” görüşünü aktardı.
Genel Direktör Roth ayrıca, “Sözleşmeden çekilme kararı Türkiye’de kadın haklarının korunması mücadelesinde, epeyce geriye doğru atılmış bir adım olduğu gibi, farklı siyasi çevrelere mensup tüm kadınlara karşı da önemli bir darbe niteliği taşıyor” dedi.
HDP’YE KAPATMA DAVASI VE GERGERLİOĞLU
Açıklamada meclisteki en büyük ikinci muhalefet partisi olan HDP’ye artan baskılar, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi de sert ifadelerle eleştirildi.
“2018 genel seçimlerinde ülke çapında % 11.7 oy almış, mecliste 55 milletvekili bulunan bir parti için kapatma davası açmak, siyasi örgütlenme ve ifade özgürlüğüne karşı büyük bir saldırıdır” görüşünü aktaran Kenneth Roth, bu adımın 6 milyona yakın seçmenin, seçme hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.
HRW, “Erdoğan’ın insan haklarını baskılayan politikalarının binlerce mağduruna ısrarla odaklanan Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ona karşı bir misilleme niteliğindeyken, HDP’yi kapatma girişiminin hedefinde ise milyonlarca Kürt seçmen var ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre bu girişim parlamenter demokrasi ilkesini ortadan kaldırıyor.”
AB’ye Türkiye’deki hak ihlallerine sessiz kalmama çağrısını içeren açıklamada, bu son gelişmelerin Türkiye’de 2020 ve 2021 yıllarında yaşanan gerilemenin üzerine geldiği, Erdoğan hükümetinin, hak ihlallerinin yaygınlaştığına işaret edildi.
Ayrıca, AİHM’in Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını talep eden bağlayıcı kararlarının da defalarca hiçe sayıldığı hatırlatıldı.
Enes Kanter 18 Mart’ın Rektörü Laçiner’e 18 Mart’ta selam çaktı