Hasta ve yaşlı mahpuslara yapılan eziyeti kanıtlayan bir video daha yayınlandı. Kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayan, tekerlekli sandalyeye muhtaç olan 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın yürümekte zorlandığı halde elleri kelepçeli halde hastaneye götürüldü. Özkan, yatağa da kelepçelendi.
BOLD – “Cezaevinde kalamaz raporu” olmasın rağmen tahliye edilmeyen, yürümekte zorlanan 83 yaşındaki mahpus Mehmet Emin Özkan’ın dün kelepçeli hastaneye götürülmesine tepki yağdı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise dün aynı saatlerde Twitter hesabından “Türkiye, insanları haklarıyla yaşatma başarısı ile dünyaya örnek oluyor” diye açıklama yaptı.
Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde 83 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan, fenalaşması üzerine dün sabah saatlerinde Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Dün yapılan testlerin sunucunda yatışı yapılan Özkan’ın, bulunduğu odada yatağa kelepçelendiği belirtildi.
25 yıldır tutuklu bulunan, bugüne kadar 5 kez kalp krizi geçiren, 4 kez de anjiyo olan, kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma-görme eksikliği, hafıza kaybı gibi birçok sağlık sorunu bulunan ve kendi başına yaşamını idame ettiremeyen Özkan, 17, 18 19, 20 ve 24 Mayıs tarihlerinde 5 kez Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış, kan testleri alındıktan sonra tekrar cezaevine götürülmüştü.
Mezopotamya Ajansı’ndan Nuri Akman’ın haberine göre babasının durumunun kötü olduğunu, buna rağmen dün tekrar cezaevine götürüldüğünü aktaran Özkan’ın kızı Selma Özkan, dün yapılan test sonuçlarının kötü çıkması nedeniyle bugün ‘yatış’ kararı alındığını ve babasının sabah saatlerinde Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilerek dahiliye servisinde yatışının yapıldığı bilgisini paylaştı. Selma Özkan, “Babam yaşlı ve sağlık durumu oldukça ağır, tekerlekli sandalyeye bağlı, buna rağmen yatağa kelepçelemişler. Bu uygulama kabul edilemez” dedi.
https://twitter.com/AkmNuri/status/1397475102267224076?s=20
TANRIKULU: “HANGİ VİCDANA SIĞAR?”
Görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından birçok kişi yapılan muameleye tepki gösterdi. Görüntüleri paylaşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu “Kişisel ihtiyaçlarını kendi başına karşılayamayan, yürümekte zorlanan 83 yaşındaki engelli ve ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan için infaz erteleme uygulamak yerine tedavisine bu şartlarda devam edilmesi hangi vicdana sığar?” sözleriyle duruma tepki gösterdi.
“DANIŞ: ARTIK BU TÜRKİYE’NİN RESMİDİR”
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ise “Jandarma bu dedeyi nereye götürüyor? Bu kadar infaz paketi çıkartılırdı, yeni bir tanesi TBMM gündeminde, hala dedelere bir şey yok mu? Ya da ülkenin bir bölümünde ayrı bir hukuk mu uygulanıyor?” diye sorarken HDP Grupbaşkanvekili Meral Danış Beştaş da konuyu TBMM’ye taşıyarak “Kalp hastası 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın cezaevinde kalmasıyla devlet mi kurtuluyor, bu devleti bölecek mi bu insan? Artık bu Türkiye’nin resmidir” ifadelerini kullandı.
NEDEN TUTUKLANDI?
83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da öldüğü Lice davasından hüküm giymişti. Yargılama süreciyle ilgili Independent Türkçe’ye konuşan avukat Serdar Çelebi, Mehmet Emin Özkan’ın 1996 yılında örgüte yardım etme ve örgüt üyeliği suçlamasıyla gözaltına alındığını, daha sonra itirafçı beyanlarına dayandırılarak Lice’nin yakılması ve Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi iddialarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildiğini söyledi.
“Ki o itirafçılar daha sonra kollukta işkence altında bu ifadeleri verdiklerini söylediler. Ancak buna rağmen Özkan’ın hakkındaki karar Yargıtay tarafından onandı” diyen Çelebi, müvekkilinin 25 yılda 6 ayrı cezaevi değiştirdiğini ve 2014 yılında Lice dosyasının zaman aşımına bir gün kala Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir iddianame hazırladığını hatırlattı.
Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014 yılında Lice dosyasının zaman aşımından düşmesine bir gün kala hazırladığı iddianamede, ‘Bu beyanlara dair tutanaklar ilgili mahkemeden celp edilerek incelenmiş; ancak Mehmet Emin Özkan’ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır’ yönündeki tespiti, 1996 yılından bu yana cezaevinde olan müvekkilim için bir umut oldu.”
YÜZDE 87 CEZAEVİNDE KALAMAZ RAPORU OLMASINA RAĞMEN…
İddianamede Lice’nin yakılmasının bir JİTEM eylemi olduğunu, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında ceza istendiğini, yargılama sonucunda Hatipoğlu’nun beraat ettiğini anlatan Çelebi bu iddianame sonrası kendilerinin yeniden yargılama talep ettiğini söyledi:
“Mehmet Emin Özkan’ın avukatları olarak Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak yargılamanın yenilenmesi, infazın durdurularak Özkan’ın tahliyesini talep ettik. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi talebini kabul etti. Fakat geçen süre zarfında ‘yetkili değiliz’ bahanesiyle Eskişehir, Diyarbakır Adliyesi ile Adana Adliyesi arasında defalarca gidip gelen dosya bir türlü açılıp yeniden yargılanmaya geçirilmedi. Yeniden yargılama ise Adana Adliyesi’nde başladı. Müvekkilim, yüzde 87 cezaevinde kalamaz raporu olmasına rağmen duruşmalarda tahliye edilmedi.”