Tayyip Erdoğan’ın prensleri arasında yer alan Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Erdoğan Bayraktar 17/25 Aralık Yolsuzluk soruşturmalarından sonra bir daha ortalarda görünemedi. Ülkedeki tüm ekonomik yıkımın fatura edildiği damattan da istifa ettiğinden beri haber yok. Sedat Peker’in ifşaları sonrası geleceği parlak görülen pek çok siyasetçi ve bürokrat için de tehlike çanları çalıyor. Değişmeyen tek şey ise Erdoğan’ın kendisiyle yürürken yolda kalanların aksine, yoluna devam edebiliyor olması.
BOLD – Kamu kurum ve kuruluşları ile aralarında dört bakanın da yer aldığı, kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanma ve rüşvet ile suçlandığı 17 /25 Aralık Yolsuzluk soruşturması bir dizi ihbarla Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın talimatıyla başladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen soruşturmada, aralarında iş adamları, bürokratlar, banka müdürü, çeşitli düzeyde kamu görevlileri ve AKP’li dört bakan ile üç bakan çocuğu hakkında ‘rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık’ suçlarını işledikleri iddiası yer alıyordu.
Evde bulunan kasa kasaları, ayakkabı kutularındaki milyonlarca dolarlar, euro dolu çikolata kutuları, bakanlara hediye edilen yüzbinlerce dolar değerindeki saat ve soruşturmaya dair konuşma tapeleri, polis savcıların soruşturmaya ne kadar hazırlandıklarını gözler önüne serdi.
BİLETLERİ KESİLDİ
Soruşturmaların ardından Egemen Bağış Avrupa Birliği Bakanlığı görevinden alındı. İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bakanlık görevlerinden istifa etti. Bayraktar ayrıca milletvekilliğinden de istifa etti. Bayraktar istifa etmeden önce yaptıkları tüm usulsüzlüklerden Erdoğan’ı sorumlu tutmuş ve onun da istifa etmesi gerektiğini söylemişti.
16 Ocak 2014 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararı ile soruşturmayı başlatan Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın görev yeri değiştirilince soruşturmanın seyri de değişti.
Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, soruşturmayı yürüten yargı ve emniyet mensuplarının Gülen Hareketi tarafından yönetildiğini ve “paralel devlet” yapılanmasında yer aldığı iddia etti. 5 Ocak 2015’te TBMM’de yapılan oylamada eski bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi engellendi.
17/25 Aralık Soruşturmasından bu yana yaklaşık 8 yıl geçti. Zafer Çağlayan hediye olarak aldığı yüzbinlerce dolarlık saatle, Egemen Bağış tapelerde geçen ‘bakara-makara’ ile, Muammer Güler ise Reza Zarrap’a söylediği “Senin önüne yatarım” sözüyle ile özdeşleşti. Hafızalara kazınan bu 4 isim, yargıdan kaçırılsalar da kamuoyunun karşısına çıkmasalar da hiç unutulmadılar.
DAMATTAN İZ YOK
2018’de Enerji ve Tabi İşler Bakanı olan Berat Albayrak daha sonra Erdoğan’ın talimatıyla ekonominin başına geçti. Türk ekonomisinin en çetin sınavlarını verdiği dönemde dümende bulunan Albayrak eleştirilerin hep odağında olarak Erdoğan’a adeta paratoner oldu. Ekonomideki kötü gidişin faturası bakanlığı döneminde Albayrak!a kesildi. Baskılara daha fazla dayanamayan Berat Albayrak Kasım 2020’de sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla istifa ettiğini açıkladı. Partide at izinin it izine karıştığını söyleyen Albayrak bir daha ortalıkta görünmedi.
17 25 Aralık’ta bugüne değişen pek bir şey olmadı. Sedat Peker’in anlatımları 17/25 Aralık’taki gibi hükumetteki yozlaşmayı gözler önüne serdi. Peker’in suçladığı gazeteci, bürokrat, iş insanı ve yargı mensupları göz önünde bulunmamaya gayret gösterirken, Erdoğan ise yine ekranlardan iddia sahiplerini suçluyor.
Halka küçük porsiyon tavsiye eden Erdoğan’ın 300 odalı yazlık sarayı