10 Aralık İnsan Hakları Gününde, 15 Temmuz sonrası Türkiye’de hukukun perişan halini ortaya koyan bir rapor yayımladı. Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi’nin raporuna göre, savunmayı temsil eden bin 600’den fazla avukat yargılanıyor. Avukatların 615’i tutuklu ve 474’ü de hükümlü.
BOLD – Türkiye’de 15 Temmuz sonrası kurulan tiyatro mahkemelerde toplu yargılamalarla binlerce insan terör yargılamalarına konu edildi. Bu yargılamalara adalet sisteminin temel unsuru olan avukatlar da dahil edildi.
Brüksel merkezli ‘Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi’nin 10 Aralık İnsan Hakları Günü ile ilgili hazırladığı rapora göre Türkiye’de 1600’den fazla avukata terör örgütü üyeliği ve terör propagandası nedeniyle dava açıldı. Halen 615 avukat tutuklu ve 474 avukata da toplam 2.966 yıl hapis cezası verildi.
AVUKATLAR, SİSTEMATİK VE KEYFİ OLARAK TUTUKLANIYOR
Brüksel merkezli ‘Tutuklu Avukatlar İnisiyatifi’ adlı insan hakları kuruluşu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Türkiye’de hukuk mesleğine yönelik sistematik saldırılara ilişkin ‘Türkiye’de Avukatların Sistematik, Keyfi Olarak Tutuklanması: Baskı’ adlı yeni raporunu yayınladı.
Rapor, Türkiye’de 15 Temmuz sonrası terör bağlantılı suçlar iddiasıyla ilgili avukatlara karşı yürütülen acımasız tutuklama ve kovuşturma kampanyasını belgeleriyle ortaya koyuyor.
Rapora göre Türkiye’de 1600’den fazla avukata Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesi çerçevesinde terör örgütü üyeliği ve terör propagandası nedeniyle dava açıldı. Halen 615 avukat tutuklu ve 474 avukata da toplam 2.966 yıl hapis cezası verildi.
Avukatlık mesleğine yönelik saldırılarda aralarında Diyarbakır, Konya, Trabzon, Manisa ve Siirt gibi illerin de bulunduğu 15 il baro başkanı terör örgütü üyeliği ve terör propagandası soruşturmalarına maruz bırakıldı.
AVUKATLARA YÖNELİK HUKUK İHLALLERİ
Avukatlara yönelik baskı nedeniyle, adil yargılanma hakkı, avukatların tutuklu yargılanamayacağı veya bir avukatın ancak Adalet Bakanı’nın izin vermesi halinde yargılanabileceği ilkesi göz ardı edildi.
Yüzlerce avukat, suçüstü halinin yanlış yorumlanması ve Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin kötüye kullanılması nedeniyle tutuklu yargılandı ve çok daha fazlası Adalet Bakanı’nın kovuşturma için vermesi gereken ön izin olmaksızın yargılandı.
Rapora göre, avukatlar özellikle müvekkillerinin kimlikleri veya akrabalıkları nedeniyle hedef alındı.
Sonuç olarak, rapor, Türk hükümetinin devam eden baskılarının, avukatların özgürlük ve güvenlik haklarını ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğini, işkenceye karşı güvenceleri ortadan kaldırdığını ve Baroların bağımsızlığını azalttığını tespitini yapıyor.
HÜKUMETE ÇAĞRI
Raporda, Türk hükümetine yakın zamanda yürürlüğe giren terörle mücadele yasasını değiştirmesi, yargının ve Baroların bağımsızlığını yeniden tesis etmesi ve avukatların mesleki görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmelerine izin vermesi çağrısı da dahil olmak üzere bir dizi tavsiyede bulunuyor.
Raporda ayrıca, “avukatların keyfi ve sistematik olarak tutuklanması, kovuşturulması ve tutuklanmasına derhal son verilmesi, keyfi olarak suçlananlara yönelik suçlamaların düşürülmesi ve tutukluların, uluslararası adil yargılama standartları çerçevesinde hukuka uygun yargılamalarda güvenilir deliller sunulmadıkça serbest bırakılması” çağrısında bulundu.
Sedat Peker’in açıklamaları ile yıpranan Soylu, Meclis’teki şovla kaybettiği itibarını arıyor