Dünyayı kasıp kavuran Kovid-19’un tüm varyantlarına karşı etkili bir tedavi yöntemi geliştirildi. Jackson Laboratuvarı Enstitüsünde baş araştırmacı Prof. Dr. Derya Unutmaz, sentetik biyoloji teknolojisini kullandıkları yeni tedavi yönteminde önemli aşama kaydettiklerini açıkladı.
BOLD – ABD’nin Connecticut eyaletindeki Jackson Laboratuvarı Enstitüsünde baş araştırmacı olarak görev yapan Prof. Dr. Derya Unutmaz, sentetik biyoloji teknolojisi kullanarak geliştirdikleri yöntem hakkında bilgi verdi.
Kovid-19’un varyantlarının vücudun geliştirdiği antikorlardan kaçabildiğini, bu nedenle aşılarını tamamlayan kişilerin bile virüse yakalandığını belirten Unutmaz, şu anda dünyada etkisini sürdüren Omicron varyantının bunun en son örneği olduğunu kaydetti.
KOVİD VİRÜSÜNÜ BLOKLADIK
30 yıldır immünoloji uzmanı olarak çalıştığını kaydeden Unutmaz şu bilgileri verdi: “Bunu kısa süre önce başardık. Nasıl bir tedavi yöntemi? Aslında sentetik biyoloji teknolojisini kullandık burada. Virüsün yüzeyinde başak proteini dediğimiz çıkıntılar var, bunlar virüsün anahtarları. Bunları kullanarak virüs, hücrenin yüzeyindeki kilide bağlanıyor ve onu açarak içeri giriyor. Ondan sonra kendi proteinlerini üretiyor, kopyalarını yaparak başka hücrelere yayıyor. Bu Omicron’da çok daha ileri noktada çünkü o anahtarı o kadar iyi değiştirmiş ki kilide çok daha iyi bağlanabiliyor, aynı zamanda da antikorlardan da kaçabiliyor. Bizim geliştirdiğimiz yöntem aslında virüsü tuzağa düşürmek. Bunu nasıl yapıyoruz? Bu hücrenin yüzeyindeki kilidi aldık, sentetik biyoloji ile bir molekül haline getirdik. Virüs bunu görünce sanki hücrenin kilidine bağlanıyor zannediyor, ona bağlandığı için de bir yerde nötralize oluyor, yani bloklanıyor, hücrenin içine giremiyor.”
T HÜCRESİNİ DE HARAKETE GEÇİRİYORUZ
Kovid-19’un hiçbir varyantının bu yöntemden kaçamadığını belirten Unutmaz, “Bu da aslında bizim içimizdeki bağışıklık ordusuna, içimizde virüse enfekte olan hücreleri göstermek. Biraz silahlara da benzetebiliriz bunu, yani düşmanı, enfekte olmuş hücreyi lazerle etiketlemek gibi, tabii basite indirgeyerek anlatıyorum. Aynı zamanda arka planda T hücresi dediğimiz bağışıklık sisteminin keskin nişancıları var. Bunlara hangi hücrenin içinde virüs olduğunu işaretlemek gerekiyor. Bizim ürettiğimiz sentetik molekülün ikinci tarafı da bunu gerçekleştiriyor.”
Sentetik moleküllerin T hücrelerine enfekte olmuş virüslü hücreleri göstererek yok etmede yardımcı olduğunu ifade eden Unutmaz, “Bu sayede virüsün üremesini de, yani başka hücrelere yayılmasını da önlemiş oluyoruz.” dedi. Unutmaz, bunun virüsün kaçamayacağı şekilde geliştirilen bir yöntem olduğuna dikkati çekerek, bu teknolojik metodun yeni çıkan virüslere karşı da geliştirilip kullanılabileceğini söyledi.
HAYVAN VE İNSAN DENEMELİRİNE GEÇİLECEK
Yaklaşık bir yıldır bir öngörüyle başladıkları bu yöntem üzerinde çalıştıklarını aktaran Unutmaz, sentetik biyoloji kısmı olan hücreleri programlamada laboratuvar ortamında çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini, bundan sonraki aşamaların ise hayvan ve insan denemeleri olduğunu belirtti. Unutmaz, “Hayvan çalışmalarını yaza kadar bitirebileceğimizi düşünüyoruz, belki biraz daha erken, eğer hızlı ilerleyebilirsek. Ondan sonra yine hızlı bir şekilde insan çalışmalarına başlayıp belki yıl sonuna kadar bu tedavi yöntemini netleştirmiş oluruz.” şeklinde konuştu.
Tutuklu askeri öğrenci Furkan Deniz: Vicdan kırıntısı olsa bize yeter