Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun hayatı “Son Tanık” adıyla kitap oldu. Karamollaoğu, dayısı Şebip Karamollaoğlu’nun 1975 seçimlerinde CHP’den Bursa Senatörü olduğunu söyledi. İngiliz asıllı eşiyle nasıl tanıştıklarını anlattı.
BOLD- Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun hayatı kitaplaştırıldı. Karamollaoğlu, Mustafa Yılmaz’ın kaleme aldığı “Son Tanık” kitabıyla ilgili Sözcü’den Veli Toprak’a konuştu.
Müziğe meraklı olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Babam ilkokulda bana mandolin aldı. Müziğe meraklıydım, kendi kendime çalmayı öğrendim. Ortaokulda org çalmaya başladım. Gürün’de terk edilmiş bir Ermeni kilisesi vardı. Oradaki orgu, öğretmen olan babam bizim okula getirdi. Ben de org çalmayı öğrendim. Liseye geçince bu kez saz çalmayı öğrenip kendime bir saz aldım. İngiltere’ye giderken de sazımı yanımda götürdüm. Kurs almadım, mandolini, sazı, orgu deneye deneye öğrendim. Kayseri Lisesi’nde okudum” ifadelerini kullandı.
“DAYIM CHP SENATÖRÜ”
Dayısının Emniyet müdürü Şebip Karamollaoğlu olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “1975 seçimlerinde CHP’den Bursa Senatörü olarak Meclis’e girdi. Ben de 1977 seçimlerinde MSP’den milletvekili oldum, aynı dönemde TBMM’de birlikte görev yaptık. Komisyonlarda bazen karşı karşıya geldik. Ama aramız iyiydi, görüşlerimiz, düşüncelerimiz, yaşam tarzlarımız, ülke meselelerine bakışımız farklıydı, ama birbirimize sevgi ve saygımızı hep koruduk” dedi.
“SÜLÜN OSMAN’I DAYIM YAKALADI”
Ünlü dolandırıcı Sülün Osman’ın dayısı tarafından yakalandığını da belirten Karamollaoğlu, “Sülün Osmanı, Bursa Altıparmak’ta bir işkembecide çorba içerken dayım yakaladı” ifadelerini kullandı.
ERBAKAN’LA TANIŞMA
Temel Karamollaoğlu, siyasete nasıl atıldığını, “Necmettin Erbakan ile İngiltere dönüşü bir sohbette tanıştım. O günden itibaren vefatına kadar yanından ayrılmadım” diye anlattı.
Eşim çok utangaçtı: 1963 yılında İngiltere’deydim. Bir toplantıda eşim Ayşe dikkatimi çekti, çok utangaçtı. Ben de genelde utangaç ve çekingen biriyimdir.
Eşim gazetede idari personeldi: Ayşe Hanım Manchester’da bir gazetede idari personel olarak çalışıyordu, ablası da vardı. Biz tanıştıktan kısa süre sonra annesini babasını görmeye gittim, sonra evlendik.
İngiliz ajanı denmesine çok üzüldü: Eşim İngiliz asıllı. Çirkin ithamlar oldu (İngiliz ajanı vs), bu Ayşe Hanım’ı çok üzdü. İftiraları gündeme getirenlere hakkımı helal etmiyorum. Hiçbirimiz bu dünyada kalıcı değiliz, hesap gününde Cenâb-ı Allah’ın huzurunda hepsiyle hesaplaşacağız.