Putin’in, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçı yönetimleri tanıması ve buraya asker gönderme kararı dünyada savaş korkusunu zirveye çıkardı. Peki Rusya neden bütün batı dünyasını karşısına alma pahasına Ukrayna’nın doğusuna müdahale ediyor? Rusya’nın amacı Ukrayna’nın doğusunu işgal mi yoksa Ukrayna’da yönetim değişikliği mi? İşte tüm bu soruların cevapları…
BOLD ANALİZ – Rusya için aslında ‘Ukrayna sorunu’ 2004 yılında başladı. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılan Ukrayna, 2004 yılına kadar Moskova yanlısı iktidarlar tarafından yönetildi. Sovyetler Birliği’nin Karadeniz Donanması’nın merkez üssü konumundaki Sivastopol Limanı’nı elinde bulunduran Ukrayna ile kiralama anlaşmaları imzalayan Rusya, limanı Ukrayna ile ortak olarak kullanmaya devam etti.
2004 yılına gelindiğinde ise ‘Ukrayna meselesi’ Rusya’nın başını ağrıtmaya başladı. Rusya’nın yıllarca yönettiği Ukrayna’nın kardeş Slav halkı yeni yüzyılla birlikte Moskova’nın avuçları arasından kayıp gitmeye başladı.
RUSYA, GELENEKSEL UKRAYNA POLİTİKASINI DEĞİŞTİRDİ
2004 yılında yaşanan ‘Turuncu Devrim’ ile batı yanlısı Viktor Yuschenko ve Yulia Timeschenko ikilisi ülkede yönetime gelse de çok etkili olamadılar ve iktidarı 2010 yılında yeniden Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’e devretmek zorunda kaldılar.
2013 yılının son aylarında başlayan ve Türkiye’de ‘Meydan Devrimi’ diye bilinen süreçte halkın tercihini Avrupa Birliği ve batıdan yana koyması sonucu Rusya, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından beri sürdürdüğü Ukrayna politikasını bir anda değiştirdi.
İlk olarak Rusya, Ukrayna’ya bağlı Kırım’da düzenlenen göstermelik bir referandumun ardından bölgeyi tek kurşun dahi atmadan 2014 yılı Mart ayında ilhak etti. Ardından Ukrayna’nın doğusunda Rus nüfusun çoğunlukta olduğu Donetsk ve Luhansk şehirlerini içine alan Donbass bölgesinde Rusya’nın da desteğiyle yerel yönetimler oluşturuldu. Bu yerel yönetimleri Rusya dahil hiçbir ülke tanımadı.
Rus yanlısı ayrılıkçılar ile Ukrayna ordusu arasındaki çatışmalarda 14 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) da aramaya girmesiyle 2015 yılında bir ateşkes sağlandı. Çatışmalar günümüze kadar aralıklarla devam etti ve bölgede hiçbir zaman tam bir huzur sağlanamadı.
Ukrayna’nın kolları arasından Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya doğru kaydığını gören Rusya, Ukrayna’ya bağlı Kırım’ı ilhak ederken; doğudaki Donbass bölgesini de fiilen Ukrayna yönetiminden koparmış oldu.
RUSYA, KIRIM’DAKİ REFERANDUMU DONBASS BÖLGESİNDE TEKRARLAYABİLİR
Putin dün kameralar önünde iki kararname imzaladı. Putin’in imzaladığı bir kararname ile Moskova, Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların Donetsk ve Luhansk’da kurdukları bölgesel yönetimleri tanıma kararı aldı. Putin’in imzaladığı ikinci kararnamede ise Rus Savunma Bakanlığı’na ayrılık yanlılarının kontrol ettiği bölgelerde ‘barışı koruma görevi’ üstlenilmesi talimatını verdi. Kremlin işgal için gönderilen askerleri ‘barış gücü’ olarak tanımladı, ancak ne kadar askerin bu işle görevlendirileceği konusunda bilgi vermedi.
Rusya’nın bir sonraki hamlesinin ise Donetsk ve Luhansk şehirlerinde yapacağı göstermelik bir referandumla 2014 yılında Kırım’da olduğu gibi bölgeyi ilhak etmek olduğu değerlendiriliyor.
UKRAYNA, RUSYA İLE SAVAŞA GİRER Mİ?
Dünyanın şu anda merak ettiği sorulardan birisi Kiev’deki batı destekli yönetimin topraklarını işgal eden Rus ordusu ile savaşıp savaşmayacağı… Konuyu yakından takip eden uzmanlar bunu pek olası görmüyor. Çünkü Rus Ordusu karşısında Ukrayna ordusunun bir zafer kazanması oldukça güç.
Askeri uzmanların değerlendirmesine göre Rus Hava Kuvvetleri, Ukrayna Hava Kuvvetleri’ni 2 gün içinde tamamen yok edebilir ve hava üstünlüğünü tamamen ele alması ile birlikte Rusya, Ukrayna’ya ağır bir mağlubiyet yaşatır. Bu sebeple Ukrayna’nın Rus Ordusu ile bir savaşa girmesi ‘intihar’ anlamına gelir.
ABD’ye göre Rusya, hem Rusya’da hem de Belarus’ta 150 binden fazla askeri Ukrayna sınırlarına kaydırdı ve Rusya destekli ayrılıkçılar ve Kırım da dahil edildiğinde bu sayı 190 bine ulaşıyor.
Ukrayna Ordusu’nun çevresini çepeçevre saran Rus Ordusu’na saldırması ve doğudaki Donbass bölgesinden atması bu yüzden hiç de olası görünmüyor.
Ancak Rus medyası, özellikle İngiltere’nin Ukrayna’yı savaşa kışkırttığını ve bölgede bir savaş peşinde olduğunu belirtiyor. Rus Ordusu’nun Ukrayna sınırına asker yığması sonrası Kiev’e ilk silah gönderen ülkelerden birisi de İngiltere oldu. Acil savunma yardımı adı altında Ukrayna’ya tanksavar ve uçaksavar füzeleri gönderdi. Daha sonra ABD de Ukrayna’ya silah göndermeye başladı.
Kiev yönetiminin batının desteğine güvenerek 2008’de Gürcistan’ın yaptığı hatayı tekrarlayıp Rusya ile çatışmaya girmesi halinde bunun Ukrayna’da büyük bir yıkıma sebep olacağı değerlendiriliyor. Ukrayna’nın batının silah desteği de olsa Rusya’ya karşı bir savaşı kazanmasına hiçbir uzman ihtimal vermiyor.
RUSYA, UKRAYNA’YA SALDIRIR MI?
Konuya bir diğer açıdan yani Moskova açısından bakalım. Rusya, Ukrayna’nın doğusuna girmek dışında Ukrayna ile topyekün bir savaşa girer mi? Veya Ukrayna’nın tamamını işgale kalkar mı?
Askeri uzmanlara göre Rusya’nın Ukrayna sınırına yığdığı askeri güç, Rus ordusunun vurucu gücünün 3’te 2’sine yakın.
ABD, AB ve İngiltere’deki birçok uzman Rusya’nın Ukrayna sınırına yığdığı askerlerin çokluğu nedeniyle Rusya’nın Ukrayna’ya büyük bir saldırı peşinde olduğunu belirtiyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırarak Kiev’de yönetim değişikliğine gitmek istediğini ve orada Rusya’nın kuklası bir yönetim peşinde olduğunu ifade ediyor.
Rusya’nın Ukrayna’nın kuzeyindeki başkent Kiev’e yakın Belarus’a 30 bin asker konuşlandırmasının da savlarını desteklediğini belirtiyor. ABD ve İngiltere dahil bazı batılı ülkelerin diplomatik tesmilciliklerini başkent Kiev’den batıdaki Lviv kentine taşımasının da bu beklenti nedeniyle gerçekleştirildiğini kaydediyor.
RUSYA, KİEV’E SALDIRMAZ ÇÜNKÜ…
Bir kısım analistler ise Rusya’nın Ukrayna’ya topyekün bir saldırı yapmayacağı görüşünde. 2014’te Kırım’ın ilhakından ve Donbass bölgesinin Rus ayrılıkçıların eline geçmesinden sonra Ukrayna ordusu batıdan çok ciddi destek aldı. Ukrayna Ordusu’nun eğitimlerini ABD ve İngiliz askerleri üstlendi.
Rus Ordusu’nun Ukrayna sınırına asker yığması sonrası sadece son birkaç ayda 20’ye yakın kargo uçağı ile Ukrayna’ya 2 bin tona yakın acil askeri yardım gönderildi. Gönderilen malzemeler arasında özellikle dünyanın en gelişmiş tanksavar silahı olarak gösterilen ABD yapımı ‘Javelin’ tanksavar füzeleri ve ‘Stinger’ uçaksavar füzeleri öne çıkıyor.
Bu analistlere göre;
- Savaşın çok kanlı olacak olması,
- Slav ırkından kardeş Ukrayna halkı ile bir savaşa Rus kamuoyunun desteğinin az olması,
- Batının uygulayacağı yaptırımların Rusya’ya çok zarar verebilme ihtimali,
- Dünya kamuoyunda ve iç kamuoyundaki desteğin az olması nedeniyle ortaya çıkaracağı siyasi maliyetin fazla olması,
- Putin’in Ukrayna sınırına asker yığarak batıya ve NATO’ya vermek istediği mesajın alınmış olması
nedeniyle Moskova, Kiev’e topyekün bir saldırı düzenlemeyecektir.
UKRAYNA, RUSYA İÇİN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Rusya, Ukrayna’nın hem NATO hem de AB gibi Avrupa kurumlarına yönelmesine uzun süredir direniyor. Batıdan temel talebi, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayacağını garanti etmesi.
Ukrayna hem AB hem de Rusya ile sınır paylaşıyor ancak eski bir Sovyet cumhuriyeti olarak Rusya ile derin sosyal ve kültürel bağları var.
Rusya, geçen yıl Aralık ayında Ukrayna sınırına asker yığdığında ABD ve NATO’ya bir dizi talep iletti.
Rusya’nın ‘güvenlik garantileri’ ismini verdiği tekliflerinde, NATO’nun genişlemesinden vazgeçilmesine dair taahhüt istemişti.
ABD’nin eski Sovyetler Birliği ülkelerinde ve NATO üyesi olmayan ülkelerde askeri üs kurmaması, herhangi bir askeri faaliyette bulunmak için bu ülkelerin altyapısını kullanmaması ve bu ülkelerle askeri iş birliği yapmamasını istemişti.
Rusya’nın teklifinde, nükleer silahların ülkelerin kendi toprakları dışında konuşlandırılmaması ve ulusal topraklar dışında konuşlandırılan bu tür silahların geri çekilmesine yönelik maddeler de yer aldı.
ABD ve NATO, Rusya’nın tekliflerine bu ay içerisinde verdiği cevapta Moskova’nın taleplerini reddetti.
Rusya, 1997’den itibaren NATO’nun eski Sovyet cumhuriyetlerine ve doğu bloku ülkelerine doğru genişlemesinden, bu ülkelerde NATO ve ABD üsleri kurulmasından oldukça rahatsız.
Rusya, NATO’nun 1997 öncesi sınırlarına dönmesini; Orta Avrupa, Doğu Avrupa ve Baltıklar’dan çekilmesini istiyor.
NATO’nun 1997 sonrası genişlemesinde 14 Sovyet cumhuriyeti ve doğu bloku ülkesi NATO’ya katıldı. Bu ülkeler şunlar:
- Estonya
- Letonya
- Litvanya
- Polonya
- Çek Cumhuriyeti
- Slovakya
- Macaristan
- Romanya
- Slovenya
- Hırvatistan
- Karadağ
- Arnavutluk
- Kuzey Makedonya
- Bulgaristan
Bu ülkeler dışında Bosna-Hersek- Gürcistan ve Ukrayna ise bir süredir NATO’ya üye olmak için ittifak ile müzakerelerini sürdürüyor.
Bu 14 ülkenin NATO’ya katılımı ile Rusya’nın nüfusunun ve ekonomik altyapısının büyük kısmının bulunduğu batıdaki toprakları kuzeyden ve batıdan NATO kuşatması altına girdi. Ukrayna’nın da NATO üyesi olmasıyla birlikte Rusya güneyden de ABD’nin başını çektiği ittifakın kuşatması altına girecek.
Rusya, bu sebeple Ukrayna’nın NATO’ya girmesini ‘milli güvenlik’ sorunu olarak görüyor ve şiddetle karşı çıkıyor.