AKP iktidarı, ‘Kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi’ olmakla suçladığı Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’la barışmak için önemli bir adım attı. Kaşıkçı’nın katillerini yargılamak için dava açan ve 26 kişi hakkında yakalama kararı çıkaran AKP kontrolündeki yargı, dosyayı Riyad’a devretmek üzere.
BOLD ANALİZ – Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini, azmetirmekle suçladıkları Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman karşıtı uluslararası bir kampanyaya dönüştüren AKP hükumeti, bu konuda da u-dönüşü yapmaya hazırlanıyor. Savcılık, dosyanın Suudi Arabistan’a devrini istedi. Mahkeme heyeti de bu konuda Adalet Bakanlığı’ndan görüş isteme kararı aldı. Bakan Bekir Bozdağ, ‘olumlu görüş’ bildireceklerini açıkladı.
Daha önce 26 Suudi Arabistan vatandaşı hakkında yakalama kararı çıkaran ve bunları yargılamak için Suudi Arabistan’dan isteyen AKP hükumeti, dosyayı Suudi Arabistan’a devretmek üzere. Savcılık dosyanın bu ülkeye devrini istedi. Mahkeme heyeti de dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri hususunda görüş bildirilmesi için Adalet Bakanlığına yazı yazılmasına karar verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bu konuda olumlu görüş bildireceklerini açıkaldı.
Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden canlandırmak isteyen Erdoğan’a Veliaht Prens Selman’ın, Kaşıkçı’nın ölümünü tekrar gündeme getirmeme ve Türk medyasının da bu konuyu haberleştirmemesinin sözünü istediği basına yansımıştı.
SAVCILIK, DOSYANIN SUUDİ ARABİSTAN’A DEVRİNİ İSTEDİ
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada savcılık, yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanmasını talep etti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki dünkü duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan ve teammüden adam öldürme ve delilleri yok etmekle suçlanan 26 firari sanığın hiçbiri katılmadı.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcılık, dosya hakkında durma kararı verilerek, yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrinin sağlanması için gerekli usul işlemlerinin yapılmasını istedi.
MAHKEME, ADALET BAKANLIĞI’NDAN GÖRÜŞ İSTEYECEK
Savcı, sanıkların yabancı uyruklu olması, tutuklama kararlarının ve kırmızı bültenlerin infaz edilememesi ve ifadelerinin alınamaması nedeniyle talebin kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkeme heyeti de dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri hususunda görüş bildirilmesi için Adalet Bakanlığına yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı 7 Nisan’a erteledi.
BEKİR BOZDAĞ: OLUMLU GÖRÜŞ BİLDİRECEĞİZ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Cemal Kaşıkçı davasında dosyanın Suudi Arabistan’a devri için İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne olumlu görüş bildireceklerini söyledi.
Bozdağ, “Yargılamanın devri Türk mahkemelerinin yetkisini ortadan kaldırmıyor” iddiasında bulundu.
AKP, RİYAD ÇİZGİSİNE GELDİ
Suudi asıllı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim 2018’de öldürülmesi sonrası AKP hükumeti, Kaşıkçı cinayetini Veliaht Prens Muhammed Bin Selman karşıtı bir kampanyaya dönüştürmüş ve uluslararası alanda Veliaht Prens’i sıkıştırmaya çalışmıştı.
AKP medyası cinayetin azmettiricisi olarak ‘Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ı işaret etti, günlerce Kaşıkçı’nın nasıl vahşice öldürüldüğünü yazdı. AKP hükumeti ve Erdoğan da cinayetin hesabının sorulacağı sözünü verdi ve katillerin Türkiye’de yargılanması gerektiğini vurguladı. Ancak AKP güdümündeki Türk yargısı daha önce yakalama kararı çıkardığı kişilerin şimdi Suudi Arabistan’da yargılanması çizgisine geldi.
Peki AKP hükumeti, Kaşıkçı cinayetinde Riyad çizgisine nasıl geldi?
TÜRK MALLARINA BOYKOT
2018 yılı sonbaharındaki Kaşıkçı cinayeti sonrası Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler en kötü günlerini yaşadı. İlişkiler o kadar gerildi ki 2020 yılı Ekim ayında Suudi Arabistan, Türk mallarına gayrı resmi olarak boykot başlattı.
Suudi Arabistan, yakın zamana kadar Türkiye’nin en büyük 12. ticari partneri durumunda idi. 2019 yılında Türkiye körfez ülkesine 3.1 milyar dolar, 2020 yılında 3,2 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştirdi.
TÜRKİYE’NİN SUUDİ ARABİSTAN’A İHRACATI YÜZDE 98 AZALDI
Boykot, 2021 yılında meyvesini verdi. Suudi Arabistan’ın Türkiye’den ithalatı yıllık bazda 3,2 milyar dolardan 200 milyon dolara kadar düştü. Boykot dolayısıyla Suudi Arabistan’ın Türkiye’den ithalatı böylece yüzde 98 azalmış oldu.
Ayrıca Suudi Arabistan yönetimi, başkent Riyad ve diğer vilayetlerde faaliyet gösteren Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 8 Türk okulunun 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı sonunda kapatma kararı aldığını açıkladı.
ERDOĞAN, ŞUBAT’TA SUUDİ ARABİSTAN’A GİDECEĞİM DEDİ AMA…
Dünyadaki yalnızlığını gidermek ve bozulan ekonomiye para bulmak için 2021 yılında dış politikada neredeyse her alanda u-dönüşleri yapan AKP hükumeti, Suudi Arabistan’la da ilişkileri düzeltmek için adımlar attı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2018 yılındaki Kaşıkçı cinayeti sonrası ilk kez 2021 yılı Mayıs ayında Suudi Arabistan’a gitti. Erdoğan’ın Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’la görüşmek için araya Katar Emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi’ni koyduğu biliniyor.
Ocak ayı başında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) toplantısı çıkışında bir iş adamının sorusunu yanıtlayan Erdoğan, Şubat ayında Suudi Arabistan’a gideceğini açıkladı. Erdoğan, “Şu anda Şubat’ta beni bekliyor. Söz verdi, ben de Şubat ayında Suudi Arabistan’a ziyaretimi yapacağım” dedi.
🔴Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin düzenlediği etkinlik çıkışında, bir kadın iş insanı, Erdoğan’a 30 milyon #dolar destek çıkacağını söyleyerek Suudi Arabistan ile ihracat sorununun çözülmesini istedi.
🔴Erdoğan, “Söz verdi, şubatta ziyaretimi yapacağım” diyerek karşılık verdi. pic.twitter.com/n9bqbLUYx1
— KRT TV (@krtkulturtv) January 4, 2022
Ancak Şubat ayı geçmesine rağmen herhangi bir ziyaret gerçekleşmedi.
RİYAD’DAN ‘KAŞIKÇI’ ŞARTI
Amerikan Wall Streeet Journal (WSJ) gazetesi Ocak ayında yaptığı bir değerlendirmede iki ülke arasında birçok fikir ayrılığı olduğunu ve en önemli sorunun ise Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesi olduğunu belirtti. WSJ, görüşme öncesi Selman’ın Erdoğan’dan Kaşıkçı’nın ölümünü tekrar gündeme getirmeme ve Türk medyasının da bu konuyu haberleştirmemesinin sözünü istediğini yazdı.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Washington Post Gazetesi’ndeki köşe yazılarıyla eleştiren Kaşıkçı, en son 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girerken görülmüştü. Daha sonrasında Kaşıkçı’nın izine rastlanılmazken yetkililer gazetecinin cesedinin parçalara ayrılarak konsolosluktan çıkarıldığını açıkladı.
Suudi Arabistan önce cinayeti inka etti. Daha sonra Suudi yetkililer Kaşıkçı’yı ülkeye dönmeye ikna etmek için gönderilen görevli ekibin onu “kendi başlarına hareket ederek” öldürdüğünü, yukarıdan böyle bir emir almadıklarını duyurdu.
2019 yılında Riyad’daki bir Ceza Mahkemesi cinayetin işlenmesinde doğrudan rolü olmakla suçlanan beş kişiyi ölüm cezasına çarptırdı ancak cezalar daha sonra 20’şer yıl hapis cezasına çevirildi.
Ancak AKP hükumeti o dönemde Suudi mahkemesinin verdiği kararların yetersiz olduğunu belirtmiş, Suudi yönetimini İstanbul’da açılan davayla işbirliği yapmaya davet etmişti.
Davanın ardından Türk Adalet Bakanlığı Riyad’a krallıkta hüküm giyenlerin iki kez cezalandırılmaması için davanın devri konusunda talepte bulundu. Suudi Arabistan ise davanın kendilerine devredilmesini ve sanıklara yönelik kırmızı bültenlerin kaldırılmasını istedi.
Birleşmiş Milletler tarafından konuyu araştırmakla görevlendirilen raportör Agnes Callamard, Kaşıkçı’nın “önceden ayrıntılarıyla planlanmış bir cinayete kurban gittiği” sonucuna vardı. Callamard, Veliaht Prens Muhammed bin Salman da dahil üst düzey Suudi yetkililerin olayda rolü olduğuna dair ikna edici kanıtlar bulunduğunu söyledi. Veliaht Prens bin Salman ise cinayette rolü olduğu iddialarını reddetti.
2021 yılında yayınlanan bir ABD istihbarat raporu da Veliaht Prens Muhammed’in Kaşıkçı’yı öldürme veya yakalama operasyonunu onayladığını bildirdi. Suudi hükümeti rapordaki bulguları reddederek Selman’ın olayla ilgisi olmadığını açıkladı.
Erdoğan, 2018 yılında yaptığı bir açıklamada Kaşıkçı’yı öldürme emrinin Suudi yönetimindeki ‘en üst noktalardan’ geldiğini ifade etmişti.