Saray rejiminin kurulduğu 15 Temmuz sonrası süreçte, artan işkence, kaçırılma, kaybettirilme, gözdağı, tehdit, keyfi tutuklama, baskılar ABD Dışişleri’nin son Türkiye raporunda detaylarıyla yer aldı. Rapora tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı ise ABD’nin propagandaya alet olduğunu iddia etti.
BOLD – 15 Temmuz sonrası özellikle OHAL ilanıyla birlikte, Türkiye’de insan hakları konusunda büyük bir gerileme yaşandı.
OHAL kalksa da uygulamaları fiilen devam etti. Döneme damgasını vuransa cezaevi, polis merkezleri hatta sokaktaki işkence ve kötü muameleler, aylarca zorla alıkonulma, kaybettirilme, keyfi tutuklamalar oldu.
Baro avukatlarının, polis merkezinde tespit ederek raporlaştırdıkları işkenceleri dahi baskılar yüzünden açıklanamadı.
Cezaevlerinde, çıplak arama, dayak, işkence derken geçtiğimiz günlerde mahkumların gardiyanlar tarafından intihara zorlandığı ortaya çıktı.
Gardiyanların işkence yaptığı Ferhan Yılmaz adlı mahkum ise hayatını kaybetti.
ABD DIŞİŞLERİNİN RAPORU
ABD Dışişleri Bakanlığı ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını değerlendirdiği yıllık raporunu açıkladı. 93 sayfa gibi geniş bir yer ayrılan Türkiye’ye ait bölümde, bütün insan hakları ihlalleri tek tek kayda geçirildi.
Raporda ihlal olarak ele alınan örnekler arasında Boğaziçi Üniversitesi protestolarına yapılan müdahaleler, polisin aşırı güç kullandığı ve işkence uyguladığı iddiaları, cezaevleri ve gözaltı koşulları, keyfi tutuklamalar, adil yargıya güvensizlik, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davaları var.
Raporda, kaçırılan eğitimci Orhan İnandı zorla kaybettirilen Hüseyin Küçüközyiğit ve hala bulunamayan Yusuf Bilge Tunç da yer aldı.
Siyasi tutuklamalardan el konulan şirketlere, deneyimsiz yargı mensuplarının hukuka uygun olmayan kararlarından polisin aşırı güç kullanımına rapor, adeta Türkiye’nin yakın tarihini anlatıyor.
TÜRK DIŞİŞLERİNDEN TEPKİ
Raporu “külliyen reddediyoruz” diyen Dışişleri’nden yapılan açıklamada, “Ülkemizin PKK/YPG, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere terörizmin her türüne karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından halen idrak edilememiş olmasını esefle karşılıyoruz” dedi.
ABD’nin Gülen Hareketinin propagandasına alet olduğu iddia edilen açıklamanın devamında, “Raporda, PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir.
Önceki raporlar bağlamında da vurguladığımız gibi, ülkemizin insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik iradesi tamdır. Uluslararası insan hakları mekanizmaları ile işbirliğimiz, 2019 Yargı Reformu Stratejisi ve 2021 İnsan Hakları Eylem Planı bu iradenin somut göstergelerinden sadece bazılarıdır.
ABD’yi insan hakları konusunda kendi siciline odaklanmaya ve terörizmle mücadele gerekçesi altında başka terörist grupların uzantılarıyla tesis ettiği ortaklıkları sonlandırmaya davet ediyoruz.
Türkiye kendi vatandaşları ile evsahipliği yaptığı milyonlarca kişinin haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir” ifadelerini kullanıldı.
14 insan hakları örgütünden toplu korona ölümlerine karşı acil çağrı