AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ege bölgesindeki güvenlik tehditlerine yönelik gücünü ve hazırlığını gösteren Efes Tatbikatı’nı 2023 seçimlerine malzeme yaptı. Ekonomik krizle oyları eriyen Erdoğan, milliyetçi oyları alabilmek için tatbikatta Yunanistan’a tehditler savurdu.
BOLD ANALİZ – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Efes-2022 Tatbikatı’nın Seçkin Gözlemci Günü’nde konuştu. 37 Ülkenin katıldığı tatbikatta Cumhurbaşkanı Suriye harekatı, Kıbrıs, Ege adaları sorununa değindi.
Tatbikata Cumhur İttifakı’nın paydaşı MHP Genel Başkanı Bahçeli ile birlikte katılan Erdoğan, konuşmasında Yunanistan yönetimini açıkça tehdit etti. Tatbikatı milliyetçi seçmene yönelik seçim propagandasına dönüştüren Erdoğan, devamında düzenlenen İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Erdoğan toplantıda 2023 seçimlerinde ittifakın Cumhurbaşkanı adayı olacağını duyurdu.
EFES TATBİKATI NEDEN DÜZENLENİYOR?
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından her yıl İzmir’in Seferihisar ilçesi sınırlarında Efes Tatbikatını (asıl adı Efes Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Arazi Tatbikatı) düzenlenir. Bu, TSK’nın yıllık düzenlediği en büyük tatbikattır ve bir nevi gövde gösterisi olarak görülür. Kıbrıs savaşı ve ilerleyen süreçteki krizler hesaba katılarak Ege bölgesindeki bir güvenlik tehdidine yönelik Türk ordusunun gücünü ve hazırlığını gösterir. Ayrıca envantere dahil edilen yeni silah ve araç teknolojileri sergilenir. Genelde Yunanistan’ın adı anılmaz, doğrudan hedef gösterilmez ama Uluslararası kamuoyu mesajın Yunanistan’a olduğunu bilir.
GÖVDE GÖSTERİSİNİN YERİNİ İÇ SİYASET ALDI
Türkiye 2010’lu yılların başına kadar öncelikli tehlike olarak Yunanistan’ı görürken devamında hem Arap Baharı hem de terörle mücadele harekatları ile Güneydoğu bölgesindeki ve güney sınırı ötesindeki gelişmelere odaklanmıştı. Kıbrıs’ta diplomatik bir çözüm yolunu takip eden Türkiye, AB entegrasyonuna odaklanmış ve Ege denizinde bir savaşı, Yunanistan’ın yer yer tahriklerine rağmen, bir hayal olarak görmeye başlamıştı. Efes Tatbikatı artık Türk ordusunun gelişmiş teknolojisini ve müttefikleri ile uyumlu harekat gerçekleştirebilme kabiliyetini gösteren bir gövde gösterisi halini almıştı.
TATBİKAT, ERDOĞAN’IN SEÇİM PROPAGANDASINA DÖNÜŞTÜ
15 Temmuz 2016 sonrası yaşanan kıyımdan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri artık milli güvenliğin değil, Erdoğan’ın politikalarının teminatı rolüne büründü. Rejimin politik hedeflerine uygun harekatlar düzenledi, milli çıkarlar ve personelinin hayatı pahasına rejimin silahı gibi davranmaya başladı. Kurumsal kültür yok edildi. Torpil ve ayrımcılık liyakati ve disiplini yok etti. TSK’nın sorumluluk sahalarında, üst düzey personellerinin de içinde yer aldığı organize suçlar işlenmeye başladı.
ÖNCE TEHDİT ETTİ, SONRA DA ADAYLIĞINI AÇIKLADI
TSK’nın en büyük ve değerli bu tatbikatı da, Erdoğan için bir seçim propagandasına dönüştü. Öyle ki tatbikata MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte katıldı. Milliyetçi oyları etkileyecek hamasi söylemlerle birlikte bol atışlı, bol hedef imha etmeli bir tatbikat sergilendi. Propaganda için AKP’nin kontrolündeki ana akım medyada büyük bir yer ayrıldı. Erdoğan konuşmasında Suriye harekatına, Kıbrıs sorununa, Ege adaları krizine yönelik sert söylemlerde bulundu ve “Gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye çağırıyorum. Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum” diyerek Yunanistan’ı tehdit etti. Tatbikatın ardından İzmir’de düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın adayı olduğunu duyurdu.
ABD VE NATO’YU TÜRKİYE’DEN UZAKLAŞTIRIYOR
Ukrayna, İsveç, Finlandiya’nın NATO’ya girmek için büyük çaba harcadığı günümüzde bölgesel güvenlik tehditlerine rağmen Erdoğan yönetimi iç tribünlere yönelik, seçim çalışmaları kapsamında, bir başka NATO müttefikini açıkça tehdit ederek, tatbikatı milliyetçi propaganda çalışmasına dönüştürdü. Erdoğan yönetiminin bir süredir sürdürdüğü bu tavır ve Rusya ile yakınlaşması, NATO müttefikleri arasında Türkiye’ye olan güveni sarsıyor, başta ABD olmak üzere müttefiklerin Ege’deki kriz sahalarında Yunanistan’a yakınlaşmasına neden oluyor. Türkiye’ye yönelik yaptırımlara ve ambargolara sebep oluyor.
Kulis: Kılıçdaroğlu ile Bahçeli arasında ‘erken seçim ve adaylık’ pazarlığı