BOLD – Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), Gaziemir Belediyesi’nin başvurusu üzerine ‘İzmir’in Çernobili’ olarak nitelendirilen 70 dönümlük alandan çıkarılan 260 ton radyoaktif atığın İstanbul’da bir tesiste depolandığını açıkladı. Kalan atığın da gelecekte ortaya çıkarılarak teslim alınacağını bildirdi.
15 YILDIR TEMİZLENMEYİ BEKLİYOR
İzmir’in Çernobili” olarak bilinen Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki 70 dönümlük kurşun ve döküm fabrikasındaki araziye gömülü bulunan nükleer atıklar, 15 yıldır temizlenmeyi bekliyor. 500 bin tondan fazla tehlikeli atığın olduğu tahmin edilen arazide Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın yaptığı ölçümlerde radyasyon oranı yasal sınırın 7 bin 291 kat üzerinde çıkmıştı.
Atıklara dikkat çekmek ve sorunun çözümü için 3 ay süren ‘Duran Adam’ eylemleri de yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Nükleer Düzenleme Kurumu, Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Ege Üniversitesi Nükleer Araştırma Enstitüsü’ne yaptığı başvuruların ardından bu kez Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’na (TENMAK) başvurdu.
25 Nisan 2022 tarihli resmi yazı ile atıkların akıbetini ve ne zaman temizleneceğini soran Başkan Arda’ya TENMAK’tan yanıt geçen hafta geldi.
“ATIKLAR SAHİPSİZ DEĞİL, ASLAN AVCI DÖKÜM’ÜN”
TENMAK Başkanı Abdulkadir Balıkçı imzalı yazıda, şöyle denildi:
“Yasada ‘radyoaktif kirliliğe maruz kalmış alanların çevresel iyileştirmesine ilişkin iş ve işlemler Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kurum ile iş birliği yapılarak yürütülür. Bu alanlarda ortaya çıkan radyoaktif atıkların yönetimi TENMAK tarafından yapılır. Bu fıkra kapsamındaki tüm masraflar kirleten tarafından karşılanır’ denilmektedir. Bu madde kapsamında paydaş kurumlar bir araya gelerek çalışmaya başlamıştır. İlgili yazınızda İzmir Gaziemir ilçesinde bulunan Aslan Avcı Döküm San. ve Tic. A.Ş. firmasına ait fabrika sahasında bulunan radyoaktif atıklara ilişkin olarak vurgu yapılan ‘sahipsiz radyoaktif madde’ burada söz konusu olmayıp atığın sahibi Aslan Avcı Döküm San. ve Tic. A.Ş.’dir.”
260 TON ATIK İSTANBUL’A GÖTÜRÜLDÜ, KALANI GELECEKTE…
Yazı şöyle devam etti:
“Mezkur sahada radyoaktif kirlenmenin tespit edildiği tarihten günümüze kadar yapılan çeşitli çalışmalar sonucu sahadan çıkarılan toplam 260 ton radyoaktif atık dönemin yetkili kurumu olan mülga Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından teslim alınmış olup, İstanbul’da bulunan Türkiye’nin tek Radyoaktif Atık işleme ve Depolama Tesisi’ne nakledilmiştir. Burada çevreye ve insana zarar vermeyecek biçimde depolanmaktadır. Bu tesis kurumumuz Radyoaktif Atık Yönetimi Koordinatörlüğü altında faaliyetlerine devam etmekte olup, gelecekte Aslan Avcı A.Ş. tarafından sahada yapılacak iyileştirme çalışmaları kapsamında ortaya çıkacak radyoaktif atıkları teslim alacaktır. Bilgilerini rica ederim.”
“YANI BAŞINDA İNSANLAR OTURUYOR, ÇOCUKLAR OKULA GİDİYOR”
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, TENMAK’tan gelen bu yazının devlet kurumlarının işleyişindeki sıkıntıya işaret ettiğini söyledi. Benzer başvurulara daha önce de birçok kurumdan “çalışma yapılıyor” şeklinde kısa, kapsamsız yanıtlar aldıklarını aktaran Arda, şunları söyledi:
“TENMAK’tan gelen son yazıda 260 ton atığın İstanbul’a nakledildiği ve insan sağlığına zararlı bu atıkların orada bertaraf edildiği söyleniyor. Ama ne zaman hangi yöntemlerle bunun gönderildiğini bilmiyoruz. Bizim sahada yaptığımız ölçümlerde, normalin 7 bin 291 katına varan atıkların olduğunu gördük. Ve bilim adamlarının söylediğine göre orada 500 bin tondan fazla atık olduğu söyleniyor. Bununla ilgili ciddi bir çalışma olduğunu görmüyoruz. Taşınan insan sağlığına zararlı 260 ton varken, geride kalanların insan sağlığına zararı yok mu? Bizim gördüğümüz olduğuna dair. Ve buraların temizlenmesini istiyoruz. Bölgede yaklaşık 40 bin kişi yaşıyor. Ve bu atıkların dibinde bir ilkokul var. Bu ilkokula giden yüzlerce, binlerce çocuk var. Ve bu atıklardan etkilendiklerini biliyoruz.”
“CEZAYI ÖDEDİKLERİ BİLE ŞÜPHELİ”
“Oradaki insanların sağlıklı bir çevrede yaşamak en doğal hakkı. Ve uzun yıllardır, bilinen kısmı 2007’den bu yana 15 yıl, onun öncesini hiç bilmiyoruz. Ne dönemde getirildi. Ve bu atıkların nasıl geldiği ilgili maalesef de bir araştırma yok.” diyen Arda, devletin bu araziye el koyması gerektiğini aktardı.