BOLD – Medya ile bazı siyasi parti ve oluşumların ısrarlı şekilde mülteci sorununu gündemde tutma çabası yüzünden Suriyelilerin geleceği tartışma konusu oldu.
Mültecilerin büyük çoğunluğu Suriyelilerden oluşuyor. multeci.org’un verilerine göre, Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 26 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla bir önceki aya göre 1.267 kişi artarak toplam 3 milyon 763 bin 652 kişi oldu. Suriyeli sayısı yılbaşından bu yana 26 bin 283 kişi arttı.
Sorunun müsebbibi görülen AKP iktidarı mülteciler konusundan kendi tabanından da tepkiler alıyor.
Suriyelilere her fırsatta arka çıkan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz aylarda geri adım attı. Erdoğan, Suriyelilerin “gönüllü geri dönüş” projesi adı altında ülkelerine geri gönderileceğini söyledi.
Suriyelilerin geri gönderilmesi uluslararası hukuka göre o kadar da kolay değil.
AİHM’DEN TAZMİNAT KARARI
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Suriye vatandaşı bir kişinin Türkiye’de geçerli oturma izni olmasına rağmen Türk makamları tarafından ‘zorla kendi ülkesine sınır dışı edilmesi’ konusunda Ankara’nın hak ihlalinde bulunduğuna hükmetti.
Euronews’te yer alan habere göre, Muhammad Fawzi Akkad isimli Suriye vatandaşının 2018’de Türkiye’de geçerli bir ikamet iznine sahip olduğu ve kendisine “geçici koruma” statüsü verildiği belirtilen kararda, şahsın Yunanistan’a geçmeye çalıştığı sırada Meriç Nehri yakınlarında gözaltına alındığı belirtildi.
Akkad’ın daha sonra “gönüllü geri dönüş” adı altında Türk makamları tarafından Suriye’ye “zorla ve hukuka aykırı” olarak sınır dışı edildiği bildirildi.
Mahkeme, “Geçerli ikamet iznine sahip bir Suriye vatandaşının zorla geri gönderilmesi Türk hukukunu ihlal etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Akkad’ın başvurusunu değerlendirdiğini ve oy birliği ile bu süreçte hak ihlallerinin yaşandığı belirtilen mahkeme, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin (insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yasağı) iki ihlali yaşandı. Bunlar; şahsın Suriye’ye gönderilmesi nedeniyle ve şahsın Edirne’den Hatay’a nakli sırasında kelepçelenmesi” kararına vardığını aktardı.
“Mahkeme, şahsın Suriye’de 3. maddeye aykırı bir muameleye maruz kalma riskiyle karşı karşıya olduğuna ve Türk makamlarının gerçekleri bilerek kendisini Sözleşme’ye aykırı bir muamele riskine maruz bıraktığına inanmak için önemli gerekçeler gösterildiğine karar vermiştir” denilen açıklamanın devamında, “Mahkeme ayrıca, şahsın yaklaşık 20 saat süren otobüs yolculuğu sırasında diğer Suriyelilerle birlikte kelepçelenmesinin aşağılayıcı muamele anlamına geldiğine karar vermiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Danimarkalı Yargıç Jon Fridrik Kjølbro başkanlığındaki 7 kişilik jüri heyeti tarafından yapılan karar açıklamasında şu ifadeler de yer aldı:
“Mahkeme, şahsın Suriye’ye gönderilmesine itiraz edememesi nedeniyle, 3. madde ile bağlantılı olarak 13. maddenin (etkili başvuru hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.
Mahkeme, Türk makamlarının, başvuranın Suriye’ye zorla geri gönderilmesine itiraz etmek için Türk hukuku tarafından öngörülen hukuk yollarından yararlanma fırsatını reddettiğini kaydetmiştir.
5’inci maddenin (Özgürlük ve güvenlik hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.
Mahkeme, başvuranın Meriç’te Yunanistan sınırına yakın bir yerde tutuklanmasından Suriye’ye gönderilmesine kadar geçen sürede özgürlüğünden mahrum bırakıldığını tespit etmiştir.
Mahkeme, sınır dışı edilmek üzere olan kişilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak iç hukukta öngörülen yasal güvencelere uyulmadığını kaydetmiştir”
Mahkeme, Türkiye’yi 9 bin 750 euro manevi tazminata ve 2 bin 500 euro da masraflar olmak üzere Akkad’a 12 bin 250 euro ödenmesine karar verdi.
14 insan hakları örgütünden toplu korona ölümlerine karşı acil çağrı