BOLD – Tayyip Erdoğan, kendisini iyi tanıyanları yine yanıltmadı. Erdoğan’ın “Görevde olduğum sürece NATO’ya üye olamazlar” dediği İsveç ve Finlandiya’nın üyelikleri kesinleşti.
Üstelik Türkiye’nin istediğini aldığı yönündeki algılarında temelsiz olduğu ortaya çıktı.
İmzalanan NATO mutabakatında Gülenistler için terör ifadeleri yerine “Türkiye’nin terör olarak tanımladığı” ifadeleri yer aldı. Böylece anlaşmayı imzalayan Avrupa ülkeleri ve NATO yetkilileri, Gülen Hareketini terör organizasyonu olarak tanımadığını deklare etmiş oldu.
TAVİZ ÜSTÜNE TAVİZ
Madrid’deki asıl skandal ise Türkiye’nin tanımadığı bir ülkenin Erdoğan’ın oluru ile liderlerin yemeğine çağırılmış olması.
TBMM Dışişleri Komisyonu ve NATO Parlamenter Asamblesi Üyesi, CHP’li Utku Çakırözer, Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis’in Türkiye’nin onayıyla İspanya Başbakanı tarafından verilen NATO üyeleriyle AB ülkelerini bir araya getiren ‘gayri resmi’ nitelikli akşam yemeğinde masada olduğunu açıkladı.
YAĞMASA DA GÜRLEDİ
NATO genişleme krizinden Türkiye’ye kalan ise Erdoğan’ın boşa esip gürlemesi oldu.
Erdoğan, daha önce Alman gazeteci Deniz Yücel ve ABD’li rahip Brunson olaylarında da Türkiye’ye aynı sahneleri yaşattı.
“Bu fakir bu bedende olduğu müddetçe…” diye başlayan cümlelerin sonu hep hüsran.
Erdoğan, gazeteci Deniz Yücel için “Elimizde görüntüler, her şey var. Bu tam bir ajan terörist” iadesini kullandı.
Almanya’nın baskısı sonrası cezaevinden çıkarılan Yücel, yurtdışına çıkma yasağı olmasına rağmen basın eşliğinde havalimanına giderek uçağa bindi.
Erdoğan’ın en kararlı göründüğü bir diğer dış kaynaklı kriz ise Rahip Brunson olayıydı.
İzmir’de 9 Aralık 2016 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Brunson hakkında, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “Devletin gizli kalması gereken bilgileri casusluk amacıyla temin etmek” suçlarından 35 yıl hapis cezası istedi.
Erdoğan’ın “Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip Brunson) alamazsınız” demiş Türk ekonomisi batmanın eşiğine gelmişti.
Erdoğan, Trump’ın kendisine yazdığı meşhur hakaret ve tehdit dolu mektubu sonrası yine geri adım attı.
BÜYÜKELÇİLER KRİZİ
Osman Kavala hakkındaki AİHM kararının uygulanmasını isteyen 10 Batı ülkesinin büyükelçilikleri aracılığıyla yapılan ortak açıklama krize neden oldu.
Erdoğan, Kavala açıklaması ile ilgili, “Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, ‘Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz'” dedi.
Osman Kavala’nın tahliye edilmesi için çağrı yapan büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edileceğini açıklayan Saray yönetimi, bu kararını hayata geçirmedi. Bunun nedeni ise Viyana Sözleşmesi’ne vurgu yapan Batılı ülkelerin ‘geri adımı’ olarak lanse edildi. Ancak yabancı medya, Erdoğan’ın ‘U dönüşü’ yaptığını belirtti. ABD Dışişleri Sözcüsü de Kavala için yapılan çağrının halen arkasında olunduğunu gösteren bir açıklamada bulundu.