HAFSA GİRDAP* | BOLD ANALİZ
Her yıl 3 kereden az olmamak kaydıyla toplanan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi geçtiğimiz günlerde günlerde 50. Oturumu için 13Haziran-8 Temmuz tarihleri arasında Cenevre’de bir araya geldi.
Açılış konuşmasını Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in yaptığı konsey toplantısında, yıllık insan hakları raporu; Eritre, Sudan, Filistin, Myanmar, Aghanistan, Ukrayna’yı da içeren birçok ülkede yaşanan insan hakları problemleri, toplumsal cinsiyet eşitliği, fiziksel ve mental sağlığa erişim hakları, pandemi ve iklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki üzerindeki etkileri ve zorla kaybettirilmeler konuları görüşüldü.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, 47 devlet yönetiminin, dünyadaki insan haklarını korumayı, güçlendirmeyi misyon edindiği devletler arası bir mekanizma. Konseye bu yıl Arjantinli H.E. Mr. Federico Villegas başkanlık yaptı.
İnsan Hakları Konseyi 50. oturumu gündemleri arasında, Birleşmiş Milletler’in 4 yılda bir yayınladığı ve sivil toplum kuruluşlarından alınan raporlara da kaynak olarak başvurdukları periyodik inceleme raporları da yer aldı.
Merkezi ABD’de olan insan hakları kurumu Advocates of Silenced Turkey (AST), Türkiye’den yaşanan kadına karşı şiddet, özel mülkiyet gaspı, eğitime erişim hakkının engellenmesi gibi hak ihlalleri hususunda geçtiğimiz dönemde BM İnsan Hakları Konseyi’ne başvurularda bulunmuştu.
İnsan Hakları Konseyi 50. oturumunun en önemli gündemlerinden biri bazı özel raportörler ve uzmanların yeni dönem görevlendirmeleriydi. Türkiye’yi de yakından ilgilendiren işkence, dini özgürlükler, eğitim hakkı işkence ve insanlık dışı, kötü muamele özel raportörleri ile zorla kaybettirilmeler çalışma grubu Doğu Avrupa Devletleri Üyesi; yeni atama yapılan pozisyonlar arasında.
İşkence ve insanlık dışı kötü muamele özel raportörlüğüne Dr. Alice Jill Edwards getirildi. Oxford Üniversitesinde Hukuk Profesörü olan Dr. Alice Jill Edwards, hukuk alanındaki uzmanlığı ve BM mekanizmaları ile olan çalışma tecrübeleriyle dikkat çekiyor. İşkence ve İnsanlık Dışı Kötü Muamele Komisyonu 7’nci özel raportörlüğüne atanan olan Dr. Alice Jill Edwards, aynı zamanda bu pozisyondaki ilk kadın olma özelliği taşıyor.
Özel raportörlüğe atanan bir diğer kadın, Nazila Ghanea. Dine İnanç Özgürlüğü özel raportörlüğüne getirilen Nazila Ghanea da Dr. Alice Jill Edwards gibi Oxford Üniversitesi’nde Hukuk Profesörü. Eğitim Hakki Özel Raportörlüğüne ise Cenevre Üniversitesi Sosyoloji Bolumu mezunu ve Pakistan Shirkat Gah-Kadin Kaynakları Merkezi Başkanı Farida Shaheed atandı.
Son olarak, Zorla Kaybettirilmeler Çalışma Grubu Doğu Avrupa Devletleri Üyeliğine Polonya Akademisinde insan hakları hukuku profesörü ve Almanya Hertie School’da insan hakları araştırmacısı olan Polonyali Grazyna Baranowska getirildi. Baranowska, Turk Filolojisi ve Avrupa Çalışmaları alanında master yapmış bir insan hakları uzmanı.
Dr. Alice Jill Edwards’ın, kadına karşı cinsel şiddet ve tecavüzü, işkence ve zulüm formu olması alanındaki çalışmaları global olarak da kabul görüp Uluslar arası Mülteci Sözleşmesinde de iltica hakkı olarak yer almış.
CEDAW (Kadına Karşı Her Tür Ayrımclık ve Şiddetle Mücadele Sözleşmesi) üzerine yaptığı akademik ve insan hakları hukuku çalışmalarının İşkence ile mücadelede önemli yer tutacağı öngörülüyor.
Türkiye’de yaşanan aile içi şiddet, devlet eliyle şiddet ve devletin kadına karşı şiddet hususunda gösterdiği takipsizlik ve cezasızlık meseleleri, Dr. Alice Jill Edwards’ın gündemine ısrarlı ve düzenli taşındığı takdirde önemli değişimlere ve gelişmelere ilerlenebileceği de ön görülerim arasında.
Öte yandan Zorla Kaybettirilmeler Çalışma Grubu üyeliğine getirilen Grazyna Baranowska’nın çalışma ve uzmanlık alanları arasında Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri ve zorla kaybettirilmeler yer alıyor. Bu bağlamda, sivil toplum kuruluşları, Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerine dair gerek kurumsal gerekse işbirliği ile düzenli raporlamalar ve görüşmelerle yaptığı takdirde işkence, insanlık dışı ve kötü muamele, cinsiyet merkezli şiddet, zorla kaybettirilmeler hususlarında uluslar arası arenadaki mücadelede önemli adımlar atılabilir.
*Advocates of Silenced Turkey sözcüsü Hafza Girdap, bu yazıyı Bold için kaleme aldı.