BOLD – İş insanı Osman Kavala davasını kan davasına dönüştüren Tayyip Erdoğan’ın inadı, Türkiye’nin bugüne kadarki en büyük projesi sayılan Avrupa Birliği’ne üyeliği tehlikeye sokuyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi, Kavala’nın serbest bırakılması yönünde karar verdi.
AİHM 10 Aralık 2019’da, Kavala’ya ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, bu durumun sona erdirilmesi için AİHS’in 46. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerektiğine karar verdi.
Erdoğan ve ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ise sonucu ne olursa olsun Kavala’nın cezaevinde kalması yönünde telkinleri oldu.
Kavala’nın duruşmaları öncesinde yapılan bu tür konuşmaların yargıyı etkilediği düşünülüyor.
Zira AYM’nin Kavala hakkında verdiği hak ihlali ve serbest bırakılması yönündeki kararını, alt mahkeme alenen uygulamayacağını bildirdi.
AİHM’in kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ise, 2019 tarihli AİHM kararının uygulanmadığı gerekçesiyle Türkiye’ye karşı 2 Şubat 2022’de resmen ihlal prosedürü başlattı.
KAVALA DAVASI PAHALIYA MAL OLACAK
DW Türkçe’de yer alan habere göre; AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Kavala’ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
TEK KARŞI OY TÜRK HAKİMDEN
Büyük Daire’nin ihlal kararı 16’ya 1 olmak üzere oy çokluğu ile alındı. Karardaki tek karşı oyu Türk hakim Saadet Yüksel kullandı. Yüksel karara ilişkin görüşünde Osman Kavala davasında 2019 yılında verilen 18’inci maddenin ihlali kararına katılmadığı için bugün verilen karara da katılmadığını belirtti.
AİHM’in 17 hakiminden oluşan Büyük Daire’nin verdiği karar, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye için ihlal prosedürü başlatarak davayı AİHM’ye göndermesi üzerine verildi. Komite, 2 Şubat’ta yaptığı olağan toplantısında, tutukluluğu süren Osman Kavala ile ilgili Türkiye’nin yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesi için davanın AİHM’e havale edilmesine karar vermişti.
AİHM’nin ihlal kararının ardından Komite, Türkiye’ye karşı alınacak önlemleri değerlendirecek. Bu önlemler arasında Türkiye’nin Konsey üyeliğinden çıkarılması veya oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.
ÜYELİKTEN ÇIKARTILMASI VAR
Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, kararı T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na değerlendirdi. Türmen karar için, “Dosya tekrar Bakanlar Komitesi’ne gidecek. Türkiye ile diyalog olacak muhtemelen. ‘Bunu uygula’ diyecekler yeniden. Üyelikten çıkarmaya kadar gidecek bir yol var. AİHM’ye sorulan soru buydu zaten, Türkiye kararı uyguladı mı uygulamadı mı? Uygulanmadığı tespit edildi. Hangi aşamada hangi yaptırımın uygulanacağı şu an belirsiz. Hiç olmadı çünkü. Örneği yaşanmadı. İlk kez Türkiye. Ancak en son durakta ne olacağını biliyoruz. En son durakta üyelikten çıkartılması var” dedi.
AİHM’in ihlal kararı verdiği 46. madde şöyle:
1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler.
2. Mahkeme’nin kesinleşen kararı, infazını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir.
3. Bakanlar Komitesi, kesinleşen bir kararın infazının denetlenmesinin, söz konusu kararın yorumundan kaynaklanan bir zorluk nedeniyle engellendiği kanaatinde ise, bu yorum konusunda karar vermesi için Mahkeme’ye başvurabilir. Mahkeme’ye başvurma kararı, Komite toplantılarına katılma hakkına sahip temsilcilerin üçte iki oy çokluğu ile alınır.
4. Bakanlar Komitesi, bir Yüksek Sözleşmeci Taraf’ın, taraf olduğu bir davada verilen kesin karara uygun davranmayı reddettiği görüşünde ise, ilgili Taraf’a ihtarda bulunduktan sonra, Komite toplantılarına katılmaya yetkili temsilcilerin üçte iki oy çokluğu ile alınacak bir kararla, ilgili Taraf’ın 1. fikrada öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmediği meselesini Mahkeme’ye intikal ettirebilir.
5. Mahkeme 1. fıkranın ihlal edildiğini tespit ederse, alınacak önlemleri değerlendirmesi için davayı Bakanlar Komitesi’ne gönderir. Mahkeme, eğer 1. fıkranın ihlal edilmediğini saptarsa, davayı, incelemesine son verecek kararı alması için Bakanlar Komitesi’ne iletir.
ADALET BAKANLIĞI’NDAN TEPKİ
Kararın ardından Adalet Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye, AİHM kararlarına uymayı taahhüt etmiş ve bu taahhüdünün gereğini daima yerine getirmiş bir ülkedir. Türkiye, AİHM kararlarına uyma oranı en yüksek ülkelerden biridir. Zira üye ülkelerin AİHM kararlarını icra oranı yüzde 80,20 iken; Türkiye’nin icra oranı yüzde 87,98’dir. Diğer kararların icra süreci ise devam etmektedir. Türk yargı makamları, AİHM’in Kavala hakkında verdiği 10 Aralık 2019 tarihli kararını uyguladıklarını defaatle belirtmişlerdir” ifadelerini kullandı.
AİHM’in, Kavala dosyasını öne çekmesine tepki gösterilen açıklamada, “AİHM Büyük Daire gündeminde 22 dosya bulunmasına ve halihazırda derdest dosyaların tamamına yakınının Kavala dosyasından daha önceki tarihlerde, bir kısmının ise en az 1 yıl önce Büyük Daire’ye gelmiş olmasına rağmen Kavala dosyasının öne çekilmesi, AİHM’in güvenilirliğini ve itibarını olumsuz etkileyeceği gibi AİHM’in Türkiye’ye karşı objektifliği ve tarafsızlığı konusunda kamuoyumuzdaki tartışmaları da artıracaktır” denildi.