BOLD ANALİZ – 15 Temmuz’dan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapılan fişlemelerin trajikomikliğine en iyi örneklerden biri KHK’lı Mustafa Koç ve oğlu Cemil Koç’un başına gelenler… Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 28 yıl deniz kurmay albay olarak görev yapan KHK’lı Mustafa Koç, 28 Şubat döneminde Alevi olarak fişlendiği için Türk Silahlı Kuvvetleri’nden atılmadı. Eğer “dinci” olarak fişlenseydi, tıpkı şu anda AKP’nin bayraktarlığını yapan yazar İskender Pala gibi o da atılacaktı.
TÜRK BAYRAĞINI ÖN SIRALARDA HEP O TAŞIDI
Aradan yıllar geçti. Mustafa Koç, donanmanın gözbebeği diye tabir edilen gemilerde yıllarca bu ülkeye hizmet etti. Harp filosunun sancak subaylığını yaptı, törenlerde Türk bayrağını ön sıralarda hep o taşıdı. Belçika ve İtalya’da yurt dışı görevlerinde bulundu.
BABA-OĞUL HAPİS YATTILAR
4 Temmuz 2016’da emekliliğini isteyen Mustafa Koç, 15-16 Temmuz günlerinde görev yaptığı Belçika’da evini taşımakla meşguldü. Ancak Balyoz davasından hapis yatan emekli deniz albay Ali Türkşen hedef gösterdiği için 701 Nolu KHK ile TSK’dan ihraç edildi. Harbiyeli oğlu Cemil tutuklandı, 7 ay hapis yattı.
1999’DA HÜRRİYET’E HABER OLDU: DOĞUŞTAN ASKER
Babası aslında Cemil’in asker olmasını hiç istememişti. Onu Amerika’da okutmayı planlıyordu. Ama oğlu Hava Harp Okulu’na gireceğini söyleyince adeta dünyası yıkıldı. Kaç ay kendine gelemedi.
Cemil’in asker olma sevdası aslında babasına olan hayranlığından geliyordu. 1999 yılında babası Harp Akademisi’nden mezun olurken törene katılan Cemil, o günlerde Hürriyet gazetesine “Doğuştan asker” başlığıyla haber oldu. Haberin yayınlandığı sayfanın sağ üst köşesinde Erdoğan ile ilgili bir haber vardı. Şiir okuduğu için tutuklanan Erdoğan, Pınarhisar Cezaevinden yeni çıkmıştı. Haberde Erdoğan’ın “Sultan olmaya aday” olduğu yazıyordu.
Twitter hesabından 26 Temmuz 1999 tarihli Hürriyet gazetesinin sayfasını paylaşan Cemil Koç, “Bu haberde yazdığı gibi asker olmayı denedim fakat bu serüven zindanda son buldu. Sağ üst köşedeki şahıs sultanlıktan ziyade diktatör olmayı başardı.” dedi.
Sene 1999, babam harp akademisinden mezun oluyor. Bende o esnada babami goremedigim icin toren alaninda ilk gordugum denizci subayin yanina gidip “babam nerede?” diye soruyorum. Aldigim cevap “buraya geldigin gibi geri don oglum” oluyor ++ pic.twitter.com/rCPix6EUNg
— Cemil (@TayyareZabiti) July 24, 2022
İstanbul’daki Hava Harp Okulu 3. sınıfında okuyan Cemil ve arkadaşları, 11 Temmuz 2016’da Ankara’ya Kara Harp Okulu’na paraşüt eğitimine gitmişti. 15 Temmuz gecesi, KHO’da kampta olan öğrencileri helikopterlerle Hava Ulaştırma Komutanlığı’na transfer ettiler.
“BABA TUTUKLANIYORUZ”
Mustafa Koç’un değerlendirmesine göre dönemin hava ulaştırma komutanı çocuklara çok büyük bir kazık attı. Mustafa Koç, 22 Temmuz 2016’da telefonuna gelen “Baba tutuklanıyoruz” mesajıyla bir kez daha yıkıldı. 27 Temmuz’a kadar oğlundan haber alamadı. Bütün karakolları aradılar. Nereye gitseler “Morglara bakın” cümlesini duydular.
“ÇOCUKLAR KABAHATİNİZİN OLMADIĞINI BİLİYORUM AMA SİZİ TUTUKLAYACAĞIM”
Nihayetinde oğlunun birçok askere işkence yapılan Ankara Emniyeti’nin o meşhur spor salonunda olduğunu öğrendi. Cemil ailesine işkence görüp görmediğini hiçbir zaman anlatmadı ama o salondan işkence görmeden çıkmayan neredeyse kimse bulunmuyor. Hakim, Cemil ve bazı arkadaşlarını, “Çocuklar sizin kabahatiniz olmadığını biliyorum, emir kulu olduğunuzu da biliyorum ama yapamam, sizi tutuklayacağım” diyerek tutukladı.
15 Temmuz olduğunda Belçika’da görev yapan Mustafa Koç, önce Belçika’ya iltica etti, daha sonra Amerika’ya göç etti. Şu anda taşımacılık işiyle uğraşıyor. Oğlu Cemil Koç da hapisten çıktıktan sonra ailesinin yanına gitti, şimdi bilgisayar sektöründe başarılarıyla adından söz ettiriyor.
“NATO SUBAYI PETER LUND, BUNU YAPAN ASKER DEĞİL, SİZİN HÜKUMETİNİZ, DEMİŞTİ”
Mustafa Koç, yurt dışı görevindeyken birlikte çalıştığı NATO subayı Peter H. Lund ile aralarında geçen konuşmayı KHK’lı deniz binbaşı Ahmet Kalkan’ın Youtube kanalında şöyle anlatmıştı: “Lund, NATO’da benim amirimdi. Hala NATO’da çalışıyor. Pazartesi (18 Temmuz) kapıyı açtı, baktı ve dedi ki, ‘Böyle bir şeyi hiçbir asker yapmaz’ dedi. Bu sizin hükumetin dizayn ettiği bir şey. Çok üzgünüm. Senin için de çok üzgünüm.”