BOLD – TÜİK tarafından dün açıklanan enflasyon rakamlarını değerlendiren uzmanlar, tablonun iç açıcı gözükmediğini belirterek uyarılarda bulundu. Dünya gazetesi yazarları Osman Arolat ve Şeref Oğuz, bugün yayımlanan makalelerinde rakamların iyiye işaret etmediğine dikkat çekerek, “Hiperenflasyon, stagflasyon kapıyı çalmak üzere” uyarısı yaptı.
Dünya gazetesi yazarı Osman Arolat, TÜİK’in açıkladığı yüzde 79,6’lık temmuz ayı enflasyonuna dikkat çekerek, “24 yılın en yüksek seviyesinde enflasyon yaşandığı gerçeği üzerine, başta Hükümet olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin bu tablo karşısında “dertlenerek”, bir seferberlik halinde çare üretme arayışına girilmesi gerektiğini düşündüm” diye yazdı.
Enflasyonun içinde gıda ve ulaşımın büyük payı olduğuna işaret eden Arolat, “Baz etkisiyle yılbaşında enflasyon rakamları gerileyebilir veya aynı kalabilir. Aksi halde TÜİK’te bile TÜFE’de yıllık yüzde 100’ün üzerini görebiliriz. Bu tablo, başta ekonomi yönetimi olmak üzere herkesin, elinden geleni ortaya koymasını gerektiriyor. Hiperenflasyon, stagflasyon kapıyı çalmak üzere…” ifadelerini kullandı.
ENFLASYONUN YIKIM DÖNGÜSÜ TETİKLENMİŞ DEMEKTİR
Gazetenin bir diğer yazarı Şeref Oğuz da hiperenflasyonun Türkiye’de yaşam tarzı haline dönüştüğünü belirterek, “Fiyatların daha da artacağı düşüncesi, zihnimize saplanan ve her geçen gün biraz daha derine inen kıymık gibi adeta… Elbette bu durumun ciddi sonuçları oluşuyor. Fiyatlar her geçen gün artar, lirana sıfırlar eklenir, alım gücü düşer ve oturduğun ev dahi senin üzerine geliyorsa, enflasyonun yıkım döngüsü tetiklenmiş demektir.” ifadelerini kullandı.
Oğuz, şöyle devam etti: “Döngüye bakalım; 1-Fiyatlar doludizgin artarken ücretler yaya kaldı. 2-Alım gücü hızla düştü. 3-Talep enflasyonu, maliyet enflasyonuna dönüyor. 4-Tüketicinin talebi en az düzeyde oluşacak. 5-Geçici yoksunluk, kalıcı yoksulluk üretecek. Bu da kıt kanaat geçinme çağının başladığını gösterecek.”
“Ücretli için yeni yaşam tarzı nasıl oluşacak” sorusunu yönelten Oğuz, “Aybaşını zar zor getiren, taksitlere yetişemeyen, iki ampulden birini söndüren, iki tabaktan birini kaldıran, iki öğünden birini atlayan, az eğlenen, bütçesini çok sıkan bir kariyer dönemi… Kurum sadakatiyerine daha fazla ücret vereni araştıran, ek iş arayışına giren, kredi kartı ödemelerinde zorlanan, kredi almışsa onu kapatmak için yeni kredi arayan bir insan…” ifadelerini kullandı.