BOLD ANALİZ – CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu 6’lı Masa’nın adayının açıklanmasıyla ilgili kamuoyundaki beklenti iyice arttı. CHP’de ağır basan eğilim Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu. Ancak masanın diğer ağır ortağı İYİ Parti, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ismini ön plana çıkartıyor.
Muhalefet için adayı belirlemek kadar Kürt seçmenin varlığını da dikkat alması büyük önem taşıyor. Çünkü 2018 verilerine göre oy kullanan 100 Kürt seçmenin yaklaşık 30’u AKP’ye, 10-11 tanesi CHP’ye, 55-60’ı da HDP’ye oy verdi.
İSTANBUL SEÇİMLERİ KÜRT SEÇMENİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ
Muhalefetin adayı ile ilgili Kürt seçmenlerin ve HDP’nin oylarının kritik önemde olduğunu bütün anketler ortaya koyuyor. Millet İttifakı’nın kazanabilmesi için HDP’nin desteği şart. Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul seçimlerinde Kürt seçmenin belirleyici olduğunu sandık sonuçları ortaya koydu. Bu durumun farkında olan Erdoğan ve ekibi, HDP’yi 6’lı Masa’dan uzak tutmak amacıyla yaptığı çok yönlü algı operasyonlarında şimdiye kadar başarılı oldu. HDP masada olmamasına rağmen yalan haberlerle Millet İttifakı’na destek veriyor gibi gösterildi. Böylece milliyetçi muhafazakar seçmenin İYİ Parti’ye geçişleri önlendi.
ERDOĞAN’IN OYUNUNA GELEN CHP VE İYİ PARTİ
Erdoğan’ın talimatıyla Saray kadrosunun yürüttüğü HDP’ye yönelik algı operasyonun ikinci ayağında ise Millet İttifakı’nın kurulan siyasi tuzaklara düşürülmesi yer alıyor. TBMM’de temsil edilen bir partiyi şeytanlaştıran Erdoğan medyası, muhalefetin HDP’den köşe bucak kaçmasını sağladı. Anayasa Mahkemesi’nde açılan kapatma davasını kullanan dezenformasyon ekibi, CHP ile İYİ Parti’li isimlerin birbirine ters düşen HDP açıklamalarını manşetlerine taşıdı. Erdoğan’ın oyununa gelen muhalefet “HDP ile aynı masada olmayız” açıklaması yaparak Kürtlere kapıları kapattı.
ERDOĞAN EKİBİ ÖCALAN İLE GÖRÜŞEBİLİYOR, MUHALEFET HDP İLE GÖRÜŞEMİYOR
Erdoğan’ın HDP oyun planı karşısında hiçbir politika üretemeyen CHP ve İYİ Parti, seçmenine Erdoğan’ın Öcalan ile görüşmesini anlatamıyor. Muhalefet, 2015 yılında geçici seçim hükümetinde Erdoğan’ın HDP’li Müslüm Doğan’ı Kalkınma Bakanı, yine HDP’li Ali Haydar Konca’yı Avrupa Birliği bakanı olarak atadığını unutuyor. Öcalan’ın kardeşinin devletin kanalına çıkarılmasını, Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunmasını Erdoğan kanadı kendi seçmenine anlatırken, Millet İttifakı 6 milyon oy alarak HDP’nin Meclis’te temsil edilen bir parti olduğunu tabanına anlatamıyor.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN ÇABALARI
Erdoğan’a yönelik ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sözlerinin bedelini 5 yıldır Edirne Cezaevinde yatarak ödeyen HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çabaları da muhalefeti uyandıramıyor. Erdoğan’a karşı bütün kesimleri ortak hareket etmeye çağıran Demirtaş, Türkiye Partisi’nin kazanması gerektiğini söylerken HDP’li seçmenin de gönlünün kazanılmasını istiyor. Ancak muhalefet milletvekillerinden gelen kafa karıştıran açıklamalar yüzünden Kürt seçmenlerin Millet İttifakına mühür vurması zorlaşıyor.
AKŞENER ‘KÜRTLERİ İNCİTMEYECEĞİM” DİYOR AMA…
Erdoğan rejimi tarafından, Demirtaş’ın cezaevine atılması, HDP’li belediyelere kayyım atanması gibi unsurlar Kürt seçmenin tercihlerinde değişikliklere neden oldu. Kürt seçmenlerin oy davranışlarıyla ilgili araştırmalar yapan Reha Ruhavioğlu, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Yaklaşık yüzde 30-35 oranındaki Kürt seçmen AKP’den koparak CHP’ye doğru geçti. Yani CHP’ye de oy desteği taşıyan gruplar arasında en büyük grup Kürt seçmen.” diyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bu verilerin farkında olarak dikkatli bir dil kullanırken, İYİ Parti lideri Akşener’den “Beni öldürseler de Kürtleri incitmeyeceğim” diyerek gönül kazanmaya çalışıyor.
Akşener’in HDP’yi dışlayan Kürt seçmenleri yakalamaya çalışan ‘bu dili’ nasıl bir karşılık bulacak zaman gösterecek.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE MÜZAKEREYE AÇIĞIZ”
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, partisinin tutumunu Muş’ta yaptığı açıklamada “6’lı masa ile bir ittifakımız yok, yapmayı da düşünmüyoruz. Parlamento seçimlerinde bizim kendi ittifakımız var, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise müzakereye açığız. Müzakere ederlerse konuşuruz, etmezlerse başımızın çaresine bakarız, kendi adayımızı çıkarırız” sözleriyle özetledi.