BOLD – Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma hutbesini yayınladı. “Helal Kazanç ve Alın Teri” konusu anlatılacak cuma hutbesinde faizin her çeşidi, hırsızlık, rüşvet, tefecilik, kamu malını üzerine geçirmek, stokçuluk ve karaborsacılığın haram olduğu vurgulandı.
EN HAYIRLI LOKMA HELALİNDEN KAZANILMIŞ OLAN
İslam’ın helalinden kazanmak için emek sarf etmeyi, alın teri dökmeyi öğütlediği belirtilen hutbede, “Helal kazanç; el emeği ve göz nuruyla elde edilen nimetin “en hayırlı lokma” olduğunu idrak etmektir. Ölçüyü ve tartıyı eksiksiz yapmak, söz ve davranışlarda dürüst davranmaktır. Helal kazanç, işinin hakkını vermek, işçinin hakkını alın teri kurumadan ödemektir. Kul ve kamu hakkına riayet ederek kazancı ve ömrü bereketlendirmektir” denildi.
DAHA FAZLA KAZANMAYI HAYATIN GAYESİ SANANLARIN SAYISI ARTIYOR
Modern zamanların iş ve ticaret ahlakını olumsuz etkilediği belirtilen hutbede, “Dürüst, güvenilir, helal-haram hassasiyeti olan, işinin ve işçinin hakkını gözetenlerin sayısı elbette çoğunlukta. Ancak bunun yanında sadece maddiyat odaklı düşünenlerin, daha fazla kazanmayı hayatın gayesi sananların sayısı da artıyor. Çalışma ve ticaretin de bir imtihan, işini layıkıyla yapmanın da bir ibadet olduğu bazen göz ardı ediliyor” denildi.
RÜŞVET,TEFECİLİK, KAMU MALINI ÜZERİNE GEÇİRMEKTEN KAÇINILMALI
İslam’ın, boğazdan geçen her bir lokmanın helal ve meşru olmasını istediği vurgulanan hutbede, “İçki ve ticaretinden, içerisinde kumar olan bütün oyunlardan, faizin her çeşidinden, hırsızlık, rüşvet, tefecilik, kamu malını üzerine geçirmek, stokçuluk ve karaborsacılık gibi her türlü haramdan şiddetle kaçınmamızı emreder. Unutmayalım ki kim helalinden kazanıp helal yollarda harcarsa ibadeti kabul, duası makbul olur. Kazancı bereketle, hanesi huzurla dolar. Nihayetinde Allah’ın rızasına ve cennetine nail olur. Kim de yediğine, içtiğine, giydiğine haram bulaştırırsa malının bereketi azalır. Kazandığını zannederken aslında kaybeder. Dünya saadeti yok olur, ahirette ise cehennem azabına duçar olur” denildi. Hutbede ayrıca iş ve ticaret hayatı doğruluk ve dürüstlük üzerine inşa edilmesi öğütlendi.