TANER DEMİR I BOLD ANALİZ
2023 seçimlerini kazanmak için kutsal bildiği her şeyi araç gören Erdoğan, daldan dala atlıyor. Bir gün HDP ile masaya oturuyor, istediğini alamayınca ertesi gün HDP’yi terörist ilan ediyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i Cumhur İttifakı’na davet eden Erdoğan, karşılık bulamayınca 2016 yılındaki dava dosyasıyla Akşener’i tehdit ediyor.
U DÖNÜŞLERİNE TROLLER BİLE YETİŞEMİYOR
Saray ekibinin para için yaptıkları ise Türkiye Cumhuriyeti devleti adına utanç vesikası haline gelmiş bulunuyor. Erdoğan ve bakanları, daha düne kadar 15 Temmuz’un finansörü dedikleri Birleşik Arap Emirlikleri’nin kapısında para dileniyorlar. Katil ilan ettiği Suudi Arabistan Prensi Selman’ın önünde iki büklüm dolar isteyen Erdoğan fotoğrafı dünya basınında haber oluyor. Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve taraftarlarına ‘Meydanları bırakmayın’ çağrısı yaptıklarında ‘Ümmetin Lideri’ olan Erdoğan, dört parmakla yaptığı Rabia işaretini çoktan rafa kaldırdı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile tokalaşıp geçmişe sünger çekti. AKP’li belediyelerin meydanlara verdikleri Rabia isimleri yine AKP’lilerce siliniyor. Şimdi de katil Esad diye diye Suriye’nin karışmasına büyük hizmetler eden Erdoğan ve şürekası, Esad’ı devirip kılmak istedikleri Şam’daki Cuma namazını, Esad’ın izniyle kılmanın peşine düştü.
BAŞÖRTÜSÜNÜN SİYASETİNİN DİBİNE GELDİ
Bütün bu U dönüşlerine yetişemeyen Aktroller çareyi “Reisin vardır bir bildiği” demekte buluyor. O kadarki başörtüsü konusunda başları dolanan AKP’liler ne yapacaklarını bilemiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri kullandığı başörtüsü siyasetinin de sonuna gelen Erdoğan, bir gün öyle bir gün böyle açıklamalar yapıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 3 Ekim’de başörtüsünü gündeme getirerek, “Bu hakkı yasal güvenceye alacağız” sözleriyle iştahı kabaran Erdoğan, pası gole çevirmek için atak üstüne atak yaptı. Erdoğan, muhalefete “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım“ diye seslenmişti. Erdoğan, sonrasında düzenlemeye aileyi ve LGBTİ+’yı da ekleyeceklerini söylemişti.
ALTILI MASAYI BAŞÖRTÜSÜYLE DEVİRME PLANI İŞLEMEDİ
Erdoğan’ın 5 Ekim’den bu yana 66 gün geçmesine rağmen Meclis’e anayasa değişikliği konusunda herhangi bir teklif verilmedi. Saray ekibinin amacı 2013 yılında zaten çözülmüş olan başörtüsü meselesine özgürlük olmadığını herkes biliyordu. Başörtüsü tartışmaları üzerinden Altılı Masa’yı devirmek isteyen Erdoğan, başlarda amacına ulaşacak gibi oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışını eleştirerek, “Kanayan yaralarla uğraşmak lazım. Başörtüsü çözülmüş bir mesele. Gündeme gelmesine gerek yoktu” tepkisi verdi.
1100 ODALI SARAYDA ‘NE VEREYİM REİSİME’ TELAŞI VAR
Ancak pamuk ipliğine bağlı gibi görünen Altılı Masa, Erdoğan’ın başörtüsü operasyonuyla dağılmadı. CHP’nin yıllar önce İYİ Parti’ye yaptığı milletvekili jestinin hatırı bu krizi atlatmaya yetti. Devlet, ordu, yargı, medya, sivil toplum.. Erdoğan’ın elinde her imkan var. O da devlet gücünün ne demek olduğunu çok iyi biliyor ve Altılı Masa’yı dağıtacak sonraki krizler için fırsat kolluyor.
Bu yüzden de 1.100 odalı Saray’da danışmanlar harıl harıl çalışıyor: Taksim bombası olmadı, başörtüsü tutmadı ne vereyim Reisime? Tıpkı Anadolu’da garsonların müşteriye ‘Ne vereyim abime?’ dediği gibi…