BoldMedya
Video Galeri
Foto Galeri
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar
No Result
View All Result
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar
No Result
View All Result
BoldMedya
No Result
View All Result
Home Politika

Kılıçdaroğlu’ndan Rusya’ya seçim uyarısı

Erdoğan ve Putin arasındaki kişisel ilişkiye vurgu yapan Kılıçdardaroğlu, Rusya'nın Türkiye'deki seçimlerde taraf tutan davranışlarda bulunmasının karşılıklı güveni ortadan kaldıracağını söyledi.

19/03/2023
A A
Kılıçdaroğlu’ndan Rusya’ya seçim uyarısı
Share on FacebookShare on Twitter

BOLD – Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, rakibi AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la kişisel ilişkileri bulunan Rus lider Vladimir Putin üzerinden Rusya’ya, Türkiye’deki seçimler konusunda uyarılarda  bulundu.

Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Türkiye’deki seçimlere ilişkin olarak herhangi bir taraf tutan davranışlarda bulunmaması gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Rusya da ülkelerin içişlerine müdahalelerden duydukları rahatsızlıkları sıkça dile getiren ve bu yöndeki adımların vahametinin bilincinde olan bir ülke. Aksine bir davranış karşılıklı güveni yıpratır, ortadan kaldırır. Buna sebep vermemek gerekir” dedi.

Medya Günlüğü’nden Aydın Sezer’e konuşan Kılıçdaroğlu, Türk-Rus ilişkilerinin çok uzun bir tarihi geçmişi vardır. Bu uzun tarih iki ulusu savaşlarda karşı karşıya getirdiği gibi, yirminci yüzyılın başında Türkiye Cumhuriyeti’nin ve SSCB’nin kurulması sırasında dostluk ve dayanışmaya da vesile olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde zafere ulaştığımız Kurtuluş Savaşımıza, Rusya’nın verdiği destekler, gösterdiğimiz dayanışmanın en önemli örnekleri arasındadır.

İÇİŞLERİNE KARŞILIKLI SAYGI

1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana geçen dönemde de ikili ilişkilerimizde özel bir konuma sahiptir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısı soğuk savaş dönemidir. Bir yanda NATO üyesi olan Türkiye, diğer yanda Varşova Paktı’nın en büyük devleti olan SSCB. İki ulus birbirlerine karşı saygı duyan, karşı kamplarda olmalarına rağmen bu saygıya dayalı yaşamı birlikte sürdürebilen bir tecrübe edinmişlerdir. Türkiye’de sanayi altyapısının gelişiminde, demir-çelik ve alüminyum sanayiinin kurulup büyümesinde SSCB’nin katkısı yadsınamaz. Türkiye’nin enerji ithalatının önemli kısmı Rusya’dan geliyor. Türkiye’ye her yıl gelen yabancı turistler arasında Rus vatandaşları ilk sırada yer alıyorlar. Türkiye’nin tarım ürünlerinin önemli pazarlarından biri de Rusya. Bütün bunlar iki ülkenin ortak coğrafyada bir arada yaşayabilmelerini mümkün kılıyor. Bu ortak coğrafyada barış ve istikrarın hüküm sürmesinde kimi zaman ortak anlayışa dayalı işbirliği de yapılabiliyor. Önemli olan da bu zaten! Örneğin Montrö’nün statüsü uzun yıllardan beri sorunsuz bir şekilde uygulanıyor. Birbirimizin iç işlerine karışmayan, karşılıklı saygı ve güvene dayalı ilişkileri sürdürmek her iki tarafın da yararınadır. Ben Türk-Rus ilişkilerine bu anlayışla bakıyorum ve Rusya ile ilişkilerde dönemsel olmayan, tutarlı politikalara dayanan uzun erimli, istikrarlı bir anlayışı önemsiyorum” dedi.

KİŞİSEL DEĞİL KURUMSAL AKIL

Sezer’in Erdoğan ile Putin arasındaki kişisel ilişkiye atıfta bulunması üzerine Kılıçdaroğlu, “Devletlerarası ilişkilerin yürütülmesinde kurumların olduğu kadar üst düzey yöneticilerin de elbette önemli rolleri vardır. Ancak sizin de sorunuzda vurguladığınız üzere, ülkelerarası ilişkilerde ana belirleyicinin kurumsal akıl ve birikim olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, biz iki ülke arasındaki ilişkilerin kurumsal temelde sorunsuz biçimde ilerleyeceğinden kuşku duymuyoruz. Devlet başkanları kurumsal düzeyde varılan mutabakatları onaylayan en üst düzey makamlardaki kişilerdir. Mutabakat sağlanamadan kendilerine getirilen konularda da çözüm ve uzlaşıya yardımcı olurlar. Bu süreçlerde herhangi bir değişiklik olması beklenmemelidir. Yeter ki, hükümetlerin geçici, devletlerin baki olduğu esasına göre karşılıklı güven temelinde ilişkilere yaklaşalım” dedi.

Başta Suriye olmak üzere, Libya ve Dağlık Karabağ’da Rusya faktörü üzerine konuşan CHP lideri:

“Rusya bölgemizde önemli bir komşu, gerektiğinde de iş birliği ortağıdır. Bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasında birlikte hareket ettiğimiz gibi, bazen farklı düşündüğümüz durumlar da olabilir. Bu egemen bir devlet olmanın doğal bir sonucudur. Türk dış politikasında Rusya’nın konumu bellidir. Rusya açısından da Türkiye hakkında belli bir konum tanımı var. Karşılıklı saygı esası içinde bu durumun değişmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Aksine, yeni sınamalarla karşılaşmak yerine mevcut konumların daha da pekiştirileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

BATI’NIN RUSYA YAPTIRIMLARI

Ukrayna savaşı sonrası başlayan Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlarla ilgili düşüncelerini aktaran Kılıçdaroğlu, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri harekatı tasvip etmiyoruz. İki bağımsız, egemen ve komşu ülkenin bugün birbirleriyle savaş halinde olmaları Karadeniz bölgesinden başlayacak şekilde özellikle Avrupa’yı etkilemektedir. Biz Karadeniz havzasının barış ve istikrar içinde bir iş birliği bölgesi olmasını arzu ederiz. Bunun için de askeri harekatın başından beri Montrö’nün getirdiği kuralların uygulanması ve Montrö’nün aşındırılmaması konusunda ısrarlı bir çaba içerisinde olduk. İki ülke arasındaki bu durumun düzelmesi, barışın tesis edilmesi, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına saygı gösterilmesi gerekir. Kişisel beklentilerle değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi birikiminin kullanılması yoluyla mevcut sorunun çözümüne ilişkin elimizden gelen katkıyı yapmak isteriz. Türkiye’nin yetkin kadrolarıyla sorunların çözümünde kolaylaştırıcı olma potansiyeli evvelden beri vardır, var olmaya da devam edecektir. Türkiye’nin yaptırımlara ilişkin bakış açısı bellidir. BMGK kararları çerçevesinde alınan her karara saygı duymanın uluslararası hukuka uygun olacağını düşünüyorum. Bunun dışında alınan kararlara ilişkin ise elbette ülkelerin kendi dinamikleri devreye giriyor” diye konuştu.

ESAD’A MEKTUP

Türkiye’nin Suriye politikasına değinen Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti, “Suriye ile Türkiye arasında bir diyalog olması gerektiğini uzun bir süredir biz de savunuyoruz. Her ne kadar bu konuda geç kalınmış olsa da atılacak adımlarla bu zaman kaybı hızla giderilebilir. Ayrıca, biz iki komşuyuz ve böyle bir diyaloğu başlatmak için üçüncü ülkelerin arabuluculuğuna da ihtiyaç duymamalıyız. Tüm meselelerimizi karşılıklı olarak oturup müzakere edecek; ortak bir noktada buluşabilecek tarihsel bir birikime sahip Türkiye ve Suriye. Son depremde Türkiye kadar Suriye de etkilendi. Ben Suriye Cumhurbaşkanı Esad’a taziyelerimi ileten bir mektup da gönderdim.”

Tags: Erdoğan Putin KılıçdaroğluKılıçdaroğlu seçim putinPutin Rusya seçim

Son Haberler

Kılıçdaroğlu MYK üyelerinin istifalarını kabul edecek

Kılıçdaroğlu MYK üyelerinin istifalarını kabul edecek

Gezi 10 yaşında: Taksim’de adalet çağrısı

Gezi 10 yaşında: Taksim’de adalet çağrısı

Venezuela’dan 12 yıl sonra Suriye’ye ilk sivil uçuş

Venezuela’dan 12 yıl sonra Suriye’ye ilk sivil uçuş

Piyasalara bomba düştü: Bir ay sonrası tufan

Seçim bitti zamlar başladı: Kayseri’de ekmek fiyatları 5 liraya çıktı

Boldmedya.com bir International Journalists Association e.V. kuruluşudur. https://www.youtube.com/boldmedya kanalından görsel içerik de üretmektedir.

Bizi Takip Edin

  • Datenschutzerklärung
  • Impressium

© 2018 - 2022 Bold Medya - Designed by INCREASES

No Result
View All Result
  • BOLD ÖZEL
  • Gündem
  • Analiz
  • Politika
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Medya
  • Spor
  • Kültür
    • Müzik
    • Sinema
    • Nostalji
    • Eskimez Yazılar

© 2018 - 2022 Bold Medya - Designed by INCREASES